Çocuk gelinler…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Medeni yasamızın 124. Maddesi, evlenme koşullarını düzenler. Buna göre, “Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak hakim, olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenebilir” diyerek küçük yaştaki çocukların evlenmeleri önlenmek istenmiştir.

Türk Ceza Yasası’nın 103. Maddesi’nde de çocukların cinsel istismarcılardan korumak için ağır cezalar öngörülmüştür. Bu yasal düzenlemelerin amacı, bedenen ve ruhen henüz gelişmemiş çocukların evlenmelerinin önüne geçmek, Türk aile yapısının sağlıklı bir temele oturtmaktır.

Yasa koyucu irade, bu konuda titiz davranırken ne yazık ki toplumuzda küçük yaşta kız çocuklarımızın evlendirildiği, kamuoyunda “çocuk gelinler” diye anılan bir dramın yaşandığı da bir gerçektir. Türk toplumunda kanayan bir yara olarak yer alan bu soruna hep birlikte bir an önce çare bulmak gerekirken dün gazetelerde okuduğum bir haber beni bir hayli üzdü. Gazete haberine göre Diyanet İşleri sitesinde yayınlanan bir yazıda “Buluğ çağına giren çocuklar dinen nikahlanabilir. Buluğ çağının alt sınırı erkek çocuklar için 12, kız çocuklar için 9 olarak belirlenmiştir” diyordu.

Haberin doğru olup olmadığını kontrol etmek için internetten Diyanet İşleri sitesine girip inceledim. Diyanet İşleri Başkanlığı da gazetelerde yayınlanan yazılardan rahatsız olmuş ki bir açıklama yapmış sitede. Yapılan açıklamada haber kısmen doğrulanırken “İslam hukukçularına göre göre buluğ çağına girme yaşını ve evlenme konusunu açıkladıklarını, kurum olarak erken yaşta evlenmeyi tavsiye etmediklerini” belirtiyorlardı. Bu düzeltmeyi bile faydalı bulup kapattım sayfayı.

Hukukta önemli bir kural vardır. Her olayı “zamanı ve zemini içinde” yorumlamak gerekir. Bir olay konusunda doğru kanaat sahibi olmak için bu olayın hangi zamanda ve hangi zeminde (yerde) olduğuna bakıp ona göre karar vermek gerekir. Arap Yarımadası iklim koşullarında insanların gelişimi farklı, kuzey kutup bölgesinde farklıdır. Yine insanların olaylara 14.yüzyıldaki bakış açısı ile 20.yüzyıldaki bakış açısı farklıdır. Bu nedenle Diyanet gibi önemli bir kurumumuzun böylesi hassas bir konuda açıklama yaparken daha dikkatli olması gerekir. Nitekim yine gazetelerde okuduğum başka bir habere Hollanda’nın aşırı sağcı muhalefet partisi lideri bunu fırsat bilerek verdiği demeçte Türk Diyanet İşleri Başkalığı’nın yaptığı açıklamanın “barbarlık” olduğunu, Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye ile ilişkilerini derhal kesmelerini istemiştir.

İşimiz gereği adliyelerde bunun çok acıklı sonuçlarını görüyoruz. Yasayı bilmeden Medeni Kanun’un öngördüğü koşulları taşımadan tamamen iyi niyetlerle evlendirilen çocukların doğum için hastahaneye gittiklerinde durum anlaşılınca erkek çocuğun mahkemeye sevk edildiği, ağır cezalar aldığı, yıllarca cezaevinde yatmak zorunda kaldığını biliyoruz. Başta Diyanet İşleri Başkanlığımız olmak üzere tüm resmi kurumlar, çocuklarımızın geleceği ve daha sağlıklı bir toplum için hepimizin daha dikkatli ve özenli davranmamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Çocuk gelinler…