Küçücük şeyler vardır.
Minicik bir iplik parçası, bir toplu iğne, bir kalem ucu…
Bir damla mürekkep, bir tüy…
Bir lokma ekmek, bir kaşık yemek ve bir bardak su.
O küçücük şeyler neleri bir araya getirip neleri kocaman koskocaman yapmaz ki. İki parçayı birleştirip şık bir elbise oluverir üstünüzde. Yahut büyükçe bir sevinç yüzünüzde. Bir gülümseme.
Mektup olur, çağrı olur, dilek olur uçar gider başka başka insanlara.
Bazı insanlar cemre gibidir.
Gelirler, hava ısınır
Gelirler, toprak ısınır
Gelirler, su ısınır.
Yüzünüz ısınır, yüreğiniz ısınır. Aklınız duygularınız varlığınız ısınır.
İyi ki varlar dersiniz. İyi ki varlar. Ve hep var olsunlar.
Bir cemre şiiri ile bitirelim.
ikinci cemreye sözler
gün kaldırımlara düşer
sessiz
kıpırtısız
hüzün adresi yitik bir gül bırakır yüreğine..
içten içe oyulmuş
bir ağaçtır gece
sancılı düşler biriktirir koynunda
adımlar çoğalır
sözler
ve yıldızlar…
suyun öte yanıdır yalnızlığımız
yüzün öte yanı kimsesizliğimiz
kalabalıklar bassa da gölgemize
şubat hep eksik bir aydır takvimlerde..
bir mabudun son hikayesidir
kurtla kuzu
yine bulanmıştır su
ve yine kurt kuzu peşinde..
gün kaldırımlara düşer
sessiz
kıpırtısız
hüzün adresi yitik bir gül bırakır yüreğine..
Sevgi, dostluk ve umutla.