Gel de düşünme!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Orman Genel Müdürlüğü; Muğla, Denizli, Antalya ve Isparta’da yanan 200 bin hektar ormanda 10 milyon metreküp ağacın kesim işini köylü ve köylü kooperatifleri yerine şirketlere verdi. Odunları da metreküpü 155 liradan çok uluslu şirketlere satıyor. Bu şirketler, aynı odunu metreküpü 730 Euro’dan yurt dışına gönderiyor… Ortaya çıkan maddi değer, yaklaşık 70 milyar lira… Bu alışverişte aracılar ne komisyon alıyor çok merak ediyorum…”

Üstteki alıntı yazıyı bir arkadaşımın Facebook’taki sayfasından aldım.

Onca yangınlar oldu… Ve onca iddialar…

Yazıyı okuduğumda ben, “Neler oluyor şu dünyada?” diye sordum kendi kendime…

Şimdi bir ağaç dikim seferberliği başlatalım… Yardımlar toplayalım… “Yaş kesen baş keser” diyelim… “Ağacı sev, ormanı koru” cümlesinin her yerlere asmaya çalışalım…

Eeee!

**

Cezaevinden çıkan, adı mafya, faili meçhul cinayetler ve yasadışı işlerle özdeşleşmiş bazı isimlerle kimi parti liderlerinin cezaevi çıkışı verdikleri pozları sanıyorum siz de görüyorsunuzdur.

Sanıyorum kimi mafya isimlerin bir tripod bir kamera eşliğindeki ifşaatlarını da takip ediyorsunuzdur.

Mafya nedir? Bakalım sözlükte ne yazıyor:

“Yasadışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler anlamına gelir. Kumar, insan ticareti, uyuşturucu, finans, inşaat, kadın ticareti ve fuhuş, kaçakçılık, tefecilik, karaborsacılık, gasp ve adam kaçırma ve öldürme, fidyecilik, çek ve senet tahsilatı gibi yüzlerce yasal ve yasa dışı sektörde faaliyet gösterebilir.”

Tam burada kimileri “Ama devlet adına kem küm…” diyebilir.

Bu işler, tüm dünyada devlet adına yapılmıyor mu! ABD’de, Rusya’da, Çin’de ve bilcümle Avrupa ülkelerinde… Ve hatta bütün dünyada…

Ve buradan geçelim başka bir habere:

“Eski MİT yöneticisi Eymür: Devlet görevlileri 18 kişiyi para için öldürdü; Çiller cinayetleri biliyordur, ama Ağar kim bilir nasıl takdim ediyordur! Abdullah Çatlı’yı Bebek’te bir restorana getirmişti biri. Dedim ki ‘Uyuşturucu işi yapıyorsunuz’. ‘E biz mecbur kaldık, aç mı yaşayalım?’ dedi. Birileri tabii kullandı. Hiçbir şey de yapmadılar. ASALA’yı bitirdik hikayeleri palavra, yalan…”

Geçen gün bir TV kanalındaki programı izledim. Sandığınız gibi ağzım açık izle-me-dim… Ben zaten bunların bu adamlar tarafından yapıldığına inanıyordum… Yıllardır yazılıp çiziliyor. Gözünüz ve kulağınız açık, aklınız da varsa… Gazeteciler bilinen gerçekleri hatırlatıp soru haline getiriyordu, ilgili kişi de gayet net bir şekilde onaylıyordu.

Ama bakıyorum popüler TV kanallarına, bir vekilin ettiği küfürlü sözler daha ilgi çekici geliyor…

Kimse, “Nasıl yani?” sorusunu sormayacak mı?

Gel de düşünme!