Salda Gölü

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Duyduğumdan beri hep merak etmişimdir. Nasıl bir yer? Nasıl bir su? Rengi neden bu kadar güzel? Nasıl gidilir? Nerede konaklanır?

Bu sene Temmuz ayında lavanta çiçeği tarlalarını fotoğraflamaya gittiğimde aklımda dönüş yolunu Burdur üzerinden yapmak vardı. Salda Gölü’nün Burdur-Denizli yolu üzerinde olduğunu biliyordum. Burdur’dan çıkınca “Gelmişken görmeden olmaz” deyip İnsuyu Mağarası’na uğradım. Temmuz ayında, milletin gezdiği dönemde giriş kapalı. Görevliden elektrik tesisatının değiştirildiği için girişin olmadığını öğrendim. Yaz gününde tadilatın yapılmasına pek de aklım yatmadı ama yapacak bir şey yok. Yola devam.

Burdur-Salda Gölü arası 62 kilometre. Mağara filan derken bir saat sonra göle ulaştım. Göl, hakikaten bir harika. Türkiye’nin Maldivleri denildiği kadar var. Kıyıya yakın suların rengi turkuaz, derinleştikçe mavileşiyor. İnanın insanın ilk görüşte etkilenmemesi mümkün değil. Göle vardığımda hava parçalı bulutlu, tam bana göre, fotoğraflık hava…

Gölün suyu sodalı. Kıyısında tatlı bir beyazlık, turkuaz renkle öyle uyum içinde ki. Göl; Türkiye’nin en derin, dünyanın üçüncü derin gölü. Ölçülen derinliği 185 metre. Jeolojik çökme sonucu oluştuğu tahmin ediliyor. Denizden yüksekliği 1190 metre, yüzölçümü 44 bin kilometrekaredir. Gölde sazan balığı boldur. Derin olması sebebiyle de ağ ile yakalanamayan balıkların büyük olanlarının da olduğu söyleniyor. Maalesef son yıllardaki kuraklık, bu gölü de etkilemekte ve zamanla suda azalma görülmektedir.

Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırları içinde bulunan göl kıyısında Yeşilova Belediyesi ve birkaç farklı tesis bulunmakta. Çadır veya bungalovlarda konaklama şansı var. Ayrıca göl kıyısında çok güzel bir de hotel var. Hotel LagoDi Salda, ikinci kere gittiğimde bu otelde konakladım, hayli temiz, çok memnun kaldım. Sahibi Ethem Bey de oldukça misafirperver. Göl kenarındaki levhalarda “Göle Girmek ve Yüzmek Yasaktır” levhalarına rağmen plaj, bembeyaz kumlarıyla yazın cıvıl cıvıl. Göl suyu tertemiz ve yüzmeye müsait. Sanırım cankurtaran masrafından ve yetkililerin sorumluluktan kaçma işgüzarlığı… Ayrıca gölün suyunun şifalı olduğu söyleniyor. Sivilce, mantar gibi hastalıklara faydalı deniyor, ne kadar etkili bilemiyorum tabii. Gölün ortasında girdap söylentileri de her tatlı su gölünde uydurulan dedikodulardan başka bir şey değildir.

Böylece son yıllarda ünü gittikçe artan Salda Gölü’nü görmüş, ben de fotoğraflamış oldum. Öğleden sonra konaklama yapmadan gölden ayrılıp Serinhisar’da leblebi molası vererek Denizli üzerinden dönüş ev yolculuğu…

Salda Gölü