Virüslü günler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya virüsle boğuşuyor. Kendi küçük, tahribatı büyük olan koronavirüs, dünyanın her ülkesine hızlı bir şekilde yayılıyor. Daha önce duyduğumuz virüslere benzemiyor. Girdiği bedeni hırpalıyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri öldürüyor. Medyadan öğrendiğimize göre ülkemiz ve dünyanın başka ülkelerinde ölümler oluyor.

Dünyadaki ölenlerin yaşlarına bakarsak daha çok yaşlıların öldüğü görülüyor. Bu nedenle 65 yaş üstü insanlarımızı virüsten korumak amacıyla sokağa çıkma yasağı getirildi. Ben de o grubun içindeyim. Dört gündür sokağa çıkmıyorum. Dükkanıma gitmiyorum. Alınan karara saygılıyım, uyuyorum.

Bu sokağa çıkma yasağının daha ne kadar süreceğini her 65 yaş üstü delikanlı gibi ben de merak ediyorum. Dilerim faydası olur.

Sadece 65 yaş üstü insanların sokağa çıkmamasıyla bu salgın durdurulamaz. 65 yaş üstü insanların evinden sokağa çıkan kişiler de bu virüsü evde saklanan yaşlılara bulaştıramaz mı? Bence bu önlem; hastalığın yayılmasında, yaşlılara bulaşmasında yeterli değildir. Sokağa çıkmamakla bu salgın durdurulacaksa hep beraber çıkmamalıyız. Anca beraber, kanca beraber olmalıdır diyorum.

Koronavirüs salgını, basit önlemlerle durdurulamaz. Bu salgını önlemek için herkesin çok ciddi bir şekilde katkı koyması gerekmektedir. Yapılması gerekenleri herkes, çok dikkatli bir şekilde yapmalıdır.

Öğrendiğimize göre bu virüsü defetmenin birinci koşulu el temizliğidir. Ellerimizi sabunlu suyla iyice yıkadığımızda ilk önlemimizi almış oluyoruz. Etrafımızı temiz tutacağız, birbirimize sarılmayacağız, insanlara çok yaklaşmayacağız, bol su içeceğiz vs.

Bugünlerde virüsle ilgili herkes bir şeyler söylüyor. Hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda bilim insanlarının sözlerine bakmamız gerekiyor. Hacı, hoca, molla, mele, üfürükçü, şeyh, gavs gibi kişiler bir işe yaramıyor. Bu zevat, önce kendisini koruyamıyor.

***

Hacettepe Üniversitesi, koronavirüs belirti takvimi hazırlamış. Bu takvimde verilen bilgiler, her vücut kırıldığında “Acaba koronavirüse mi yakalandım?” şüphesini ortadan kaldıracaktır. Herkesin bu takvime bakarak koronavirüse yakalanıp yakalanmadığını anlamasına yardımcı olacağını düşünüyorum.

Konoravirüs takvimi

1.ve 3. gün: Soğuk algınlığı ve gribe yakalanmış gibi belirtiler ortaya çıkar.

Hafif ateş ve boğaz ağrısı görülebilir. Bağışıklık zayıfsa mide bulantısı ve ishal görülebilir.

4. gün: Boğaz ağrısı şiddetlenir. Ses boğuklaşır. Yeme ve içmede zorluk yaşanabilir. Hafif baş ağrısıyla birlikte ishal başlar.

5. gün: Boğaz ağrısı çok şiddetlenir. Yeme içme, oldukça ağrılı bir hale gelir. Vücudu ve uzuvları hareket ettirmek sancılı olur. Eklem ağrıları görülür.

6. gün: Kuru öksürük başlar. Konuşurken ve yutkunurken boğaz ağrısı şiddetlenir. Şiddetli bitkinlik başlar. Mide bulantısı artar. Zaman zaman nefes almada zorluk yaşanır. İshal ve kusma şiddetlenir.

7. gün: Ateş, 38 dereceye yükselir. Öksürük ve balgam çok şiddetlenir. Vücut ve baş ağrılarıyla birlikte kusma çok şiddetli bir hale gelir.

8. gün: Soluk alıp vermek, çok güç hale gelir. Göğüs bölgesi, çok ağır hissedilir. Öksürükle birlikte baş ve eklem ağrıları son derece artar. Vücut sıcaklığı, 38 derecenin üzerine çıkar.

9. gün: Tüm belirtiler şiddetle artar. Yüz ve dudaklarda mavileşme görülür. Öksürük ve balgam çok şiddetlenir. Vücut ve baş ağrıları çok şiddetli bir hale gelir.

Kendinizi dikkatle takip edin!

Bu belirtilere sahipseniz hemen tıbbi yardım alın!

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Virüslü günler