Başlığı gören, belki de “Bu ne!” dedi hemen. Belki kimi okurlarım da İngilizce bir başlık attım sandı. Kelimenin açıklamasını birazdan yapacağım ama önce küçük bir yaşanmışlık anlatalım.
Bizim binanın yanındaki boş alan, nihayet bir müteahhit bulundu da bir bina ile dolduruldu. Nihayet diyorum çünkü gece eve gitmezler tarafından açık hava barınağı gibi kullanılıyordu. Kimi pisliğini atıyor, kimi de midyeli piiz masası kurup keyif yapıyordu. Şimdi bunlardan kurtulduk.
Tabi binanın inşası sırasında kanalizasyon ve doğalgaz falan derken önündeki yol birkaç kez kazıldı, kapandı. En son elektrik firması tarafından yapılan kazı çalışmasının ardından binamızın önündeki park ve yolu kapsayan bölümde kapatılmayan bir kazı alanı kaldı. Ha bugün kapatılır ha yarın kapatılır derken baktım kapatılacağı yok! Belediyedeki bir arkadaşı arayıp kısaca durum hakkında bilgi verdim.
Sağ olsun arkadaş da “Hemen ilgileneceğim hocam” dedi ve dediği gibi iki gün sonra 3-4 kişilik bir ekip gelip park içinde kalan topu topu 100 kadar kilit taşını yerine yerleştirdi. Park hepimizin…
Ekibin geldiğini görünce yine hemen telefona sarılıp, “Gelmişken parkın çevresinde de bir iki sıkıntılı yer var; onlara da bir el atıversinler” dedim. Topu topu yarım saatlik bir iş daha vardı yani.
Eşim de yanlarından geçerken “Kolay gelsin” deyip çevrede biriken toprak ve çamurları da toparlamalarını rica etmiş.
Akşamüstü okul dönüşü geldim, baktım ki taşlar yerine konmuş ama park çevresinde şöyle bir tur atılmadığı gibi taş ve toprak fazlalıkları hala yerinde duruyordu. Akşam eşimle konuşurken, “Ben söyledim ama yapacaklarından umutsuzdum; kendim yapabilsem rica etmeyip bizzat el atacaktım” dedi.
Giderken de arkalarında bir levha bırakmışlar: “Buradaki çalışmalar, Ödemiş Belediyesi tarafından yapılmaktadır”
Söz konusu alanda toplam 100 kilit taşı yerleştirileli yaklaşık bir ay oldu ama o levha hala orda duruyor…
Geçtiğimiz günlerde Belediye Başkanımız Sayın Mahmut Badem ile Gölcük üzerine bir çay içimlik sohbet ederken hem bu konu hem de şehir genelindeki çukurlar ve tamir edilmeyen kazı alanları ile ilgili bilgi aldım. Sayın Badem, son Belediye Meclisi toplantısında da Ödemiş şehir genelinde yaklaşık 2500 çukur olduğundan bahsediyordu.
Özetle, konu Büyükşehir Yasası’na geldi ve Ödemiş’te hem büyükşehir hem de ilçe belediyesinin sorumluluk alanları ile ilgili karşılıklı söyleştik.
Sayın Başkan, ilçe genelindeki tüm kazı çalışmalarının AYKOME’den izin alınarak yapılabildiğini ve AYKOME’nin kazıdan önce tamirat parasını aldığını söyledi.
Bütün büyükşehirlerde var olan AYKOME, büyükşehir belediyelerinin yönetimi hakkındaki 5216 sayılı yasanın 8. maddesi gereği kurulmuş. Kısaca AYKOME; “Kentin teknik alt yapısının büyük bölümünden sorumlu olan yerel yönetimler tarafından teknik alt yapı ile ilgili hizmetlerin yapımı, denetimi ve koordinasyonu gibi konularda söz sahibi” olan bir koordinasyon merkezi idi.
Yasada sözü edilen bu yönetmelik “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” adı altında yayınlanarak AYKOME’nin kuruluş, görev ve yetkileri ile yürütme organı çalışma statüsünü belirlemişti.
Şehrin içme suyu ve kanal projeleri ile elektrik, doğalgaz, jeotermal, telefon, TV bağlantı hatları projeleri, hafif raylı sistem, metro, enerji besleme projeleri, merkezi ısıtma kanalları ve benzerleri gibi genel olarak yeraltından geçebilecek bütün tesisler ile yollar ve kaplama hizmetleri için gerekli izinler verilip çalışmaların denetimini sağlayarak bir koordinasyon içerisinde sonuca ulaştırmak, AYKOME’nin başlıca amaçları arasında idi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde de konuyla ilgili yapılan açıklamada da “İzmir metropolitan alan içinde kazı çalışması yapacak olan kamu kurum kuruluşları ile özel ve tüzel şahıslar Alt Yapı Koordinasyon Müdürlüğü’nden kazı ruhsatı almak zorundadırlar. Ruhsat alınmadan yapılan bütün kazı çalışmalarına kaçak kazı işlemi yapılır ve cezai işlem uygulanır” deniliyordu.
Sayın Badem, yapılan kazı çalışmalarının İzmir BŞB’ye bağlı AYKOME ekipleri tarafından zamanında kapatılamadığını, bunun da Ödemişliye işkence gibi zorluklar yaşattığını söyledi.
Başkan Badem, kazı çalışmalarının ardından yapılan kapatma işlemlerinin Ödemiş Belediyesi tarafından yapılması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşme yaptığını fakat bir çözüm noktası oluşturulamadığını söyledi. Yani Sayın Badem, “İzmir BŞB olarak her türlü kazıdan önce tamir parası alıyorsunuz. Bu tamirat işlerini müteahhide yaptırmak yerine Ödemiş Belediyesi olarak biz yapalım” diyordu.
Öneri şahsen ‘Bir şehirde iki belediye olmaz’ anlayışına sahip olan benim aklıma pekala yattı. Fakat aynı konuyu Sayın Aziz Kocaoğlu ile görüşme şansım olmadığı için ona soramadım.
Ben, bu anlaşmazlığın neden giderilemediğini anlamış değilim. Ama duyuyorum ki benzer anlaşmazlıklar diğer büyükşehirlerde de var.
Bu kentte yaşayan ve içtiği sudan, kullandığı elektriğe kadar türlü türlü vergi veren vatandaş ben, hangi park ya da cadde kimin sorumluğunda takip edemem. Bir vatandaş olarak ben, açılan çukurların biran önce uzman ekipler tarafından kapatılmasını isterim.
Resmen yolda yürüyemez olduk!
