Mavi tonunda

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ne demek lazım azizim, nasıl söylemek, kime ne şekilde anlatmak? Bize bizden yakın dost gerek. Hemhal olacak, bir bakışında derdini anlayıp yarana merhem olacak. Yanında durup kendi gönlünden öteye geçemeyen değil. Seni anlayıp sarıp sarmalayacak. Bakışıyla içini ısıtacak, sözüyle içini okşayacak, kederini derdini unutturacak bir dost lazım…

Ara bul… Mevlana’nın Şems’i gibi…

…………………….

Çıksam bir yolcuğa, tutunup bir yelkenlinin direğine. Geceleri yakamozları toplasam mavinin üstünden. Martı sesleriyle uyansam güne, rüzgarın sesine aşık martılar gibi süzülsem mavilikler üstünde. Işıl ışıl göğün altında enginlere doğru yol alsam. Denizin mavisi alıp götürse beni, göğün mavisiyle birleştiği yere. Bir mavi hayat ısmarlasam kendime, her tonundan… Huzuru tatsam mavide, huzuru özümsese gönlüm. Arada dalsam maviliklere, inci mercan yoklasam incitmeden. Mavinin içinde sakladığı renkleri temaşa etsem…

“Nereden çıktı bu mavi, deniz sevdası?” deme azizim. Ne zamandır mavilerle haşır neşir fırçam. Yelkenliler, masmavi bir gök altında masmavi bir deniz. Maviler doldurunca günlük rutinimi, kalemim de mavilere takılı buldu kendini. Çizdiğiyle, boyadığıyla yaşıyor bir süredir. Tuvalde bile güzel mavi, baktıkça dinginleştiriyor insanı.

Maviden bir düş kursam, maviden toplasam hayatı. Ne güzeldir mavi, ferah, huzur dolu. Soğuk olsa da adı, hissiyatı sıcacık. Mavi tonda kalsa hayat, onun üzerine serpsek diğer renkleri…

…………………………….

Zaman akıyor azizim, hem de çok hızlı. İçinden hayatlar akıyor. Yitip gidiyor kayan bir yıldız misali. Son bir soluk, sonra bitiyor her şey. Bayram dedik, o da geride kaldı. Tatil dedik, bitti bitecek. Sayılı gün sona erecek elbet. Biz genişletmeye çalıştıkça zamanı, daraltıyor hayat onu. Günlere, sayılara, haftalara astıkça beklentilerimizi, uçup gidiyor teker teker elimizden. Savrulup giden yapraklar misali. Bunu zaten biliyorsun sen, ben neden anlatıyorum bilmem. Bazen kalemimin de çenesi düşüyor.

Biraz da bu yazının kaderinden azizim. Her başına oturuşumda bir iki kelam yazmadan telefonum çalıyor. Eee bir yazıyı yazmak için adapte olmak da gerekiyor. Sürekli bölününce yazmak, kalemin de rotası şaşıyor haliyle. Sonra bir bakıyorsun “Ben ne anlatıyordum, buraya nasıl geldim?”şekline dönüşüyor söylem. Ve inanmayacaksın ama yine çaldı telefonum. Bu ne demek biliyor musun? Artık susma zamanı. Mavilerin bol olduğu sakin bir hayat diliyorum…

sözcüğün

mavi

soluğun

mavi

düşün

mavi

gülücüğün

mavi…

Mavi tonunda