“Öngücü bi çâresi vâdır”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Kafamda 40 tilki dolaşıyor, hiçbirinin kuyruğu birbirine değmiyor”

Kafası çok karışık ve birçok şeyi halletmesi gereken insanlar kullanırlarmış bu ifadeyi. Ekşi Sözlük böyle diyor.

Kimi zaman öyle çok yazı konusu gelir ki aklıma, onları sıraya koyduğum olur. Tabii sıraya dedim ama kağıda yazmam; aklımda…

Ve iş yazmaya gelince unuturum. Ve her seferinde “Ben bunları neden not almıyorum ki?” diye söylenirim. Tabii ki içimden.

Her bilgisayar başına oturduğumda ve parmaklarım klavye tuşlarına basmaya başladığında yazı, olmayacak bir yere doğru gidebilir.

Bazen düşünürüm: “Onu yazsam bu alınacak, bunu yazsam o bozulacak!”

İncitmeden de yazı yazılmıyor ki!

Yerel yazmaya kalkıp Kaymakçı özelinden yola çıkınca, “Hocam, bu günlerde fazla Kaymakçı yazmaya başladın!” diyenler oluyor. İyi ama ben Kayaköylü değilim ki. Zaman zaman o bölgeyi ilgilendiren konularla ilgili de yazıyorum ama Kayaköy’ü de başkası yazsın canım. Gazetemiz Kayaköy’de okuyor mu bilemiyorum ama sonuçta yerel bir gazetede yazıyoruz ve yazılarımızın ağırlığı da doğal olarak yerel konularda olmalı. Süveyş Kanalı’ndaki gemi kazasını yazacak değiliz ya!

**

Belki duymuşsunuzdur! Bu yıl lebalep Türkçe yılı ilan edilmiş…

Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinde de yazılan bilgilere göre 2021 yılı, Türk dili ve kültürünün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü olması münasebetiyle UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmış. 30 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan genelge ile 2021 yılı, Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ olarak ilan edilmiş.

**

Geçenlerde Kaymakçılı meslektaşım Aylin Çakır’ın tez konusunun TDK tarafından kitaplaştırıldığını öğrendim. Yaşça benden küçük olduğu için yakın tanışıklığımız yoktu. Babası Tahir Bal ile arkadaşlığımıza dayanarak telefonla arayıp çalışmasından dolayı kendisini kutladım. Kaymakçı ile bağları olan rahmetli hocamız Behiç Galip Yavuz ile Almanya’nın bir üniversitesinde Türkoloji bölümünde öğretim üyesi olan Özgür Savaşçı’yı andık.

Çakır, ‘İzmir İli Ödemiş-Kiraz-Beydağ İlçesi Ağızlarının Temel Özellikleri’ başlıklı çalışmasında bölgemizdeki ağız farklılıklarını ele almış.

Doktora tezi, Türk Dünyası’nın 47. sayısında da yayınlanmış. Aylin Çakır, kitabın tanıtım yazısında özetle şöyle demiş: “Tezimizde ağız araştırmalarına katkı sağlamak ve önemli ağız özellikleri taşıyan İzmir’in Ödemiş, Kiraz, Beydağ ilçeleri ağızlarını belirlemek amaçlanmıştır. Başlangıçta sadece Ödemiş ilçesi üzerine bir çalışma yapmayı planladık ancak bölge ağzının konuşuru olmamız sebebiyle iç içe geçmiş ağız özellikleri, bizde bu üç ilçeyi birlikte ele almanın doğru olacağı kanaatini oluşturdu. Bu çalışmamızda Ödemiş, Kiraz ve Beydağ ilçeleri ağızlarının temel özellikleri üzerinde durularak bu ağızların Türkiye Türkçesi ağızları arasındaki yeri hakkında bilgi verilmiştir. Şimdiki zaman ekinin kullanımına göre tespit edilen dört ağız bölgesinin ayırt edici özellikleri ortaya konulmuş, ağız bölgelerine ait birer metin örneği verilerek çalışma, ağız bölgesi haritası ile desteklenmiştir.

Doktora tez çalışmamızın temelini Ödemiş, Kiraz, Beydağ ilçelerine bağlı 93 köyden 133 konuşmacıdan derlenen metinler oluşturmaktadır. Bu metinler; ses bilgisi, şekil bilgisi ve cümle bilgisi yönünden incelenmiştir. İnceleme sonucunda ortaya çıkan veriler, ‘Sonuç’ bölümünde değerlendirilmiştir. Derlenen metinlerde şimdiki zaman ekinin kullanımına göre dört ağız bölgesi tespit edilmiştir. ‘Sözlük’ bölümünde ise her kelime, bütün ekleriyle dizin şeklinde gösterilmiştir.”

İşēy, inahla, irezil…

“Hindi, hullada, höle dolaşıp durudu”

“Öngücü bi çaresi vâdır” “Anâ, âlıcak yalım” Gocadık gâri gızım”

Ortalama bir okuyucudan çok dil bilimcilerin yararlanacağı ölçekte bilimsel bir kitap olmuş.

Köylümün emeğine ve çabasına sağlık…

“Öngücü bi çâresi vâdır”