1960-1970’lerin anılarımızdaki Çavuş Remzi’si

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ödemiş Saraçoğlu Caddesi’nin geniş, toprak yaya kaldırımları, Arnavut taşlarıyla yapılmış yolları, sağlı sollu cumbalı evleri, Bozdağ ve Gölcük’ten gelen eşeğin çektiği yüklü deve kervanları, öküzlerin, eşeklerin, atların çektiği kağnı ve at eşek arabaları, gün boyu geçerdi Saraçoğlu Caddesi’nden. Evimiz ve babamın işlettiği kahvehane, bu caddede Kavur İmamların evinin yanındaydı. Şimdiki 1 Nolu Sağlık Ocağı’nın bulunduğu yerdeki eski bir evde Çavuş Remzi yaşardı. Çok hareketli ve değişik bir yapısı olduğundan ‘Deli Remzi’ de derlerdi bu ağabeyimize. Tütün ve buna benzer alışkanlıkları vardı.

Çavuş Remzi’nin ağabeyi, tır şoförüydü ve yurt dışına çalışırdı. Bir gün İsviçre’ye giderken Çavuş Remzi’ye, “Gel, seni de götüreyim” der. Hemen hazırlıklar başlar. Çavuş Remzi, İsviçre yolundadır. Döndüğünde tütün ve benzeri alışkanlıklarını bırakmıştır. “Sana ne oldu?” diyenlere “O alışkanlıklarımı İsviçre’de bıraktım” diye yanıt verirdi.

İçki içtiğinde o meşhur at arabasına biner, eline kırbacı alır, Saraçoğlu Caddesi’nde arabasını ayakta sürerdi. Son hızıyla avazı çıktığı kadar da bağırırdı. 1970’li yıllarda Samsun, Maltepe sigaralarının bulunmadığı o dönemde sigarayı bulur, karaborsa satardı Havuzlu Park’ın köşesinde. Polisler, onu ellemezlerdi nedense.

Bir gün çok alkol almış olacak ki babamın Saraçoğlu Caddesi’ndeki kahvehanesine gelir. Bir şeye canı sıkılmış olacak ki eline geçirdiği tahta sandalyeyi sallar her tarafa, kahvehanenin çerçeveleri, duvardaki aynaları, levhaları iner aşağıya. Kahvehane boşalmıştır. Cam çerçeve, sobanın boruları ortada. Sobanın kurumları saçılmış her tarafa. Babam, eline süpürgeyi alır ve temizlemeye çalışır Deli Remzi’nin kırıp döktüğü yerleri. Alkol almadığı zaman çok sakin ve saygılı olan kişiliği, içtiğinde ise zapt edilemeyen bir kişiliğe dönerdi. Zaten onun için de ‘Deli Remzi’ derlerdi.

Kahvehaneye zarar veren Deli Remzi, 24 saat geçmeden kahvehaneye gelir, babamın elini öper, “Ömer Amca, kusura bakma. Seni üzdüm. Canım bir şeye sıkıldı, fazla kaçırmışım” diyerek kahvehanenin zararını fazlasıyla öderdi.

İşte o çocukluk yıllarımda şahit olduğum anılardan birini sizinle paylaşmak istedim.

Kalın sağlıcakla.

1960-1970’lerin anılarımızdaki Çavuş Remzi’si