İzlemiş olduğunuz “Nehirle Esnafın Sesi” programında amacımız Ödemiş ve Küçükmenderes havzasının bilinen ve bir o kadar da dalında başarılı olmuş esnafları tekrar sizlere görünür yapmaktı. Bunu yaparken de kime neye ne kadar dokunuruzun sonucu için beklemekti.
Yeni olmamıza rağmen izlenme oranımız düşündüğümüzden daha fazla olunca, biryandan mutlu olduk bir yandan da harici bir çok esnaf da, “bizim de söyleyecek kelâmlarımız var, bizimle de program yapar mısın?”, “Bizleri de hemşerilerimiz artık hatırlasınlar.” diye de hem beni gördükleri yerde hem de aracı olan bazı arkadaşlarla isteklerini ilettiler. Öncelikle bu güven ve istekler için çok teşekkür ederim.
Aslında haklılar. Bizler bu programı kurgularken; esnafın hem ürünlerini hem dertlerini hem de tanıtımını yapmak adına yola çıktık. Lakin esnaf o kadar mutsuz ki, düşüncemde olan bu soruları bile sormaktan imtina etmek durumundaydım ve piyasayı, gelecekle alakalı kaygılarının olup olmadığı konularına, çok da girememiştim. Çünkü bilirim ki yaralar deşilince daha çok acıtır ve daha çok kanar. Bekledim, sadece onlar anlatsın istedim. Üzmek, sıkıntıları hatırlatmak ne haddimeydi.
Türkiye’nin son yılları hele hele son ayları büyüklü küçüklü esnafın adeta kara günleri gibi olmaya başladı. Aldığı yetmiyor, sattığı karşılamıyor, sabrettiği yüreğini sıkıyor derken, bir bilinmeze doğru sürükletildiklerinin de artık farkındalar. Ne yapmalı, nasıl sesimizi duyurmalı diye düşündüklerini biliyoruz ki, bunu yazan ben de bir esnafım, bunu basan da bir işletme, bu şartlarda hala gazetesine sahip çıkan ve onlarca aileye ekmek veren kişi de bir işletme sahibi.
Ve üstelik bizler, küçülmek yerine büyümenin ama kontrollü büyümenin ve bunu yaparken de asla bencil olmadan, Ödemiş ve hatta Küçükmenderes havzası için karşılıklı faydalar sağlayarak kapımızın önünden yine başarılarla var olmaya başlamak istedik. İşte bunu yapmak için de tv9izmir televizyonunu kurmakla da hem gazetemize destek, hem şehre, hem de onlarca insana fayda sağlamayı amaçladık.
Sadece esnaf değil sıkıntılı olan elbette, hayvan besicisi, tarım üreticisi, köylüsü kentlisi herkesin kendi çapında sıkıntısı var. Belli ki sesi de duyan yok, o halde ne olacak diye vahlanmak yerine, az önce de aktardığım gibi kapımızın önünden ve de birbirimize yardımcı olarak ayakta kalmanın yoluna bakmak zorundayız.
Artık o eski kazançlar yok, eski dostluklar da. İnsanlar güler yüzlerini, içindeki umutları da kaybetmişler. Peki pes etmek var mı? Asla! O halde tek çare gerçekten bencil olmadan, olanı paylaşarak ya da orta noktada buluşarak yaşayabilmenin yoluna bakacağız. Hani şu çocukluğumuzda mahallelinin derdinin tüm mahallenin derdi olduğu yıllar gibi. İnsan giderek de daha çok o günleri özlemiyor değil hani…
Sevgili esnaf, tüccar, hayvan besici ve tarım üretici dostlar, şehrimizin esnafına, hakkıyla alın teri sahibi esnafına üreticisine besicisine sahip çıkalım. Yani yine emekçiden emekçiye fayda var. Ben de hem köşe yazarı olarak hem de program yapımcısı olarak yanınızda duracağımı söylemek isterim.
Bilin ki, size ait bir gazeteniz varken şimdi yine sizin sesinizi duyuran bir de televizyonunuz var artık. Biz, birlikte güçlüyüz ancak birlikte güçlü kalabiliriz unutmayın. Bir esnafın zor duruma düşmesi, işinin erimesi, her gün işletmesini zararla kapatması demek çarkın dişlilerinin birer birer kırılması demektir. Ve çalışan ahengin bozulması bir kasabayı, sonra bir şehri sonra da ülkeyi dönülmez çıkmaza götürür. Tekrar çalışmak için inanç, kazanmak için sabır ve bir olmak için de yürekli olmak gerekli. Yoksa üstümüze basan, bundan da zevk alan iki lafı bir araya getiremeyen insanlarla uğraşır dururuz.
Bir olmaktan, dert dinlemekten, elindekini paylaşmaktan korkma, hiç ummadığın anda bu senin önüne öyle kapılar acar ki, ben bunu hak edecek ne güzellik yapmışım diye şaşarsın.
Bizler sizi okunur ve görünür yaparken, sizler de sizin sesinizi kesmemek için bizlere soluk olmaya çalışınız rica edeceğim.
Bu hafta sonu şehir dışında yapılan dünya ülkelerini de etkileyen güçlü bir organizasyonda ödül alacağım için hafta içi esnaf ziyareti yapamadığımdan, size ait bu köşeyi bu hafta da böyle paylaşmak istedim.
Herkese şu anda bunları kaleme aldığım soğuk İstanbul’dan sevgiler. Şehirden ayrılsak da sorumluluğumuz her daim bizimledir.
Sağlık huzur ve aşkla kalın inşallah
Sevgiler
