Köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolaşmak iyidir

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bizim Hasan, ne zaman bir sıkıntıya girse soluğu dükkanımda alır. Önce hal hatır, sonra biraz sohbet sonunda esas konuya gelir.

– Hocam başımda bir dert var yine, sana kadar geldim. Senin de başını ağrıtıyorum kendi sorunlarımla. Kusuruma bakma hocam, başka gidecek yerim yok. Sen de olmasan sıkıntıdan patlayacağım. İyi ki varsın, bana çok yardımcı oluyorsun. Senin hakkını nasıl öderim ben. Allah, senden razı olsun.

– Niye kusuruna bakayım ki! Tabii ki geleceksin. Buraya gelmeyip de nereye gideceksin? Her zaman başımın üstünde yerin var. Sen benim işlerimi görmüyor musun? Karşılıklı birbirimizin işlerini görüyoruz. Biz arkadaşız. Her zaman beklerim. Yine bir sıkıntın var herhalde, anlat bakalım. Yardımcı olabilirsem sevinirim.

– Evet hocam var, anlatayım. Şimdi bir seçim yaşadık ya; üstünden neredeyse bir yıl geçiyor olmasına rağmen muhtar kendisine oy vermediğim için bana kızıyor. Beni ne zaman görse sitemli sitemli konuşuyor. Bazen hakarete varan sözler sarf ediyor. Sabrediyorum. Duymazlığa geliyorum. Ben sabrettikçe o siteme devam ediyor. Arkasında iki oğlu var, onlara güveniyor. Allah var, oğulları bir şey demiyor. Adam, hem oğullarının hem de benim başımı belaya sokacak. Bir gün elimden bir kaza çıkacak diye korkuyorum. Beni kendinden korkuyor sanıyor. İnsan insandan korkmaz. Her şey bir kurşuna bakar.

– Hasan orada dur. Kurşun murşun lafı etme. Her şey bir kurşunla bitmez. Kurşunu attın mı sıkıntının büyüğü ondan sonra başlar. Aklını başına topla. Sonra pişman olacağın işlere girişme!

– Ne yapayım hocam? Evi de yolumun üzerinde. Kapısının önüne oturuyor. Sanki benim geçmemi bekliyor. Bir değil, iki değil, bıktım hocam. Köy yerinde bu particilik hiç iyi olmuyor. Adam oy vermedim diye etmediğini bırakmıyor. Herkes sana mı oy verecek? Bu ülkede demokrasi yok mu? İsteyen istediğine oy veremez mi? Vallahi bıktım hocam, gözüme hiçbir şey görünmüyor. Şeytan…

– Hasan, dur dedim, aklını başına al dedim, sen hala konuşuyorsun.

– Ne yapayım hocam?

– Bizde bir atasözü var bilirsin: Köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolaşmak iyidir, der. Sen de öyle yap, köpekle köpek olma. Evine öteki yoldan git gel. Onun bulunduğu ortamlara girme. Rahat edersin.

– Ondan korkayım mı hocam?

– Hayır Hasan. Bu korkma değil, beladan kaçmadır. Belanın üstüne gitme diyorum.

– Öyle mi diyorsun hocam?

– Elbette Hasan. Bana sorarsan öyle. Mecbur kalmadıkça belaya bulaşma. Bela iyi değildir Hasan. Senden sonra ailen de bu belanın içine girer. Atalarımız ne güzel söylemiş: Köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolaşmak iyidir. O bir köpekse sen ona dalaşma, çalıyı dolaş. Bela arıyorsa başka yerden bulsun. Korktu desinler. Korkmak, belaya bulaşmaktan iyidir.

– Sağ ol hocam, içimi rahatlattın. Bana eyvallah.

– Güle güle.

***

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolaşmak iyidir