Ağabeyimin Fransız atasözü tavsiyesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ödemiş’te 19 Mayıs; gençliğin enerjisiyle, balkonlardan yükselen alkış sesleriyle, polis araçlarından çıkan siren sesleriyle, binalardan dalgalanan Türk bayraklarıyla kutlandı.

Evde kalma zorunluluğu, içimizdeki coşkuyu sokaklara akıtmamıza engel olamadı.

Hiçbir zihniyet; Atamızın doğum gününe, gençlik bayramımızın 101. yaşına olan sadakatimize bariyer çekemedi.

En küçüğünden en büyüğüne herkesin kalbi çarptı, vatanına bir kez daha sarıldı insanlar.

Harika bir organizasyonla stadyumların heyecanını aratmayacak ayak seslerini caddelere, sokaklara, mahallelere taşıyan herkesin emeğidir önceki günkü renkli görüntüler.

O halde ilk teşekkür Ödemiş Belediyesi’ne.

Saat 19.15 gibi o an bulunduğum apartmandaki karşı komşu, apartmanındaki tüm zilleri çaldı. “İstiklal Marşımız için dikkat!” dedi. Apartman sakinleri, 19.19’da göğsünü kabarta kabarta marşımızı okudu, okumayan diğer komşulara da okutturdu. Marşın bitmesinin hemen ardından dakikalarca alkış koptu bulunduğum sokakta. İnsanlar, bir arada olamasa da birlik olmayı öğrendiler. Eee özledi insanlar vatanının sokaklarını, ağaçlarını, çiçeklerini, baharın kokusunu, yazın sıcağını, esen rüzgarını…

O zaman ikinci teşekkür, damarlarında asil kan akan memleketim insanına.

Akşamına Ödemiş Belediye Korosu’nun konseri vardı. Solist, “İlk defa seyircisiz türkü okuyacağım” dedi. Sahnesinde ilk defa alkış kopmadı belki ama yüreğinden kopan milyonlarca alkışla seslendirdi Ata’nın en sevdiği türküleri. O an diz çöken efe, sahneyi yıkarcasına, taşarcasına oynadı zeybeğini.

Diğer teşekkür, memleketimin efesine, içli içli sazının tellerine vuran Ödemiş Belediye Korosu ekibine ve sanki Atama söylüyor gibi gözlerini kapaya kapaya türkü seslendiren solist ağabeyime.

***

Bir tarafta güzel insanlar…

Diğer tarafta TRT Haber çalışanının Ana Haber Bülteni’nde spikerin arkasında bulunan grafiğin altına ‘Cumhuriyet Bayramı’ yazdığı gerçeği.

19 Mayıs’ta devletin kanalı, böyle bir skandalla tarihe geçti.

TV9 İzmir’de hepi topu dört kafadar çalışıyoruz. Birden fazla işi aynı anda yapmak zorunda kaldığımız çok an oluyor. Böyle manyaklık yapmadık. Vallahi pes…

Dün kendi sosyal medya hesabımda eleştirince bu durumu bir ağabeyim, “Fransızların ünlü bir sözü vardır: ‘Fil çamura bastı diye sirkten kovulmaz.’ Bunu da aklınızda tutun. Bir ağabey tavsiyesi” dedi.

Valla ağabey; tavsiyeni attım belleğe, başka zaman kullanırım belki ama bu kez hak veremeyeceğim. Çıkarın olmadığı, tam aksine çalıştığının bir kısmını vergi olarak ödemek zorunda kaldığın devletin kurumu, milli bayramına hakaret etti, saymadı, değer vermedi. Ne Fransız’ı Allah aşkına, güldürdün.

Bu zihniyeti ben kovmasam, sen kovmasan, o kovmasa, şu kovmasa

Elbet

bu vatan,

bu vatanın toprağına kanı karışan milyonlarca şehidim,

gazim,

yetimim,

çocuğum,

büyüğüm,

eşim, dostum, arkadaşım,

yoldaşım, kardeşim

kovacak bu ülkeden.

Hele bir dökülebilelim şu sokaklara, ellerimizde bayraklar! Hele bir omuz omuza verebilelim bak bir daha yapabiliyorlar mı aynı hatayı.

Bir Türk Atasözü vardır, “Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır” Bunu da sen aklında tut ağabeyim. Bir kardeş tavsiyesi…

Ağabeyimin Fransız atasözü tavsiyesi

Ağabeyimin Fransız atasözü tavsiyesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ödemiş’te 19 Mayıs; gençliğin enerjisiyle, balkonlardan yükselen alkış sesleriyle, polis araçlarından çıkan siren sesleriyle, binalardan dalgalanan Türk bayraklarıyla kutlandı.

Evde kalma zorunluluğu, içimizdeki coşkuyu sokaklara akıtmamıza engel olamadı.

Hiçbir zihniyet; Atamızın doğum gününe, gençlik bayramımızın 101. yaşına olan sadakatimize bariyer çekemedi.

En küçüğünden en büyüğüne herkesin kalbi çarptı, vatanına bir kez daha sarıldı insanlar.

Harika bir organizasyonla stadyumların heyecanını aratmayacak ayak seslerini caddelere, sokaklara, mahallelere taşıyan herkesin emeğidir önceki günkü renkli görüntüler.

O halde ilk teşekkür Ödemiş Belediyesi’ne.

Saat 19.15 gibi o an bulunduğum apartmandaki karşı komşu, apartmanındaki tüm zilleri çaldı. “İstiklal Marşımız için dikkat!” dedi. Apartman sakinleri, 19.19’da göğsünü kabarta kabarta marşımızı okudu, okumayan diğer komşulara da okutturdu. Marşın bitmesinin hemen ardından dakikalarca alkış koptu bulunduğum sokakta. İnsanlar, bir arada olamasa da birlik olmayı öğrendiler. Eee özledi insanlar vatanının sokaklarını, ağaçlarını, çiçeklerini, baharın kokusunu, yazın sıcağını, esen rüzgarını…

O zaman ikinci teşekkür, damarlarında asil kan akan memleketim insanına.

Akşamına Ödemiş Belediye Korosu’nun konseri vardı. Solist, “İlk defa seyircisiz türkü okuyacağım” dedi. Sahnesinde ilk defa alkış kopmadı belki ama yüreğinden kopan milyonlarca alkışla seslendirdi Ata’nın en sevdiği türküleri. O an diz çöken efe, sahneyi yıkarcasına, taşarcasına oynadı zeybeğini.

Diğer teşekkür, memleketimin efesine, içli içli sazının tellerine vuran Ödemiş Belediye Korosu ekibine ve sanki Atama söylüyor gibi gözlerini kapaya kapaya türkü seslendiren solist ağabeyime.

***

Bir tarafta güzel insanlar…

Diğer tarafta TRT Haber çalışanının Ana Haber Bülteni’nde spikerin arkasında bulunan grafiğin altına ‘Cumhuriyet Bayramı’ yazdığı gerçeği.

19 Mayıs’ta devletin kanalı, böyle bir skandalla tarihe geçti.

TV9 İzmir’de hepi topu dört kafadar çalışıyoruz. Birden fazla işi aynı anda yapmak zorunda kaldığımız çok an oluyor. Böyle manyaklık yapmadık. Vallahi pes…

Dün kendi sosyal medya hesabımda eleştirince bu durumu bir ağabeyim, “Fransızların ünlü bir sözü vardır: ‘Fil çamura bastı diye sirkten kovulmaz.’ Bunu da aklınızda tutun. Bir ağabey tavsiyesi” dedi.

Valla ağabey; tavsiyeni attım belleğe, başka zaman kullanırım belki ama bu kez hak veremeyeceğim. Çıkarın olmadığı, tam aksine çalıştığının bir kısmını vergi olarak ödemek zorunda kaldığın devletin kurumu, milli bayramına hakaret etti, saymadı, değer vermedi. Ne Fransız’ı Allah aşkına, güldürdün.

Bu zihniyeti ben kovmasam, sen kovmasan, o kovmasa, şu kovmasa

Elbet

bu vatan,

bu vatanın toprağına kanı karışan milyonlarca şehidim,

gazim,

yetimim,

çocuğum,

büyüğüm,

eşim, dostum, arkadaşım,

yoldaşım, kardeşim

kovacak bu ülkeden.

Hele bir dökülebilelim şu sokaklara, ellerimizde bayraklar! Hele bir omuz omuza verebilelim bak bir daha yapabiliyorlar mı aynı hatayı.

Bir Türk Atasözü vardır, “Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır” Bunu da sen aklında tut ağabeyim. Bir kardeş tavsiyesi…

Ağabeyimin Fransız atasözü tavsiyesi