Parti üyeliğim!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazıya girerken hemen özet bir bilgi geçeyim: Geçtiğimiz günlerde e-devlet üstünden olası şirket, telefon, dernek ve parti üyeliklerimi kontrol ederken, AKP’ye üye olduğumu fark ettim. Sosyal medyadaki ilgili tartışmaları görmeyenler için bir kısa bilgi daha vereyim: Devlet memurları bir partiye üye olamazlar.

Devam edelim: Benim üyelik için başvurum ve imzam yok. Devlet memurlarının bir partiye üye olması, memuriyetten çıkarılmak için bir gerekçe olabilir. Yani nereden bakarsanız bakın ortada en hafif deyimiyle bir ‘gariplik’ var.

**

Üye olduğuma dair ekran görüntüsünü facebook sayfamda paylaştıktan sonra bazı gazetecilerle, arkadaşlar arayıp ‘Bu ne iş?’ dediler.

Haber yapabilir miyiz diyen gazetecilere adımı kullanmadan yapabileceklerini, belge soranlar olursa da gösterebileceklerini söyledim.

E-devletten kendi durumlarını sorguladıklarını söyleyen bazı arkadaşlar da kendilerinin de üye göründüklerini söylediler.

İlk aşamada 20’ye yakın öğretmen arkadaşla birlikte Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi iki arkadaşın da kendi iradeleri dışında üye yapıldıkları anlaşıldı.

Haber hızla yayılırken, bir öğretmen arkadaş ertesi günü teneffüste bana takılıyordu: “Aramızda kripto (gizli) partililer de varmış!”

Bir dönem Eğitim Sen ilçe başkanlığı yaptığım için bana başkanım diyen arkadaş, “Artık sana vekilim” diyelim diye takılmaya devam etti. O arada da kendi durumunu kontrol için e-devlet sayfasını açtığında “Aaa ben de üye imişim!” deyince ortaya Aziz Nesinlik tam bir komedi filmi çıktı.

Neyse şimdi bu faslı geçelim ve gözümüzü konuyla ilgili bazı noktalara çevirelim.

Ben başka bir partiye üye olsam sonuç ne olurdu?

Bazı insanlar 7-8 yıl önce yazdıkları yazılardan ötürü ceza alırken benim parti üyeliği 7-8 yıl sonra aleyhimde kullanılabilir mi?

Partilerin üye çoğunluğu onlara ne kazandırıyor?

Parti üyeliği ile bir kişinin kazancı ne oluyor?

Bu soruları sorduktan sonra gelelim benim düşüncelerime.

Bence eğitim almamış insanlar siyaset yapabiliyorsa, eğitim almış insanların önündeki siyaset yasağı da kaldırılmalıdır. Yani bana göre herkes bir siyasi partiye üye olabilmelidir.

TV’lerde profesör gibi üst düzey devlet memurları açık açık siyaset yapabiliyor iken neden alt düzeydeki memurlar demeç bile veremiyorlar?

Soruları arttırabilir, sayfayı doldurabiliriz.

Peki, bizim kişisel bilgilerimiz ele geçirilerek bir başkası tarafından nasıl üyelik başvurusu yapılabiliyor?

Örneğin hastane otomasyon görevlileri herkesin kişisel bilgilerini görebiliyorlar. Okul yöneticileri de öyle… Edinilen kişisel bilgilerle yazılan bir dilekçeye, imza taklidi eklenerek üyelik başvurusu yapmak suç değil mi?

Hakkı teslim etmek gerekirse, ilçe başkanı Sayın Muhammet Şen beni arayıp bu durumdan dolayı özür diledi ve yanlışlık olmuş dedi.

Ama sadece ben değilim ki!

Ben kendi haklarımı korumak adına Pazartesi günü savcılığa şikayet dilekçesi verip suç duyurusunda bulundum. Savcılıktan aldığım ilgili belgeyi de ‘sonra ne olur ne olmaz’ diyerek dosyama koydum. Aynı yöntemi benim gibi başka arkadaşların da yaptığını biliyorum. Bilginiz olsun e-devlet üstünden parti üyeliğinden hemen istifa edilebiliyor. Suç duyurusunun ardından hemen istifa ettim.

Durum bundan ibarettir sevgili halkım…

Vekillik de yan cebime girsin…

Parti üyeliğim!