Sağlıklı Vücuda Giden Yol-4!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ve yine kaldığımız yerden devam edelim;

Onemore Slim Style

  • İçindekiler
  1. Guarana, (incelendi)
  2. Garcinia Cambogia, , (incelendi)
  3. Zencefil, , (incelendi)
  4. Camellia Sinensis (Yeşil Çay)
  5. Spirulina,
  6. Palmitoyl Tripeptide,
  7. L-Carnitine.
  1. Palmitoyl Tripeptide,
  1. Anti-Aging özelliğinin yanı sıra, yumuşak ve pürüzsüz bir cilt için vaz geçilmez bir bileşendir.
  2. Epidermis dokusunun yenilenmesine yardımcı olur.
  3. Cilt parlaklığında mattan parlağa geçişe destek olur ve kırışlıklıkların derinliğini azaltır.
  4. Cilt kollajen sentezinin teşvik etmek ve önemli ölçüde kırışıklık her türlü görünümünü geliştirmek için bulunmuştur. İyi bir cilt sıkılaştırıcı ve nemlendirici özelliği vardır.
  5. Çatlakların görünümünü azaltmak mümkün olabilir. 60 gönüllü ile yapılan klinik bir çalışmada kırışıklıkların görünümünü önemli bir düşüş 84 gün kullanımından sonra gösterilmiştir.
  6. Kollajen sentezini uyarmak yardımcı olmak için dudak ürünlerinde kullanılan kolajen enjeksiyonları alternatif olabilir.
  7. Palmitoyl Tripeptide, Cilt şartlandırma gibi hastalıkların tedavisinde ve diğer durumlarda endikedir.
  8. Yaşlanma karşıtı ürünleri seçmenin en etkili yollarından biri, içerdiği bileşenlerin cildinizi nasıl etkileyeceğini ve bir dizi ürünle karşılaşmış olabileceğiniz bir bileşenin Palmitoyl Tripeptide olduğunu anlamaktır.
  9. Yüzyıllar boyunca, cilt bakımı cilde besleyici yağlar ve içerikler ekleyerek etrafında döner. Ancak son çalışmalar, Palmitoyl Tripeptid, cilt hücrelerinin nasıl çalıştığını değiştirerek, cildi sıkılaştırıp kolajen üretimini geliştirerek daha sağlıklı ve genç görünmesini sağlayabileceğini göstermiştir.

Palmitoyl Tripeptide Nedir?

  1. Palmitoyl Tripeptide, amino asit zincirlerinden oluşur ve epidermise nüfuz etme ve dermise derinlemesine girme yeteneğine sahiptir, burada kollajen üretimini ve sağlıklı doku büyümesini uyarır.
  2. Ciltte sadece kolajen sentezini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda erken çalışmalar bu peptidin deri hücreleriyle iletişim kurma ve onlara zarar vermekten kaçınan toksinleri önleme kabiliyetine sahip olduğunu gösterir.
  3. Bileşen bunu, hücrelere ne yapacağını söyleyen vücudun doğal iletişim mekanizmalarını taklit ederek yapar.
  4. Bu tür bir iletişim, cilt hücrelerinin toksinleri dışarı atmasına veya inert yapmasına yardımcı olur. Palmitoyl Tripeptide’in doğal hali, kokusu olmayan ve suda çözünebilen berrak bir sıvıdır.
  5. Bu peptit bir dizi cilt bakım ürününde bulunabilir.Ancak çoğu kez yaşlanma karşıtı kremlerde ve yüz serumlarında kullanılır .

Hücre İletişimi Neden Önemlidir?

  1. Palmitoyl Tripeptide, cilt hücreleriyle iletişim kurma ve kollajen üretimini arttırma kabiliyetinden dolayı bir dizi farklı anti-ageing ürününde kullanılmaktadır.
  2. Genç görünümlü, sıkı bir cilt kolajen olmadan mümkün değildir ve cildiniz büyüdükçe daha az kolajen üretir.
  3. Yaşlanma karşıtı serumlar ve kremler üreten firmalar, Palmitoyl Tripeptide’i sadece cilt hücrelerini kollajen üretimini doğal olarak artırdığı için değil, aynı zamanda kolajen içeren diğer ürünlerin cilde nüfuz etmesi için çok kalın olabileceğinden, son derece etkili olmasını da sağlar.
  4. Palmitoyl Tripeptide, kolajen üretimini arttırmak için içeriden dışarı çıktığı için, hayvan dokusundan kolajen içeren bir krem ​​veya serum kullandıysanız daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.
  5. Birçok şirket cilt bakım kitlerinde Palmitoyl Tripeptide kullanmaktadır, çünkü düzenli bir yapay stimülasyon döngüsüne cilt hücrelerini yerleştirmenin vücudun daha verimli çalışmasını sağlar.
  6. Palmitoyl Tripeptide, her bir hücrenin sağlığını korumaya yardımcı olur ve ne yapması gerektiği konusunda talimatlar vererek düzgün bir şekilde nasıl yapılacağını söyler.
  7. Bu tip bir iletişim, özellikle anti-aging söz konusu olduğunda hayati önem taşır, çünkü hücreler düzgün bir şekilde iletişim kuramadığında, kolajen üretimi büyük ölçüde yavaşlayabilir ve erken yaşlanma ve kırışıklıklara neden olabilir.
  1. L-Carnitine.
  1. L-Carnitine vücut tarafından doğal olarak üretilen bir amino asittir.
  2. Yağ oksidasyonu adı verilen süreçte yağın enerjiye dönüşmesini sağlar.
  3. Karnitin bir amino asit olarak gösterilse de teknik olarak bir amino asit değildir. Vitamin benzeri ya da amino asit benzeri olan bir bileşendir ve B vitaminleri ile akrabadır.
  4. L-Karnitin 1950’li yıllarda ilk kez araştırıldığında ona BT vitamini adı verilmiştir.
  5. L-Karnitin karaciğerde ve böbreklerde lizin ve metiyonin amino asitlerinden türetilir ama vücutta kaslarda, kalpte, beyinde ve hatta sperm hücrelerinde saklanır. Diyet yoluyla en çok et ve diğer hayvansal gıdalardan alınır.
  6. Soya fasülyesi ve avokado gibi bazı bitkisel kaynakları da vardır ama kırmızı et daha iyi bir L-Karnitin kaynağıdır.
  7. L-Karnitin ve D-Karnitin olmak üzere iki formda bulunur. L-Karnitin, doğada bulunan ve biyolojik olarak aktif olan formudur. Besin etiketlerinde “L-carnitine, L-carnitine L-tartrate, Propionyl-L-carnitine” olarak görmeniz mümkündür.
  8. Hepsi birbiriyle benzerlik göstermektedir ve benzer etkilere sahiptir. D-Karnitin biyolojik olarak aktif bir madde değildir ve supplement olarak satılmaz.
  9. ALCAR olarak bilinen “Asetil L-Karnitin”, L-Karnitin’in popüler bir formudur. Merkezi sinir sisteminde bulunur. Temel olarak enerji üretme görevi vardır ve aynı zamanda önemli bir sinir taşıyıcısı olan asetilkolin üretir.
  10. Asetil kökü grubu karnitin molekülü ile birleşerek, kalp-beyin bariyerini aşarak beyine ulaşır ve burada güçlü bir antioksidan görevi görür.
  11. Bu yüzden bazı araştırmalar Asetil L-Karnitinin sinir dejenerasyonu ve yaşlanmaya karşı koruyucu görevi gördüğünü söylemektedir.
  12. Karnitin vücut tarafından doğal yollarla üretilen ve yağın enerjiye dönüşmesini sağlayan bir amino asittir. Dışarıdan alınan karnitin, bilinenin aksine bir ilaç değil, besin takviyesidir.
  13. Karnitin yağ yakımına söz vermediği gibi işlevsel olması da, tamamen yapılan antrenman programına bağlıdır.
  14. Karaciğer ve böbreklerde üretilip, kaslarda, beyinde ve kalpte saklanan bu amino asit hakkında gel biraz daha bilgi sahibi olalım.

Carnitine(Karnitin) nedir?

  1. Karnitin vücudun doğal bir şekilde ürettiği bileşenlerden bir tanesidir. Beyinde, kas dokularında ve kalpte depolanan karnitin, lisin ve metiyonin sentezinden oluşur.
  2. Karnitin yağ dokularını parçalayarak, enerji oluşumunu sağlar. Bilinenin aksine, kesinlikle direkt olarak yağı kasa çevirmez.
  3. Yeteri kadar egzersiz yapıldığında yağ yakımını hızlandırır. Yani karnitinin etkili olması antrenmanın sistemli olması ile doğru orantılıdır.
  4. Direkt olarak, antrenman yapmadan tüketildiğinde yağ yakımına hiçbir etkisi olmaz.
  5. Tüketildikten sonra egzersiz yapman şarttır.

Carnitine (Karnitin) faydaları nelerdir?

  1. Çalışma kapasitesini arttırıyor.
  2. Yağ yakımını büyük ölçüde arttırdığı için antrenmanın verimli geçmesini sağlıyor.
  3. Enerji artışı sağlıyor.
  4. Yağ yakımını destekliyor.
  5. Yorgunluğu azaltıyor.
  6. Dayanıklılık gereken sporlarda dayanıklılık eşiğini yükseltiyor.
  7. İç organların çevresindeki zor yağların yakımına yardımcı oluyor.

Carnitine (Karnitin) eksikliği sonucunda neler olur?

Vücudumuzda karnitinin yeteri kadar bulunmaması sonucunda şu semptomlar ortaya çıkabilir:

  1. Yorgunluk hissi artması
  2. Vücutta yağ bağlama
  3. Vücudun onarım süresinin uzaması
  4. Bağışıklık sisteminde zayıflama
  5. Protein sentezinde yavaşlama
  6. Yağlanma sonucunda organlarda fonksiyon bozukluğu

Peki Onemore Slim Style içeriklerinin derinlerine indikten sonra, asıl mesele olan şu sorunun cevabını bulmamız gerek miyor mu?

Neden kilo alırız..!

  1. Vücudumuzun ideal kiloda olması için ihtiyacı olduğu kadar enerji almamız gerekir. Yetişkin bireyler; sinirsel, hormonal, kimyasal ve fiziksel mekanizmalarla enerji alımı ve harcanması arasındaki dengeyi kurarlar.
  2. Bu mekanizmalardaki herhangi bir bozukluk sonucu enerji alımı ile harcanması arasındaki denge bozularak kilo alımı gerçekleşir. Fazla enerji vücutta yağ olarak depolanır

Avrupa’nın en şişman ülkesi Türkiye!

Aslında Türkiye’de yaşanan kilo sorunu çok bize özgü bir durum değil. Bu sorun global bir sağlık sorunu.

  1. Birinci faktör yoksulluktan kurtulup eli para gören kesimler ve diğeri ülkelerin genelde daha sağlıksız besleniyor olduğu gerçeği.
  2. Dünyada en hızlı şişmanlayan ülkelerin başında Mısır, Meksika ve bilumum Arap ülkelerinin gelmesi bu açıdan değerlendirilmeli.
  3. Bizde köyden kente hızlı geçiş ve artan gelirle birlikte hızla geleneksel mutfağımızın yerini sağlıksız seçeneklerin almış olması obezite oranındaki artışın temel nedenlerinden biri.
  4. Zengin oluyoruz ama zengin olurken eski sağlıklı beslenme alışkanlıklarını bırakıp daha yağlı ve daha şekerli seçeneklere yöneliyoruz. Tabii kadınlara özel bir durum da var bizde.
  5. Malum kadınların işgücüne katılımı bakımından bırakın Avrupa’yı dünyada çok düşük bir oranı temsil ediyoruz.

Özetle, karşımızda çok ciddi bir milli mesele var. Dünya bu sorunu merkezine alıp çözümler arıyor. Peki ya Biz!

Yarın kaldığımız yerden devam etmek üzere şimdilik sağlık ve huzurla kalın inşallah

Sevgiler

Sağlıklı Vücuda Giden Yol-4!