Büyük insanlık

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haberi mutlaka siz de gördünüz veya okudunuz. İstanbul’un çeşitli semtlerine giderek düşük gelirli ailelerin kapısına zarf içinde para bırakan, market borçlarını ödeyen bir yardımsever, 6.8 şiddetindeki depremin vurduğu Elazığ’da görülmüş. Robin Hood olarak anılan iş insanı, kent merkezi ve köylerde evleri hasar gören depremzedelere zarf içinde para yardımında bulunup bakkal borçlarını kapatmış.

Sizi bilmem ama bu haberlerin arkasından ne çıkacak doğrusu merak ediyorum.

Ben artık dünyada böyle insanların kaldığına inanmıyorum. Böyle insanlar var ama ‘insan’, hem de bu çapta yardım yapacak paralı biri kaldı ise söylenecek tek bir şey var: Büyük insanlık!

Büyük şair Nazım Hikmet, ‘Büyük İnsanlık’ şiirinde şöyle der: “Büyük insanlığın toprağında gölge yok / sokağında fener / penceresinde cam / ama umudu var büyük insanlığın / umutsuz yaşanmıyor.”

**

Filistin, Orta Doğu’nun kanayan yarasıdır.

Şimdi durup dururken niçin yeniden Filistin davası üst perdeden gündeme geldi anlam veremiyorum. Sanki birileri, bu kanayan yarayı arada sırada kaşımak istiyor.

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ortak basın toplantısı düzenlemiş ve ‘Yüzyılın Anlaşması’ adlı planı açıklamış.

Trump, “Kudüs, bölünmeden İsrail´in başkenti olacak” demiş.

Kudüs, biliyorsunuz birçok dinin kutsal kabul ettiği bir yerleşim yeri.

Arapça el-Kuds, İbranice Yerusalem, Orta Doğu’da bulunan, dünyanın en eski şehirlerinden biri. Filistin ve İsrail, Kudüs’ün kendi başkentleri olduğunu iddia ediyorlar.

Kudüs Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet için kutsaldır. Uzun tarihi boyunca iki defa yok edilmiş, 23 defa işgal edilmiş, 52 defa saldırıya uğramış, 44 defa ele geçirilip tekrar kurtarılmış…

Ermeni, Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman olmak üzere dört çeyreğe bölünmüş olan Eski Kudüs, 1981 yılında Tehlike Altında Olan Dünya Mirasları arasına girmiş.

Hoşgörü, barış ve saygının hakim olması gereken dinler, bir şehrin yönetimi konusunda bir araya gelemiyor!

Büyük insanlık ne yapsın!

**

Bilim adamlarının olası bir Marmara depreminde İstanbul’da 50 bin binanın ağır hasar alacağını söylediğini belirten milletvekili Lütfü Türkkan, “50 bin bina yıkılırsa, ağır hasar alırsa ne olur? 10’ar kişiden hesaplasak 500 bin kişi hayatını kaybeder. Bakın, siz bu kafayla giderseniz bu 500 bin kişiyi gömecek mezarlık bulamazsınız” demiş.

Dünya sallanıyor ve bu sallanmalar bütün canlı varlığı için tehlike. TV ekranlarından depremden etkilenen insanların halini görüyoruz.

Bir bina ve ihale işi tutturmuşuz ki eyvahlar olsun…

Ben Ödemiş’te dolaşırken bile birçok boş ev ile dükkanın bulunduğunu görüyorum.

Satılık ve kiralık levhalarını daha sık görmeye başladık.

Büyük insanlığın ihale ve dikey bina işinden kurtulması gerekiyor…

Ama kim kurtaracak?

**

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin’de ortaya çıkan koronavirüs ile ilgili acil toplanma kararı almış. DSÖ lideri, koronavirüs salgınının ne derece bir küresel bir tehdit oluşturduğunu değerlendirmek üzere acil durum komitesinin bir araya geleceğini açıklamış.

Büyük insanlık hızla çoğalıyor. Çoğalırken temiz su, temiz toprak ve temiz hava ihtiyacı da hızla artıyor.

Kapitalizm, büyük insanlığa acımıyor aksine onu asker ve işçi arı olarak görüyor.

Öğrendiğimde büyük şaşkınlık yaşamıştım… 14’üncü yüzyılda Avrupa’da görülen büyük veba salgını, tarihte yaşanılmış birçok savaştan daha fazla can kaybına sebep olmuş. Etkisi o kadar büyük olmuş ki birkaç yılda 100 milyona yakın kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuş.

Veba; ne milliyet dinlemiş, ne din ne de kral ya da tebaa.

Suriye, Lübnan, Mısır, Hatay, Mekke, Yemen ve daha birçok şehir, vebadan kırılmış.

Büyük insanlık, hastalığın kaynağını önce Yahudilerde ve kedilerde aramış… Ama büyük insanlık, sorunu bilimle yenmesini bilmiş…

“Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter / pirinç de öyle / şeker de öyle / kumaş da öyle / kitap da öyle.”

Büyük insanlık