Bir tutam sevgi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan her şeyi sever mi? Sevmek zorunda mı? Sevmede ölçü olmalı mı? Neyi, hangi ölçüye göre sevmeli? Aşk mı sevgi mi? Sevmenin merkezi neresi, kalp mi? Aklın rolü ne peki? Ya gözün, kulağın? İnsan sevdiğini karşısındakine nasıl gösterebilir? Çok sevdiğinin göstergesi nelerdir? Sorular, sorular, sorular, uzayıp giden sorular. Belki bu yazının tamamı sorulardan oluşabilirdi. Biraz düşüneduralım…

Malum, 14 Şubat yeni geçti. Her yerde bir reklam furyası. Sevginin ifadesi sadece maddiymiş gibi. İnternet ve sanal ortamda ise hem meseleyi tiye alan hem duruma vurgu yapan onlarca video dolaştı durdu. Birinin gördüğünü arkadaşları ile paylaşması ve kısa sürede dairenin genişlemesi ile videoların izlenmesi de patlama yaptı. Haliyle kimine güldük, kimine kızdık, kimine de evet deyip onay verdik. Her neyse…

Sevmek, yürek işi elbette. Ama göz görmese, seçmese, akıl düşünmese, algılamasa, dimağa yerleşmese görülen, sevgi tohumu düşer mi kalbe? Evet kalp, o tohumun yeşertildiği yer. Onu diğer duygu ve hasseler, uzuvlar desteklerse gelişip serpiliyor. Güzeli güzel yapan da üstün kılan da o kalp. “Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa. Eğlenecek yer bulaman, gönlümdeki köşk olmasa” diyor Aşık Veysel. Ne de doğru söylüyor. Ama O’na bakarak bazen sevmek için görmek de gerekmez diyebiliriz. Hissetmek yeterli belki de…

Sevginin bulunduğu, yer ettiği kalpte kin, nefret barınmaz diye düşünüyorum. Zira iki zıt bir arada nasıl olur? Geceyle gündüz gibi. Gündüz geldiğinde gecenin kaçması gibi sevginin yüzünü göstermesi ile ötekiler kaçmalı. Sevginin iyileştirici, onarıcı gücü kötülükleri de siler değil mi?

Bir yazıda okudum, yazar şu anlamda diyordu ki: “Yüzümüzü temizlemek için onlarca malzeme kullanıyoruz. Bir sivilce çıksa, siyah nokta görsek tedavisi için hemen harekete geçiyoruz. Ve soruyordu kalbimizdeki siyah noktalar için, kirini temizlemek için ne yapıyoruz?” Bu anlamda baktığımızda evet, kalbimizi temiz tutmak için ne yapmalı? Kalbi lekeleyen olumsuz duyguları ötelemeli hayatımızdan önce. Kendimiz için arzulamadığımız ve istemediğimizi başkaları için de istememeli. Onların iyi olmasının bizim de iyi olmamız anlamına geldiğinin bilincinde, duygu ve düşüncelerimizi şekillendirmeli ve yüreğimizde sevgiye yer açmalıyız. Tekrar söylüyorum gerçek anlamda sevginin var olduğu yerde olumsuz duygular barınmaz ve kendine yer açamaz o kalplerde. Herkesi ve her şeyi sevmek zorunda değiliz diyebilirsiniz. Evet sevmek zorunda değiliz ama olduğu gibi kabullenebiliriz.

Çıkarıp yıkayamadığımıza göre kalbimizi, iyi niyetle, samimiyetle, hoşgörüyle temizliğini yapabiliriz yüreğimizin ve sevmekle yüceltebiliriz onu…

can içinde canan

can olmasa ne kıymetin var

gam içinde zaman

gülmedikçe ne hükmün var

bir tutam sevgi

özgürlük

özgürlük sevmek

sevmek çoğalmak…

Bir tutam sevgi