Bir Rüya Gördüm

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hayırdır” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyle dedim kendi kendime. Gördüğüm rüyayı sizlerle paylaşacağım. Bu nasıl bir rüyadır diye ben şaşırdım, bir anlam veremedim, bakalım bu rüya hakkında siz ne düşüneceksiniz. Yorumunuzu merak ediyorum.

Başbakan Binali Yıldırım; başbakanlığı bırakmış, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş. “Benim İzmir ile ilgili 35 projem vardı, onları bir bir gerçekleştirmeye geldim” diyordu. AKP’lisi, CHP’lisi herkes alkışlıyordu. Bütün CHP’liler AKP’li olmuş, CHP’li diye kimse kalmamıştı ortalıkta. CHP’nin İzmir il binasının kapısına kilit vurulmuş, Ödemiş ilçe binası da AKP’nin olmuş.

Binali Bey, “İşte özlediğimiz birlik beraberlik budur. İzmirlilere ne kadar teşekkür etsem azdır. İzmirliler, hak ettiği bütün hizmetleri alacaktır. Bunları yerine getirmek, benim boynumun borcudur. İzmir, Türkiye’ye örnek bir ilimizdir. İzmirlilerle gurur duyuyorum” diyordu.

Ödemiş il, Kaymakçı ilçe olmuştu.

Yeni vali ve kaymakamımız, genç ve dinamik insanlardı. Hizmet aşkıyla dopdolu, yurtsever, adil insanlardı. Bu vali ve kaymakamımız, Binali Bey’in tercihiyle buralara atanmışlardı. Yapacakları bütün hizmetlerde Binali Bey destek olacaktı.

Ödemiş halkı il olmanın, Kaymakçı halkı da ilçe olmanın sevinci içindeydi. Kaymakam, bütün Kaymakçı halkının katılımıyla gerçekleştirilen coşkulu bir törenle göreve başlamıştı. Daha sonra bütün daire müdürleri görevlerine başlamışlardı.

Yapılan törende kaymakam, heyecanlı bir konuşma yaptı. Kaymakçı halkı da kaymakamı alkışlarla makamına oturttu. Sevinçlerinden gözlerinden yaş geliyordu. Birbirlerine sarılıyorlardı. “Şükür, sonunda ilçe olduk. Sayın Binali Yıldırım hemşeriliğini gösterdi. Allah ondan razı olsun, bu hizmetini unutmayacağız” diyorlardı. Kaymakçı’da başka partili insan kalmadı. Herkes partisinden istifa ederek AKP ye kaydoldu. Hizmet, karşılığını görüyordu.

Ödemiş-Kaymakçı arası çift gidiş, çift geliş duble yol olmuş. Yolun iki tarafında traktörler, motosikletler ve bisikletler için yol bırakılmıştı. Bu yola dökülen asfalt, Avrupa yollarına dökülen asfaltlardan daha kaliteliydi. 50 yıl garantili yapılmıştı. 50 yıl içinde meydana gelen bütün olumsuzluklardan müteahhit sorumluydu. Arabalar, üstünde kaymak gibi kayıyordu.

Karayolumuzun güney tarafına da tren yolu yapılmıştı. Saat başı trenler dolu gidip geliyordu. Bir yanda belediye otobüsleri, bir yanda trenler, öbür yanda da şirket otobüsleri vızır vızır çalışıyorlardı. Halk, hayatından memnundu.

Kaymakçı-Köfündere arasında Ödemiş Organize Sanayi Bölgesi hayata geçirilmiş, onlarca fabrika yapılmış, tıkır tıkır çalışıyorlardı. Daha onlarca fabrikanın temelleri atılmış, hızlı bir şekilde bitirilmek üzere çalışmalar devam ediyorlardı. Daha onlarca fabrika, buradan arsa satın alabilmek için sıraya girmiş bekliyorlardı. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu; arsa taleplerine yetişemiyor, yeni arsalar kazanmak için çevredeki vatandaşların tarlalarını satın almak istiyordu. Bu talepler doğrultusunda çevredeki tarlaların değeri artmış, dönümü 150 binden konuşuluyordu.

Yapılan fabrikalara alınan işçiler nedeniyle çevremizde işsiz insan kalmamış, başka bölgelerden eleman aranıyordu. Birçok Suriyeli burada çalışmak için başvuruda bulunmuş ama Yönetim Kurulu, hiçbirini kabul etmemişti. “Burada çalışan işçiler, ille yerli olacak” diyorlardı. Yabancı işçi kabul etmiyorlardı.

Ülke genelinde çıkan büyük kapsamlı af sonucu Kaymakçı T Tipi Cezaevi’nde mahkum kalmamış, burası bir üniversite olmuştu. Kampüsünde cıvıl cıvıl öğrenciler dolaşıyordu. Bu yerleşkenin atık suları da yapılan yeni bir kanalizasyonla Kaymakçı’nın güney bölgesinde bulunan arıtma tesislerine bağlanmıştı. Civar yerleşim alanlarının da atık suları, bu arıtma tesisine bağlanmıştı. Küçük Menderes Nehri de bu sayede tertemiz akıyordu. İçinde balıklar yüzüyordu.

Ödemiş-Gölcük arası teleferik döşenmiş, seferlere başlamıştı. Beş dakikada Gölcük’e varılıyordu. Yılların özlemi, bu şekilde gerçekleştirilmiş oldu. Geçmişin yöneticileri, “Biz bunu neden başaramadık?” diye utançlarından sokağa çıkamıyorlardı.

Ödemiş-Salihli, Ödemiş-Aydın arası tünel yapımı başlamış, makineler harıl harıl çalışıyorlardı. Çok yakın zamanda bu iki tünelin yapımı bitecek, rahmetli Mustafa Erdal’ın hayalleri gerçek olacaktı. Kendisi sağlığında göremedi ama ben rüyamda görmüştüm. Sayın başyazarımız, mezarında gönül huzuruyla, ışıklar içinde uyusun.

Gazetemiz Küçük Menderes, bu haberi büyük puntolarla “Başyazarımız Mustafa Erdal’ın hayali gerçekleşiyor” şeklinde vermişti.

İşte böyle sevgili okuyucularım, gördüğüm rüyayı sizlerle paylaşmış oldum. Bunun bir rüya değil, gerçek olmasını dilerdim.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bir Rüya Gördüm