“Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin her yerinden toplanan malzemelerle dev bir müze gemi hazırlattı ve Avrupa’yı karış karış dolaştırdı. İşte o hikaye…
İsmi Karadeniz Vapuru… Bizzat Mustafa Kemal’in projesi… Yüzen fuar ve dünyada bir ilk…
124 metre boyunda ve 14 metre genişliğinde… Siyah renkli fakat Haliç’e çekildikten sonra beyaza boyandı.
Geminin masrafları için Meclis, 100 bin lira ayrılmasına karar verdi. İstanbul Ticaret Odası da 500 bin lira verecekti. Maliyet sorunu, bu şekilde çözüldü.
Cumhuriyet’in ilanından sonra hükümet yetkilileri; Türkiye’deki siyasi, hukuki ve kültürel değişimi Batı’ya tanıtmak amacıyla böyle bir projeyi gündeme getirdi. Bu projenin fikir babası, Ulu Önder Mustafa Kemal’di.
Mustafa Kemal, Mudanya’dan binerek son denetlemeleri yaptı. Türk malı ürünlerden oluşan bir sergi; içinde üzüm, incir, Hereke halıları, Kütahya çinileri, lokum, Edirne sabunu, nakış, bakır tepsiler, tütün, yün, deri, koza, fındık… tamamı Türk malı ürünlerden oluşan sergiydi. Türkiye’nin ekonomik değerleri ve gerçekleştirdiği değişim gösterilecekti.
Sergi salonları; Sanayi Nefise Mektebi öğrencilerinin yaptığı heykel, resim ve biblolarla süslenmişti. İbrahim Çallı gibi ressamlarımızın tabloları asılıydı.
‘Dünyanın bize gelmesini beklemeyelim, biz dünyaya gidelim’ vizyonu ile genç Türkiye’nin uluslararası halkla ilişkiler gemisiydi.”
Bu muazzam Karedeniz Vapuru’nu anlatmaya sayfalar yetmez. Asıl görmemiz gereken, böylesi zor zamanlardan geçmiş bir ülkenin yeniden ayağa nasıl kalktığıdır. Cephede mücadele ederken cephe gerisinde ilmin de gelişmesi için elinden geleni fazlasıyla yapmış bir kahramandı Mustafa Kemal. Savaşın izlerini milletin üstünden atabilmesi için sosyal ve kültürel alanda birçok değişiklik yaparak kanayan yaraları sarmak istemişti ve başarılı da oldu. Kısa sürede zorlukların üstesinden gelip Batı medeniyetlerinin seviyesine ulaşıp onlarla aşık atacak duruma erişti. Bunların hepsi, Mustafa Kemal ve onun gibi memleket sevdalılarının eseridir.
Şimdi düşünüyorum “19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal, Samsun’a çıkıp Milli Mücadele’yi başlatmasaydı ne olurdu?” diye. Düşünmek bile ruhumu daraltıyor ama bunların hiçbiri olmazdı. Başka devletlerin himayesinde kimliksiz bireyler olurduk. Mustafa Kemal Atatürk’e karşı ne kadar minnettar olsak da azdır aslında.
Çocukluğumuzdan beri söyleriz ya hep;
“YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA, ADIN YAZILACAK MÜCEVHER TAŞA!”
