ALLERJİ ‘MEVSİMİ’ GELİYOR

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Allerjik rinit ya da saman nezlesi sık rastlanılan bir bulgu olup, son yıllarda tüm dünyada hastalığın sıklığında artış söz konusudur. Ancak hayatı tehdit eden bir hastalık olmaması ve doktora gitmeden alınan ilaçlarla şikâyetlerin giderilebilmesi ile bu durum ciddi bir problem olarak değerlendirilmez. Her yıl aynı zamanlarda saman nezlesi oluyorsanız, siz de bahar alerjisi olan kişilerden biri olabilirsiniz.

Alerji belirtileri, vücudun bağışıklık sisteminin yabancı bir maddeye (yani antijene) yanıt vermesiyle başlar. Bunu da o maddenin vücudumuza girdiği yere yani burun, deri, göz gibi bölgelere, antikor göndererek yapar (antikorlar, vücudun yabancı maddelere karşı savunmak için ürettiği proteinlerdir; başka bir deyişle, antikorlar bir çeşit silahtır ). Allerjen ve antikor arasındaki savaş, kan dolaşımına çeşitli kimyasal maddelerin salınımına neden olur. Bunlar da alerjik hastalık belirtilerine yol açar.
Allerjik rinit belirtileri olarak hapşırma, gözlerde, burunda kaşıntı, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı ve bazen baş ağrısı sayılabilir. İşitme problemleri, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük de görülebilir. Alerji yakınmaları bazı kişilerde bütün bir gün boyunca sürerken, bazılarında belli mevsimlerde artış gösterir. Mevsimsel allerjik rinit ya da bahar nezlesi olan kişilerin yakınmaları ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkar. Mevsimsel olmasının nedeni polenlerdir; çim polenleri, ağaç polenleri ve yabani ot polenleridir. Yıl boyu allerjik rinit yakınması olanlarda ev tozu akarı, küf mantarları ve hayvan tüyleri en sık rastlanılan allerjenlerdir. Diğer taraftan de hava kirliliğinin alerji yakınmalarını arttırdığını gösteren çalışmalar vardır.

Alerjik rinit çok sık olarak da gizli besin alerjileri ile beraber görülebilir. Dünyada en sık görülen besin alerjisi süt, yer fıstığı ve çilek e karşıdır. Ayrıca yumurta, tahıllarda bulunan gluten, balık, kabuklu deniz ürünleri, çikolata, hazır yiyeceklerin içindeki koruyucu maddeler gibi pek çok besini de sayabiliriz. Besin alerjisi varsa öncelikle alerjik yakınmalara neden olan o yiyecekleri, besin günlüğü tutarak saptamak ve onlardan uzaklaşmak gerekir.

Çocuklarda geniz eti, erişkin hastalarda kıkırdak eğriliği, burun polipleri, sinüzit olup olmadığı araştırılmalıdır. Sık orta kulak iltihabı geçiren çocuklarda da alerji olup olmadığı sorgulanmalıdır. Allerjik rinit belirtileri sıklıkla sinüzit ile karışabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda rinit ile sinüzit arasında yakın bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla tekrarlayan sinüzit yakınması olanlarda allerjik rinit olup olmadığının araştırılmasında yarar vardır.

Allerjik rinit teşhisinde bulgu ve testler çok önemli ve yararlıdır. Kişinin yaşı, hangi ortamlarda şikâyetlerinin arttığı, ya da hangi yiyeceklerle daha çok olduğu ve daha önce hangi ilaçları kullandığı, özellikle ailesinde alerjisi olan başka kimse olup olmadığı önemlidir. Daha sonra ayrıntılı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmalıdır. Hastanın sorgulaması ve muayene bulguları alerjiyi düşündürüyorsa alerji testleri uygulanır. Alerji testleri, deri ya da kan testleri ile yapılır.

İlaç tedavisinde unutulmaması gereken ilaçların kullanıldığı sürece şikâyetler üzerinde etkili olacağıdır. İlaç kesildiğinde, alerji belirtileri kısa sürede tekrarlar. Allerjik riniti olanlar alerji mevsimi başlamadan en az 2 hafta önce ilaç kullanmaya başlamalıdırlar.

Aşı tedavisi, sebebe yönelik bir tedavi yöntemidir. Aşı tedavisi öncesinde alerji testleri yapılıp, kişinin yakınmalarına neden olan allerjen ya da allerjenler saptanır ve o maddeler giderek artan dozlarda uygulanarak, kişinin söz konusu allerjene karşı bağışıklığının sağlanması amaçlanır.

Sağlıklı ve sevgi dolu günler dileğiyle…

ALLERJİ ‘MEVSİMİ’ GELİYOR

Yorumlar kapalı.