Şunun şurasında neredeyse 2 ay geçti yerel yönetim seçimlerinin üzerinden. Bu günler içinde yok şu belediye başkanı öncekinin elini sıkmadı, yok eski belediye başkanı makamında bulunup da görevini açıklıkla devretmedi, yok şu, yok bu diye diye geldi geçti günler…
Gide-gide bir arpa boyu bile yol alınamadı. DYP ve SHP yeni seçilen belediye başkanlarına net bir ileti (mesaj) veremedi. Haklarını az da olsa yemeyelim. “Eskinin borçlarını açıklayın!” ve bir tane de kitapçıktan başka bir şey yapamadı iki parti.
Bana kalırsa yapılacak olan şuydu: Tüm Türkiye’de belediye başkanları bölge bölge toplanıp “Belediye Sorunları Kurultayı” düzenleyeceklerdi. Bu “Kurultay”larda, yeni seçilen belediye başkanları, belediyelerinin durumlarını, borçlarını, yapılarını, eksiklerini, iktidarın kendilerini kıskıvrak bağlamayı amaçlayan sözde “tasarruf genelgesi”ni, iktidardan gelen sinyalle kasıtlı alacak tahsiline çıkan sorumluları, daha seçimden iki-üç gün önce belediye arsalarının dost-tanış yapsatçılara nasıl peşkeş çekildiğini, özel kararlarda yapılardaki kat sayılarının nasıl iki-üç misli arttırıldığını…anlatacaklardı. TV bunları vermek zorunda kalacaktı.
Bir de bu, “Kurultay”lar aynı anda olmayacaktı. Bir hafta biri, ardından diğeri, daha sonra da diğeri… Böylece yedi hafta boyunca ANAP belediyelerde nasıl yağma yapmış tüm çıplaklığıyla bilinecekti. Özal, ikide bir kalkıp kışkırtıcı demeçler veremeyecekti.
Bu “Kurultay”lardan çıkacak sonuç Birlik-Dayanışma olacaktı. Örneğin; parasal ve araç-gereç kaynaklarının verimli kullanımı konusunda ortak noktalara varılacaktı. İklim açısından ayrı ayrı yöre belediyeleri birbirlerine makineleri gönderme olanağı doğacaktı. Ya da aynı türden yatırımlar –büz fabrikası, ekmek fabrikası…- tek ve daha büyük ölçekte düşünülecekti. Ayrıca bu tür yatırımlar merkezi bir yerde kurulup çevre belediyelere daha kolay ulaşabilecekti. Tasarruf sağlanacaktı. Eşgüdüm en kısa yoldan somuta dönüşecekti. Sözde kalmayacaktı.
Yeni kurulan “Ege Belediyeler Birliği” örneğindeki gibi “Marmara Belediyeler Birliği”, “Karadeniz Belediyeler Birliği”, “Doğu Anadolu Belediyeler Birliği”, “Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği”, “Akdeniz Belediyeler Birliği” ve “İç Anadolu Belediyeler Birliği” adı altında güçbirliği sağlanacaktı. Bu birlikler daha da ilerde “Üst Birlik”ini gündeme getirecekti.
Mutfaklardaki yangına çözüm olarak; bölgeler arasında bu belediye birlikleri aracılığıyla aracısız-tefecisiz ve üreticiden-tüketiciye meyve-sebze ulaştırmak mümkün olabilecekti. İstenirse daha da değişik yollar yaratılabilir.
Zaman geçmiş sayılmaz.
Eksiğiyle öneri benden, uygulamak sizden eyyyy yeni seçtiğimiz Belediye Başkanları…
___________
- Bu yazım, 21 Temmuz 1989 tarihli Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete-Haymana Gazetesi’nde Yiğit Ak takma adımla yayımlandı. Günümüzle olan benzerliğe dikkat çekmek ve önerilerimi paylaşmak adına yeniden yayımlamak zorundayım. Bağışlana!
