Sevdikçe Çoğalmak

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya, sevgi minvalinde dönüyor. Sevgi ile yürüyor her şey ve sevgi ile çoğalıyor ne varsa. Umutlar sevgi ile, emekler sevgi ile, hayat sevgi ile büyüyor. Sevmek kelimesi, aslında çok kapsamlı ve birçok başka kelimeyi, anlamı da içinde barındırıyor. Anlayışı, hoşgörüyü mesela. İnsan, sevdiklerine karşı daha gözü kapalı. Onların hatalarını tolere edebiliyor ya da küçültüp görmezden gelebiliyor. Sevmek; galiba biraz görmemek, duymamak anlayışını da yanında getiriyor hoşgörünün yanında. Seven insan, daha anlayışlı oluyor belki de.

İşini severse insan, o işin olumsuzluklarını, zorluklarını daha iyi göğüsleyip iyi olan tarafına odaklanabiliyor. Yani sevmek, insana olumlu bir bakış açısı da kazandırıyor.

Sevmek, paylaşımcı olmayı da yanına katık yapıyor. Sevdiğini, beğendiğini sevdikleriyle paylaşıyor insan. Günümüz insanı da bunu hayatın her alanına ustaca taşıma becerine sahip aslında sosyal ağlar sayesinde.

Yine seven insan, “Sadece bana ait olsun” demez, kendine ait olanı paylaşmaktan ayrı bir haz alır ve mutlu olur. Yani vermenin zevkini ve mutluluğunu tadar. Bunu tadan da bir daha vazgeçmez herhalde. Demek ki gerçek anlamda sevmek, paylaşmak arzusu ve mutluluğunu da yanında taşıyor.

Bir öykü kulağıma ilişti geçenlerde:

Çok başarılı ve çok güzel ürünler yetiştiren bir çiftçiye sırrı soruluyor. Verdiği cevapla soranları şaşırtıyor, “Benim sırrım tohumlarımı komşularımla paylaşmam” diyor. Soran kişi şaşırıyor, “Nasıl yani?” diye. Çiftçi de, “Evet sırrım bu. Tohumlar ekilip ekinler büyüyünce rüzgar eser, komşu tarlalardaki polenleri benim tarlama taşır. Oradaki iyi tohumlu ürün, benim ürünümü aşılar ve bereket getirir. Daha dolgun daha iyi ürünler elde etmemi sağlar. Ben, tohumumu sadece kendime saklasam diğer çiftçilerin düşük verimli ürünlerinin polenleri benimkileri de bozar” diye cevap verir.

Yani paylaşmak kazançtır. “Sadece bende iyi bulunsun” diyen, kendi iyisinin bozulmasına da sebebiyet verir. Elindeki iyi olanı paylaşan, her zaman kârlıdır. Kendisinden bir şey eksilmez, iyiler çoğaldıkça kendi iyisi pekişir, daha da güzelleşir. Diğer türlü tek kalır. Tek başına olmak mı iyidir yoksa var olanı paylaşıp çoğalmak mı?

Tabii ki gerçekten sevmek, karşılıksız vermeyi gerektirir. Bir annenin çocuklarına olan sevgisi gibi. Yoksa bir karşılık bekleyerek seviliyorsa bu, gerçek sevgi değil bencilliktir. Çünkü insan, o zaman bütün duygularını ve eylemlerini kendisi için gerçekleştirir. Almadan vermektir gerçek sevgi. Eğer karşılığını alıyorsa insan, o gösterilen sevginin peşin mükafatıdır.

İnsan, kendisini o kadar hayatın merkezine oturtmuş ki her şeyi kendine pervane olmuş ve hizmet etmekle yükümlü görüyor. “Hep ben” dediği sürece gerçek sevgi ve gerçek sevginin verdiği tatmin duygusunu ve gönül huzurunu biraz zor elde edebilir görünüyor.

Sevmek, sizin hayatınızın neresinde, hangi boyutta ve hangi vasıfla yer alıyor? Düşünmeye değer ne dersiniz?

Ve sevdikçe çoğalıyor insan, unutmayalım…

Sevdikçe Çoğalmak