Hal-i ahvalimiz & Ulus Meydanı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hallerimizin hali” gibi bir şey demek “Hal-i ahvalimiz”

Neden mi böyle anlamsız bir tamlama ile başladım, anlatayım.

Absürt olmak, çokluk iyi bir şeydir. Biraz sıra dışılığı anlatır. Sıradan insanlar gibi düşünmemek, yaşamamak, farklı bir bakış açısı farklı bir pencere gerektirir insana. Yaşadıklarının, kişilerin ve olayların farkını görebilmek bilgi gerektirir. Zeka gerektirir. En önemlisi de duyarlılık gerektirir.

Tren garından Kız Meslek Lisesi’ne kadar olan bölgeyi herkes bilir: “Ulus Meydanı”

Endüstri Meslek Lisesi’nden Kız Meslek Lisesi’ne kadar olan bölümü kapattılar. İş makinelerinin geliş gidişlerinden ve oradan gelen seslere bakılırsa çalışmalar, büyük bir hızla devam ediyor.

Endüstri Meslek Lisesi ile gar önündeki bölümün çalışmaları da sanırım yukarıdaki alan tamamlanınca başlayacak.

Bu noktada önemli bulduğum birkaç noktaya değinmek isterim.

Park ve bahçelerin düzenlenmesi işlemleri; neden kış aylarında, insanların pek azının o alanlardan yararlandığı zamanlarda yapılmaz.

Yaz mevsimi, güneş buram tepede gezinirken, insanlar serinlemek için bir ağaç gölgesi hayal ederken bu alanlarda çalışma olması pek akıl karı olmasa gerek.

İkinci olarak da bu çalışmalar esnasında oradan kalkan toz toprak, etraftaki konutlara, arabalara yayılacak. Toprağın kuru olması ve kolay kuruyabilir olması önemli elbette.

Her konut, bu nedenden dolayı sadece birkaç bardak fazla su tüketse… Her araç da beş on bardak… Varın toplamını siz hesaplayın.

Yaşamının büyük bölümünü apartmanlarda geçirmiş biri olarak şunu söylemeliyim: Balkon temizliğimi hep silerek yaptım. Musluktan aldığınız içilebilir pırıl pırıl suyu doldurup kovaya şaldır şuldur akıtmanın bir manası olmasa gerek israftan başka.

Takın çeşmeye hortumu, uzun uzun halınızı kiliminizi yıkayın sokaklarda. Su öylece akıp gitsin.

İçilebilir onca suyun israfı… Unutmamak gerekir ki havada uçan kuşun, yerde gezen börtü böceğin de o suda hakkı var.

İçilebilir su kaynaklarının en büyük değerimiz olduğu, asla göz ardı edilmemelidir.

Su tüketimi arttıkça su azalacak, su azaldıkça da ulaşılması daha zor bir şeye dönüşecektir.

Üç beş gün musluktan su akmadığını düşünün, biraz abartıp 10-15 gün…

Akıllı insanlar ve toplumlar, sahip olduklarının kıymetini “var iken” bilen toplumlardır. Hastalandıktan sonra sağlığın kıymetini bilseniz ne, bilmeseniz ne?

Suyu yahut sahip olduğunuz bir değeri tükettikten sonra kıymetini anlasanız kaç yazar?

İyi haftalar…

Sevgi, dostluk ve umutla.

Hal-i ahvalimiz & Ulus Meydanı