OneMore B12 Plus İçeriklerine Devam

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaldığımız yerden devam edelim.

Vitamin E

  1. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbrek üstü bezi kabuğunda depolanır.
  2. Normal hücre yapısı, belirli enzimlerin aktivitelerinin gerçekleştirilmesi ve alyuvarların oluşumu için gerekli olan maddeler grubu için kullanılan kollektif bir terimdir.
  3. E vitamini ayrıca akciğer ve diğer dokuları kirlenmenin verdiği zarardan korur ve bu vitaminin hücre yaşlanmasını geciktirdiğine inanılır.
  4. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde faydalıdır ve bu sayede AIDS, kronik viral hepatit gibi hastalıklardan ve oksidatif stresten korur.
  5. Göz merceği, sinir dokusu, kan damarları, kıkırdak doku ve benzeri dokuların oksidatif tahribini azaltır.
  6. E vitamini sıklıkla erken doğan bebeklerde görülen hemolitik anemiyi düzeltmede kullanılır.
  7. Kistik pankreas fibrozu olan çocuklarda E vitamini tedavisi önerilebilir.
  8. Yeni doğanın solunum sıkıntısı için E vitamini takviyesi kullanılır.
  9. Akdeniz kıyısı olan ülkelerde sık görülen Akdeniz tipi glikoz-6-fosfatdehidrogenaz eksikliğinde E vitamini takviyesinin faydalı olduğu gösterilmiştir. Bu hastaların bazılarında bir yıllık E vitamini tedavisinin kansızlığı önemli ölçüde azalttığı ve krizleri hafif atlattığı görülmüştür.
  10. E vitaminin vücuttaki serbest köklerin birikmesini engellediği ve bu sayede yaşlanmayı geciktirdiği iddia edilmektedir.
  11. E vitamini şeker hastalarında meydana gelen dejeneratif değişiklikleri önlemek,
  12. Sporcuları güçlendirmek,
  13. Prostat büyümelerini kontrol altına almak, bazı deri hastalıklarını tedavi etmek, erkek kısırlığını düzeltmek, Peyronie hastalığı olan erkeklerde plak oluşumunu ve penis eğriliği oluşumunu geriletmek,
  14. Katarakt oluşumunu önlemek gibi durumlar için de kullanılabilmektedir.
  15. Kozmetik sektöründe de (krem, losyon ve şampuan gibi) E vitamini kullanılır.
  16. En iyi antioksidandır.
  17. Belli başlı virüslerin oluşmasını engelleyerek kanser gibi dejeneratif hastalıkların oluşmasını engeller.
  18. Hücre zarı ve taşıyıcı moleküllerin lipid kısmını stabilize ederek hücreyi serbest radikaller, ağır metaller, zehirli bileşikler, ilaç ve radyasyonun zararlı etkilerinden korur.
  19. Bağışıklık sisteminin aktivitesi için gereklidir.
  20. Timus bezini ve alyuvarları korur.
  21. Virütik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini geliştirir.
  22. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Retina gelişimi için gereklidir. Belli başlı virüslerin katarakt yapıcı etkilerini önler.
  23. Yaşlanmaya karşı koruyucudur. Belli başlı virüslerin dokular, deri ve kan damarlarında oluşturduğu dejenaratif etkiyi önler. Yaşlanmayla ortaya çıkan hafıza kayıplarını da önleyici etkisi vardır.

Eksiklik durumu;

  • Reflekslerin zayıflaması
  • Eklemlerin pozisyon hissinde azalma (örneğin bir piyanistin performansında düşüş görülebilir)
  • Vibrasyon (titreşim) duyusunda azalma
  • Hassas hareketler gerektiren kaslarda (parmak gibi) zayıflık
  • Saç dökülmesi
  • Yaraların geç iyileşmesi
  • Bacak krampları
  • Kansızlığa bağlı olarak gelişebilecek problemler
  • Gece körlüğü (loş ışıkta görüşün azalması)
  • Algılamada ve bilinç yeteneğinde düşüş
  • Refleks ve duyu kayıpları
  • Görme alanında daralma, istemsiz göz hareketleri, göz kapağı düşüklüğü gibi gibi göz hastalıkları
  • Gövde, bacak gibi büyük vücut bölgelerinde koordinasyon bozukluğu
  • Vücut genelinde görülen kas zayıflığı
  • Yutkunma güçlüğü
  • Kalp ritim bozuklukları
  • Dizartri (sinirsel konuşma bozukluğu)
  • Bunama (demans)
  • Göz felci ve körlük

Vitamin C

  1. C vitamini; askorbik asit olarak bilinen, suda eriyebilen, insan vücudunda depolanmayan ve fazlası vücuttan ter yada idrar yoluyla atılan bir vitamin türüdür.
  2. Özellikle ateşli hastalıklarda ve zehirlenmelerde vücut direncinin artırılmasına yardımcıdır.
  3. C vitamini aynı zamanda kolesterol düşürücüdür,
  4. Enerji verir.
  5. C vitaminine kolajen adındaki bir maddenin yapımı için ihtiyaç duyulur. Bu maddeye cilt, kemikler, kıkırdak, bağ dokuları, tendonlar, kan damarı duvarları ve dişlerin yapımında ihtiyaç vardır.
  6. C vitamini eksikliği diyetle alınan C vitamininin azlığı sonucu oluşur. Uzun vadede vücut kolajen yapamaz hale gelir. Bu da vücuttaki çeşitli dokuların yıkılmaya başlamasına ve doku tamirinin sekteye uğramasına neden olur. Kronik C vitamini eksikliği (3 ay ve daha fazlası) iskorbüt diye bilinen hastalığın oluşmasıyla sonuçlanır.
  7. Alkol ve uyuşturucu bağımlıları (sağlıklı ve dengeli bir diyetle beslenmedikleri için)
  8. Kalori oranı çok düşük, sağlıksız diyet yapanlar
  9. Crohn hastalığı gibi vitamin emilimini engelleyen bir duruma sahip kişiler
  10. Sigara içicileri, çünkü sigara C vitamini emilimini engeller
  11. Yüksek seviyede C vitaminine ihtiyacı olduğu için hamile ve emziren kadınlar

Eksiklik durumu;

  • Yorgunluk ve güçsüzlük
  • Kas ve eklem ağrıları
  • Vücutta kolayca morluk oluşması
  • Ciltte kırmızı-mavi renkte morarmalar ve noktalar oluşması
  • Kuru cilt
  • Saç tellerinde ayrılmalar
  • Diş etinde şişkinlik ve renksizlik oluşması
  • Diş etlerinde kendiliğinden kanama oluşması
  • Burun kanamaları
  • Yaraların zor iyileşmesi
  • Enfeksiyonlara kolay yakalanma ve bunların uzun zamanda iyileşmesi
  • Kemiklerde değişim
  • Diş kaybı
  • Kilo kaybı

Folik Asit – B9

1B vitamini ailesinin bir üyesi olan folik asit, DNA sentezi ve hücre bölünmesi süreçlerinde önemli yeri olan bir vitamindir. Folat ya da B9 vitamini olarak da bilinir.

2Folik asit vücutta kan yapımı, yeni hücre oluşumu, DNA sentezi gibi önemli biyolojik süreçlerde rol oynar.

3- Folik asitin damar sertliğini azaltarak kalp krizi, bunama ve felç gibi birçok kötü hastalığın oluşmasını da engellediği bilinmektedir.

4- Folik asitin diğer adı ise B9 ya da vitamin M olarak bilinmektedir.

5- Hamilelikten önce ve hamilelik boyunca alınan folik asit takviyesinin, bebeğin omurgasında ve beyninde oluşabilecek hasarlara karşı koruyucu olduğu biliniyor. Özellikle hamileliğin ilk haftalarında folik aside duyulan ihtiyaç artar, çünkü bebeğin beyin ve spinal kord gelişimi 3. ve 4. haftalarda olur. Bu erken dönemde folik aside ihtiyaç duyulmasından dolayı hamile kalmadan önce annenin vücudundaki folik asit eksikliğini gidermiş olmasının daha avantajlı olduğu düşünülür.

6- Folik asitin bebeğe faydaları, vücutta protein sentezi, hücre çoğalması ve kemik iliğinin gelişimini tamamlamasında çok büyük etkisi vardır. Fetal büyüme ve gelişme, hızlı ve sağlıklı hücre bölünmesini sağlayan folik asit bu dönemlerde son derece önemlidir. Yine yapılan araştırmalarda, bebeğin omurilik, sırt açıklığı, sinir sistemi düzenlemesi ve beyin gelişimi için folik asit kullanımını günümüzde bir destek olarak alınması gerektiğini göstermektedir.

7- Folik asit kullanmak, sinir yolu kusurları olarak bilinen beyin ve omurilik merkezli doğum kusurlarını önler. Açık omurga (spina bifida), en yaygın sinir yolu kusurlarındandır. Bu kusurlar, beyin hasarına ya da beyin gelişiminin yarım kalmasına sebep olarak en ciddi vakalarda sakatlıklara neden olabilir. Bu sorunların çoğu (yaklaşık %70’i), folik asit tüketimi ile önlenebilir.

8- Folik asit vücutta depolanmaz, bu nedenle önerilen miktara ulaşana kadar her gün alınması gerekmektedir.

Eksiklik durumu;

  • Yorgunluk
  • Enerjisizlik(letarji)
  • Baş dönmesi, Bayılma hissi
  • Kolayca nefessiz Kalma
  • Baş ağrıları
  • Kalp atışının kolayca hızlanması (çarpıntı)
  • Tat duyusunun değişmesi ve azalması
  • Kulaklarda çınlama
  • Soluk cilt
  • Ellerde Uyuşma
  • Ayaklarda Uyuşma
  • Depresyon
  • Bağışıklık sisteminin zayıf olması ve sık hasta olmak
  • İştahsızlık
  • Saç dökülmesi
  • Kilo kaybı
  • Çabuk üşüme
  • Erken saç beyazlaması
  • Kronik yorgunluk
  • Kabızlık , şişlik
  • Kansızlık
  • Bebeğin büyümesi de dahil olmak üzere gebelik ve bebeklik dönemindeki gelişimsel problemler
  • Ağız içinde pamukçuk
  • Dilde şişme
  • Cinsel isteksizlik
  • Sinir, asabiyet ve erken kızma

Eksikliğinin en önemli belirtilerinden biri Spina bifida (şekilde görülen rahatsızlıktır.) ikiye ayrılmış veya açık omirilik demektir. (ayrıntılarını bir sonraki yazımda anlatacağım)

Önemlidir: B12 Plus, içeriğindeki zengin B vitaminlerini, enjeksiyon yönteminden sonra en etkili olan Transdermal Teknoloji ile vücuda entegre eder.

Böylelikle, hassas bir yapıya sahip olan B vitaminleri, vücuda kayıpsız bir şekilde entegre edilir.

  1. B1 : % 80 pişirmede yok olur ( 40 °C de başlar)
  2. B6 : % 50 pişirmede yok olur
  3. Folik Acid: % 100 pişirmede yok olur

*İnsanların % 98 inde Folic Acid yok kadar az (WHO)

  1. B12 : Vücutta Folik Asit olursa %100 çalışır!
  2. B3 : Eksikse, karbonhidratlar trigliseride dönüşür.

Kaldığımız yerden devam etmek üzere, yarına kadar sağlık ve huzurla kalın inşallah…

Sevgiler

OneMore B12 Plus İçeriklerine Devam