Egzama (Atopik dermatit)

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kapladığı geniş alan nedeniyle en büyük organımız aslında cildimizdir. Vücudumuz bir bütündür ve cildimiz de diğer organlarımızdan bağımsız değildir ve bu yüzden bu deri hastalığını da bütüncül olarak değerlendirmek gerekmektedir. Egzama, ciltte kuru, pullu yama tarzında ve yoğun kaşıntıya neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Cildin kaşınması, kırmızı kabarık noktalara, kalınlaşmış deriye ve cilt yüzeyinde açık kesiklere neden olabilir. Yoğun kaşıntı hissi uykuyu zorlaştırabilir ve günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanma ve genel olarak daha kötü yaşam kalitesi ile sonuçlanabilir.

Egzama her yaş ve cinsiyette insanı etkileyebilir. Hastalık genellikle çocukluk döneminde başlar ancak yetişkin olarak ilk kez egzama gelişmesi de mümkündür. Egzama bir alerji veya bulaşıcı bir hastalık değildir ancak sık olarak alerjik hastalıklarla birlikte seyreder. Egzamalı bireylerin ciltleri diğer bireylere kıyasla bir miktar daha geçirgen olduğu için alerjen madde geçişlerine daha fazla izin vermekte, bu nedenle egzamalı bireylerde alerjik olaylara daha sık rastlanmaktadır.

En sık egzama belirtileri şunlardır:

-Ciltte pullanma, kuruma, içi sıvı dolu, kırmızı zemin üzerinde kabarcıklar oluşabilir.

-Az ya da şiddetli kaşıntı olabilir.

-Kaşıntıya bağlı deride kanamalar ve gece kaşınma nedeni ile uykusuzluk görülebilir

-Egzama uzun sürerse deri kalınlaşır ve rengi koyulaşır

-Deride çatlaklar ve yoğun kuruluk oluşur

-El sırtı, ayaklar, el-ayak parmakları, yüz, boyun, sırt, üst kollar, derinin kıvrım yaptığı yerler sıklıkla tutulur

Ancak Egzama hastalığı sadece bir cilt sorunu olarak görülmemeli TÜM VÜCUT SORUNU olarak ele alınmalıdır. Egzama çocuklar ve yetişkinlerde; genetik, alerji, stres ve aşırı titizliğe bağlı nedenlerle de görülebilir. Özellikle ÇEVRESEL FAKTÖRLERE BAĞLI OLARAK ev kadınları, inşaat işçileri, kuaförler ve temizlik işçilerinde sıklıkla görülebilir.

Kesin bir tedavisi yoktur; ancak, diyet ve uygulanan tedaviler ile cildin korunması, kaşıntının giderilmesi, iltihap ve enfeksiyonların önlenmesi veya kontrol altına alınması mümkündür.

Egzama tedavisinde pek çok kişi ilk başta kremlerle, losyonlarla, şifalı sabunlarla müdahale ederek aslında cilt semptomlarını alevlendirebilir. Oysa sorun sadece bölgesel yani cilt yüzeyinde değil çok daha derindedir. Genellikle egzama bağırsak geçirgenliği bozulduğunda ortaya çıkar. Bu yüzden tedavide öncelikle bağırsaklardan başlamak gerekir. Kişinin yeme ve dışkılama alışkanlıkları gözden geçirilmeli varsa diğer hastalıkları da not edilmelidir. Barsak geçirgenliğini bozan çeşitli durumlar saptanmalı ve tedaviye başlamadan kişinin kişiye özel durumları ortaya konmalıdır.

Bağırsağı geçirgenliğini bozan başlıca durumlar ise şunlardır;

-Gluten, kazein, işlenmiş gıdalar, şeker, karbonhidrat ile yoğun beslenme

-Disbiyozis ve SİBO

-Mantar ve parazit enfeksiyonları

-Kronik stres /Travma

-Ağır metal toksisitesi (özelikle cıva, arsenik)

-Çevresel toksik kimyasallar ( temizlik ürünleri gibi )

-ilaçlar; yoğun antiasit kullanımı, antibiyotikler, doğum kontrol hapları, kontrolsüz Steroid ve NSAID gibi ilaçların kullanımı barsak sistemini bozar

Bu nedenle egzamanın önüne geçebilmek için her şeyden önce geçirgen bağırsağın tedavisi çok gerekli ve önemlidir. Çünkü sindirilmemiş gıdalar ve vücuda yabancı maddeler kana geçince, vücut bu yabancı maddeleri yok etmek için savaş durumuna geçer (Enflamasyon) . Bu da egzama ataklarına sebep olur.

Hep söylerim, vücudumuz bir bütündür ve bütüne bakarak kişiyi değerlendirmek çok önemlidir. Vücudumuza ihtiyacı olan sağlıklı yağlar, protein, vitamin ve mineral gibi şeyleri verip ona zarar veren her türlü toksik unsurdan (yiyecek, içecek, duygu, insan, ev aleti, kozmetik, temizlik ürünleri vb…) uzak durduğunuzda aslında pek çok hastalığın gerilediğini göreceksiniz.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

 

Egzama (Atopik dermatit)