Değişim

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sürekli bir değişim ve başkalaşıma tabidir bütün nesneler. Kimileri buna büyüme der, kimileri olgunlaşma yahut çürüme, bozulma. Her neyle tanımlarsak tanımlayalım değişim, varlığın temel özelliklerinden biridir.

Değişim, temel itibarıyla olumluya yahut olumsuza evrilmektir.

Bazı şeylerin büyümesi, olumlu bir durum iken yaşamımızı olumsuz etkileyen başka bir şeyin büyümesi olumsuzluktur.

Bazı insanlar vardır, elindeki çerçeveyi duvara asar beğenmez, oradan alır, holdeki başka bir duvara asar. Sonra çekilir az kenara bakar uzun uzun. “Nasıl oldu?” diye sorar ötekine berikine.

Doğaldır ki kimi “oldu” der, kimi “olmadı”.

O da karar verememiştir nasıl olduğuna. Söker alır oradan da.

Böyle böyle evin bütün odalarını bütün duvarlarını dener, bakar.

Sonuç, bir türlü içine sinmez. Alır, kırar, döker ve çöpe atar.

Yaşamımızdaki şeylerin çok sık yerini değiştirip durmamızın temel nedenleri vardır. Bu nedenlerden en önemlisi “ cahilliktir” ki bu nedeni söyledikten sonra başka nedenlerden söz etmenize gerek kalmaz.

Cahillik, bütün doğurganlardan daha doğurgandır. Bire on veren tohumlar vardır. Bire otuz veren. Yahut bir defada üçüz, dördüz, beşiz, altız doğuran hayvanlar. İşte cehaletin doğurganlık derecesi öylesine yüksektir ki bir koyduğunuz milyonlara dönüşüverir.

Anımsayın yanlış bir hareketin trafikte kaç cana mal olduğunu, ortaya çıkan maddi zararı…

Her türlü maddi kayba yol açan bencilce davranışlar, saygısızlık, bencillik. Vurdumduymazlık, bana necilik, umurumda değilcilik. Hepsi de cehaletin eseri değil midir?

Salgın hastalıklar, savaşlar, vurgunlar, talanlar.

Yakmalar, yıkmalar, yok etmeler.

Kesmeler, biçmeler, tırpanlamalar.

Çok sık değişim demiştik, cehaletten doğar.

Aklını kullanan kişi ya da toplum, bir işe girişmeden önce o işin getirilerinin ve götürülerinin hesabını tutmaya çalışır. Bilimsel ve akılcı verilerden yola çıkarak öngörüler oluşturur.

Sonuç olarak da karşısına çıkan hiçbir şey sürpriz olmaz. Ve süreç içinde eksiklerini tamamlayıp güçlü yönlerine daha çok eğilerek yoluna devam eder.

Düşünülmeden, kafa yorulmadan anlık yapılan işlerin sonucu, Sayısal Loto’daki tutma ihtimali gibidir. Piyangonun çıkma ihtimali o kadar düşüktür ki.

Bir şiirle tamamlayalım.

mutlu bir hikaye yahut bir rüya

biraz başından

kırpsak

biraz da sonundan

az biraz da ortalarından

kalana

mutlu bir hikaye

denilebilirdi…

mutlu bir hikaye.

biraz başına

eklesek

biraz

sonuna

biraz da belki

kenarlarına…

neler toplanır ki

elmayla armuttan gayrı

biri göklerde

sayısı belli

ha düştü

ha düşecek

biri

bir rüya

zemheride bolluk

zemheride bereket

çarpsak

kendiyle

kendini

misliyle çoğalırdı

toplasak

misliyle

neydi

bölüp

bölüp

yaşamdan çıkardığımız.

mutlu bir hikaye mi?

Sevgi, dostluk ve umutla…

Değişim