BASIN ÖZGÜR DEĞİLSE; TÜM ÖZGÜRLÜKLER DE BASKI ALTINDADIR

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Demokrasilerde siyasi iktidarların yetkileri sınırsız değildir. İktidarı ele geçiren partiler, kendisine oy veren vatandaşlar kadar vermeyenlerin, muhalif olanların da haklarını korumak zorundadırlar. Muhalefetsiz bir demokrasi düşünülemez. Muhalefet partileri ve muhalif medya, aslında siyasi iktidarın yararlanması gereken kaynaklardır. Muhalefet; iktidarın gözünden kaçanlara dikkat çekmesi, hataları ve eksiklikleri ortaya koymasıyla demokrasiye büyük destek sağlar. Muhalefetin sesine kulak veren, onların eleştiri ve önerilerini değerlendiren bir iktidar; gerek demokrasi gerekse kendi geleceği açısından doğru işler yapıyor demektir.

Bu çerçeveden baktığımızda son dönemde Türkiye’de siyasi iktidarın muhalif basına karşı tavrı endişe yaratmaktadır. Cumhuriyetimizin kuruluşuna tanıklık etmiş, onun gelişimini desteklemiş, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile yaşaması için çalışmış, her türlü darbeye karşı çıkmış Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının aylardan beri tutuklu oluşu, şimdi de FETÖ terör örgütü ile yılmadan savaş vermiş SÖZCÜ gazetesi yazar ve muhabirlerinin tutuklanması, ülkemiz ve demokrasimiz açısından üzücüdür.

Bu tutum dünya ülkelerinin ülkemize bakışını olumsuz etkilediği gibi toplumda huzur ve barışın sağlanması açısından da iyi olmamıştır. Gerçek demokrasiler; muhalefetle, sivil toplum kuruluşlarıyla, özgür basınla, bağımsız yargı ile güçlenir. İktidarın toplum üzerindeki gücü ne kadar artarsa, demokratik kurumların, toplumun ve bireylerin gücü o oranda azalır. Ben iktidarım, her şey benim istediğim ve dediğim gibi olacak şeklindeki inanış, kontrolsüz bir güç kullanımı toplumu korkutur, sindirir. Böyle bir idare biçiminin demokrasi ile ilgisi olamaz. En çok da siyasi iktidarların kendisine zarar verir.

Siyasi iktidarların birinci görevi; toplumda huzur ve güveni sağlamaktır. Huzurun, güvenin olmadığı, vatandaşların korkuyla, baskı ile sindirildiği, yarın ne olacak endişesi yaşayan toplumlar barış ve huzuru yakalamazlar, ekonomilerini geliştiremezler.

Tarih bize muhalefeti baskı altına alan, özgür basını susturan iktidarların sonlarının yaklaştığını, kısa süre sonra siyaset sahnesinden silindiklerini göstermiştir. Dilerim ki; AKP bu hataya düşmez ve özgür basın üzerindeki baskılarına son verir.

Çünkü basın özgür değilse; toplumda tüm özgürlükler baskı altında demektir.

BASIN ÖZGÜR DEĞİLSE; TÜM ÖZGÜRLÜKLER DE BASKI ALTINDADIR