FIRTINA’YI BEKLERKEN YÜREĞİMDEN GEÇENLER

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hafta sonu fırtına gelecek heyecanı ile Birgi’deki işletmemde kendime güzel bir oda hazırladım. Hem fırtınayı izleyecek hem de bu haftaki yazımı yazacaktım. Fakat o beklenen fırtına ne geldi ne de gelir gibi yaptı. Hayat da bazen böyle değil midir? Hep bir şeyleri bekleriz, fakat beklediğimiz ve istediğimiz şeyler genelde gerçekleşmez. Bir şeyin olmasını ne kadar çok istersek aslında bir o kadar da olmamasını sağlıyoruz sanki.

Aslında yaptığımız en büyük hatadır beklemek. İstediğimiz şeyler için mücadele edip, bütün olabileceklere karşı ayakta durabilirsek başarılı olabiliriz. Oysa ki hep zamana bırakırız her şeyi, peki ya zaman da bize bırakıyorsa… Hiçbir şeyi zamana bırakmayın. Çünkü kalp zamanla soğur, istekleriniz ve beklentileriniz de zamanla ya körelir ya da değişir.

İstek ve ihtiyaçlarımızın sürekli değiştiği bu zamanda, neden takılıp kalasınız ki bazı şeylere. Bugünkü ihtiyacınız yarınki fazlalığınız aslında. Hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun. Ne kadar sadeleşir ve ne kadar kendimizle olursak o kadar özgür ve mutlu olacağız. Vazgeçin fazlalıklardan, yüklerinizden kurtulun. Bakın ne kadar rahat ve huzurlu olacaksınız. Böylelikle de beklentileriniz azalacak ve bir şeyleri beklemek zorunda kalmayacaksınız. Hayatınızdan gidenlerin hesabını tutmayı ya da arkalarından üzülmeyi bırakın. Kaybettikleriniz önemli değil. Çünkü her kayıp size mutlaka bir şeyler öğretmiştir. Yani aslında kaybetmiş sayılmazsınız.

Bir de her şeyi anlamlandırma ve her şeye bir anlam yükleme çabamız var. Bırakın bazı şeylere anlam yüklemeyi. Her şeyin bir anlamı olmak zorunda değil. Hayatımıza anlam katan her şey zaten bir süre sonra anlamını yitirecek. İsteseniz de istemeseniz de.

Bir düşünün eskiden size acı veren şeyler aklınıza geldiğinde gülümseyerek hatırlıyorsunuz, fakat sizi gülümseten anılarınızı hatırlayınca ise gözleriniz doluyor. O yüzdendir ki mutlu olmaya çalışın her daim. Nasılsa mutlu anılarınızı hatırlarken gözyaşlarınızı akıtacaksınız. Hayat hiçbir şey için kendinizi üzmeye değmez. Kelebek misaliyiz bu hayatta. Gözlerimizi açıp kapayıncaya kadar geçiyor ömür dediğin.

Her şeye rağmen akıp giderken hayat gözlerimizin önünde tüm hareketi, kederi ve gülümsemesiyle siz gene de sevmeyi bırakmayın ve sevmekten vazgeçmeyin. Çünkü hayattaki en büyük güç sevmektir. Önce kendinizden başlayın sevmeye. Kendinizi sevdikçe her şey daha da kolaylaşacak ve güzelleşecek emin olun. İnsanları sevmekten korkmayın. Her seferinde sizi kırsalar da, sevginizin onlara layık olmadığını düşünseniz de, size sizin verdiğiniz sevgiden daha azını verdiğini düşünseniz de.

Ne diyordu şair;

“Dünyayı güzellik kurtaracak,

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey”…

FIRTINA’YI BEKLERKEN YÜREĞİMDEN GEÇENLER