KUM SAATİ değiliz ki!
Gençliğimden bu yana hayatımın derin anlamıdır kum saati. Bazen tekrar başlamanın (Zümrüdü Anka misali), bazen hayatın akışını değiştirmek için tek bir zerre hareketin, bazen de bütün sıkıntıların akıp gittiğini düşündüğüm bir dünyadır. Ancak şu da bir gerçektir ki zamanın hızla geçtiğinin de acımasız tanıdığıdır. İşin aslı, kum saati taneciklerinin bir kaptan diğerine ahenkle akarken senin nereden baktığınla alakalıdır.
Sonra ters çevirip aynı ahengi dejavu misali yaşamak da olsa özelliği, son tanecik de indiğinde sen çevirmezsen bitecektir hareketi… Ahengi ve belki de baktığında bağladıklarının hepsi!
Zaman; insanoğlunun hayatında sağlıktan sonraki en kıymetli varlığıdır. Ve bu varlığı kendin için yaşamadığın sürece de kum saati misali o kaptan bu kaba evirip çevirip aksan da sonuçta kocaman “yalnız sen” kalacaktır geriye.
Hayatımızdaki yüklerimizle de kum saati misali yaşamıyor muyuz zaten! Çırpındığımız insanların yüreğinde, çoğu zaman yaptıklarımız ya da harcadıklarımız kıymet buluyor mu ki! Kesinlikle hayır!
Peki, bu çabalar kimin için? BAŞKALARI; (başka) patron, (başka) eş, (başka) arkadaş, (başka) dost gibi ama ucunda kendimiz için yaptıklarımızın zerre esamesi yoktur. Neden mi? Çünkü çoğumuzun DNA’sı, başkaları için evrilip çevrilmeye kodlanmıştır. Ah bir de değse, can feda tabii ki!
Yaşadığımız saatleri, anları hatta saliseleri geri alma şansımız var mı? Bir kum saati misali evrilip çevrildiğimizde geriye dönebiliyor muyuz? HAYIR! Ya keşkelerimiz kalıyor geriye ya dualarımız ya da az da olsa beddualarımız. Doğru mu?
Salisesine dahi geri dönmeyi beceremediğimiz bu hayatta kendi ZAMANIMIZA ve SAĞLIĞIMIZA sahip çıkmadığımız sürece, farkında olmadan kum saati misali harcanıp gideceğiz. O kaptaaaan bu kaba! O kişi içiiiiin ya da bu kişi için, ne fark eder ki! Defalarca, defalarca ve BİZ “DUR” demediğimiz sürece defalarca!
Kum saati değiliz ki anları tekrar yaşayalım. Olmadı, bu anı tekrar yaşayalım, yok bu da olmadı şu kısmı tekrar yaşayalım deme şansımız yok.
İşte bu yüzden, kendi zamanımıza da sahip çıkmanın tek yolu… Yine kendi sağlığımıza kendimizin sahip çıkmasıdır. diyoruz.
Çok kolay, dedik,
Önyargılarınızı bir tarafa atın, dedik,
Gelin konuşalım, yakından ürünü görün, dedik,
Faydası olmadığını düşünseniz bile %49 faydası olabileceğini kabul ederek gelin, dedik
%100 işime yaramaz diye düşünseniz de, bir fikir dahi taşıyor olmanız, bizlerle diyaloğa girmeniz için dahi yeterlidir, dedik.
Belki sana FAYDASI YOKTUR diye düşüneceksin ama YA VARSA!
Bilirim ki; insanlar sorunlarının çözümleri peşinden giderler ve sahip olmaya çalışırlar.
İşte en son noktayım ben, bütün umutların bittiği, öldüm bittim dediğin noktadayım..!
Sevdiklerin Vazgeçemediklerinse, önce Sen KENDİ HAYATINA SAHİP ÇIKMALISIN!
Çünkü hayatta geri alınamayan tek şey ZAMAN’ dır
Eğer bu kıymetli olgu içinde SAĞLIĞINI kaybetmişsen
Sonrası zaten ÖLÜMDÜR.
(Tanrı gecinden ve hayırlısını versin inşallah)
*************
Dünün önemli tekrarı:
PAINLESS NIGHT GLU (araştırınız, inceleyiniz lütfen)
- Altın Kırmızı Kore Ginseng ile Bağışıklık sistemini güçlendirdik / Kan dolaşımını düzene soktuk / Hücre yenilenmesine yardımcı olduk.
- Saponinler ile ki 32 türü ile birlikte, Organ ve dokuların virüs ve bakterilerden temizliğini sağladık.
- Glukosaminle, Eklem bölgesindeki eklem sıvılarının sağlığını koruduk
- Gümüş iyonları ile de hem beyin sağlığımızı koruduk ve destekledik hem de gerektiğinde Antibiyotik etki göstermesi için vücudumuza geçişini sağladık
PAINLESS NIGHT GLU Uygulama Şekli:
- Vücudumuzdaki bozuk dolaşım(lar)a kısa sürede ulaşmak ve İyileşme sürecini hızlandırmak için Karaciğerimizi etkileyecek en uygun yer olan sağ omuz arkasına (pilot bölge) 1 bütün bandı yapıştırdık.
- 48 saat süresince, ürüne emdirilen mikro kapsüller patlayarak, ürün içerikleri kılcal damarlardan ana damarlara oradan organ ve dokulara nüfuz ederek hastalık ve rahatsızlık olan bölgelere ulaştırdık ve süreç içerinde tamir edilmesini sağladık.
- Sorun ortadan kalktığında da vücut kendi kendini yenileyerek iyileşme sürecine girdi.
Ve işte bu esnada da böbreğimiz, midemiz, karaciğerimiz yorulmadan, Tanrının da yardımıyla sağlığımıza tekrar kavuşmuş oluyoruz inşallah.
Üstelik *** HİÇBİR HASTALIK SEÇMEDEN***
*** Önce pilot bölgeye tüm bir bant, sonra canınızın yandığı her yere parçalar halinde yapıştırınız…***
Bir duayenin dediği gibi; Yapıştır Gitsin! Sen sadece hislerini takip et…
Buraya Dikkat: En güzel olanı da, ürünü sadece hasta olanlar değil, sağlığına sahip çıkmak isteyen, görünürde sağlık problemi olmayan herkes kullanabilir.
*** TEDBİR TEDAVİDEN UCUZDUR!***
Peki, başka?
- Ağrı keser
- Vücudu besler
- Gerginliği azaltır
- Fiziksel canlılık verir
- Kalp, damar sağlığını korur
- Enerji verir, dayanıklılığı artırır
- Daha iyi konsantrasyon sağlar
- Sağlıklı hücre üretimine yardımcı olur
- Stres düzeyini azaltır
- Sağlıklı uyku sağlar
- Tansiyonu dengeler
- Şekeri dengeler
- Eklem romatizmaları rahatlatır
- Cilt için çok önemlidir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir
- Cinsel fonksiyonu artırır
- Ödem atar, şişlik alır
- Solunumu düzenler
- Vücuttan toksin atar
- Vücut sıvılarını yeniler, susuzluğu giderir …….vs.
Sentetik ilaçlarla bir tarafı tamir ederken diğer yerleri bozduğumuzu düşünürsek, hiçbir yan etkisi olmayan bu Bitkisel ve Organik içeriklerle bezenmiş bandı (benzeri bantları) kullanmamamızın tek sebebi sadece yine bizim ÖN YARGILARIMIZ olur.
…dedikten sonra bugünü de burada sonlandıralım…
Yarın yine görüşmek ve kaldığımız yerden devam etmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın inşallah…
Sevgiler
