Günümüz dünyasında güle karşı mağlup gibi görünse de karanfil; eşsiz kokusu ve görünümüyle, kıvrımlarıyla çok naif bir çiçektir. Kırmızı karanfil, sıcaklık ve aşk anlamlarına gelir. Nitekim eski zamanlarda iki sevgili buluşurken erkek, yakasına kırmızı karanfil yakarmış. Bu kimi zaman aşkını belirtme amaçlı, kimi zamanda karşısındaki kişinin kendini tanıması amacıyla yapılmış ince bir harekettir. Beyaz karanfil, beyaz gülde de olduğu gibi temizlik ve saflık anlamlarına gelir. Aynı zamanda verilen kişiye karşı bir evlilik fikri olduğunu gösterirmiş. Sarı karanfil, sıcaklık ve sevgiyi ifade etse de kimi zaman ayrılığa yorulurmuş. Ayrıca nadide bulunan bir çiçek olması, sarı karanfil armağan edilen kişinin nadide olduğunu vurgularmış. Gelin, cümlelerimizi bir şiirle sonlandıralım…
Boynunu bükmüş bir karanfildir şimdi ruhum
Yitirmiş kırmızısını
Uçar da uçar sahil boyu avare martılarım
Kahkahasını düşürmüş deli kadınlarım
Anlatacak masalı, söyleyecek yalanı kalmamış
Başına buyruk seyyah olacak çocuklarımı
Kapattılar dört duvar
Kessen bıçak açmaz o taze dudakları
Ne işimde ne gücümdeyim şimdi
İmkansızı fısıldadılar kötüye sağır kulaklarıma
Kapalı kapılar ardında kaldı maviye ulaşma hayallerim
Gönül ordumun sıcak deniz tutkusu iptal
Yelkenliler çoktan alabora
Kaptan tüttürmüş sigarasını
Yanık türkü söylemeye mecali yok
Bir güzel görse dönmez artık bedeninden ağır başı
Boynunu bükmüş bir karanfildir şimdi ruhum.
Yitirmiş kırmızısını…