Değerimiz Köy

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Köyler, tıpkı bir kapalı mekanizma gibidir. Kendine has yaşamı, hayatı, kültürü, dini, inanışı, yaşantısı ve işleyişi vardır. Köyler, fabrika makinelerine benzer. Nasıl ki bu makinenin çarklarından biri bozulduğunda makine ses çıkarmaya başlar, köyler de tıpkı böyledir. Bozuk ses meydana gelir ama bu sessizdir. Kendi içinde çözmeye çalışırlar. Şöyle söylemek mümkündür; “Peki bozulan sesi kim çözecek?”

Öyle ki burada Osmanlı döneminde mahalle yaşantısına atıfta bulunacağım. Osmanlı döneminde mahalleler, kendi kendini yönetebilen küçük mekanizmalardı. Mahallede olup biten her şeyden mahalle sakinleri sorumlu ve yükümlüydü. Ola ki bir hırsızlık vakası oldu, o zaman sadece hırsıza değil tüm mahalleye ceza verilirdi. Ola ki mahalleye yeni biri taşınacak, mahalleden birinin kefil olması şartıyla mahallede oturabilirdi. Ve cezaları da kadı ve kethüda dahilinde verilirdi. Osmanlı’da olduğu gibi köylerin de kendine has mekanizması vardır. Osmanlı’daki kadı ve kethüdanın yerini köylerde muhtar ve köy meclisi (öğretmen, imam, köyün ileri gelen yaşlıları vs.) oluşturmaktadır. Tabi ben, buna ek olarak muhtar ve köy meclisi kadar köyün idare ve idamesinde o köye has örf ve adetlerin de etkili olduğunu düşünüyorum. Olağan sorunları çözüme kavuşturmada muhtar ve köy meclisi etkili iken üçüncü dış etken, örf ve adetlerdir. Kültürel ve sosyal yaşantı, her şeyin önündedir bizim ülkemizde. Adetler en önce gelir. Ölümü, yaşamı, yaşantıyı, en önemlisi bütün karar mekanizmasını örf ve adetlerimiz/kültür oluşturur. Kız alıp kız vermeler, kız kaçırmalar, nişanlar, düğünler, cenazeler, mevlitler vs. köylerde bir başkadır bunların tadı. Ama tabi ki bütün bu önemli olgular, her köyde aynı değildir. Köylerin de bir yaşantısı ve soy ağacı vardır. Kökteki geleneğini sürdürürler.

Aslında köy dediğimiz, en küçük toplum yapı birimi olsa da aslında en büyük toplum yapı birimimizdir. Şehir hayatındaki gibi bir kopuk iletişim/etkileşim yoktur orada, herkes en içtendir. Herkesin kendi özelinde bir yaşantısı vardır. Köylerimiz ve en önemlisi köy değerlerimizi koruyalım, çünkü her birimizin bir şekilde ucu köylere dayanmaktadır, bir ayağımız köydedir.

Değerimiz Köy