SON KULLANMA TARİHİ

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, sıkıntılı bir coğrafyada 600 yıllık imparatorluğun mirası olan bir ülke. Doğu, batı, kuzey, güney tüm komşularıyla tarihsel sınırları ve nüfus bağlarıyla da bağlı olan bir ülkedir.

Ortadoğu coğrafyasını himayesi altına almak isteyen ABD, AB ülkeleri ve Rusya’nın amacı, coğrafyada var olan ve kendi elleriyle genişleterek büyüttükleri IŞİD gibi örgütleri şimdilerde yok etme algısı yaratarak Arap ülkelerinin elindeki önce nakit parayı sonra petrol ve doğalgaz rezervlerini ele geçirme çabasından başka bir şey değildir.

ABD Başkanı Trump’ın göreve gelmeden önce eski başkan Obama ve daha önceki başkanlar için “Irak’a girmek hataydı, bir şeyler almadan çıkmak daha büyük hatadır” cümlesi, esasında ABD’nin coğrafyayla ilgili düşüncesinin özetidir.

Körfez Savaşı’nda ABD ve NATO ülkelerinin çok büyük iştahla Arap Yarımadası’na geldiklerini biliyoruz ancak unutulan şey, Kafkaslar’da Arap Yarımadası’nda ve Balkanlar’da Türkiyesiz başarılı olunamaz. Sebebi, sadece Türkiye’nin askeri gücü değil, bu coğrafyalarda temellerinin olmasıdır.

Balkanlar’da düzeni, doksanlı yılların ortalarında Türkiye sağlamıştır. Arap Yarımadası’nda rantın yüksek olmasından dolayı Türkiye’yi hiçbir zaman doğrudan ortak olarak hiçbir ülke istememektedir.

Suriye ve Irak’taki DEAŞ, YPG, PYD terör örgütleri, kimin emrinde ne yaptığını bilmeyen taşeron örgütler olup süreç uzadıkça ömürleri kısalmaktadır.

Düzenli olmayan birliklerin tarihi, literatüre baktığınızda hem psikolojik olarak hem fiziki olarak ömrü maksimum yedi yıldır.

Bir örgüt militanının yedi yıl üzerinde çalışması imkansız gibi bir durumdur.

Örgütlere yeni militan katılımı olmadığından sonun başlangıcı geliyor demektir.

IŞİD’in başlangıcı 2011, en hızlı katılımların olduğu dönem 2013 yıllarını baz alırsak örgütün yeni eleman katılımlarının olmadığı kaçışların başladığı örgütün 2020 ya da 2021 yılında coğrafyada etkisiz eleman olarak kalacağı kanaatindeyim.

Fikrimce Katar krizi, 2020 ve 2021’in ön hazırlığıdır. Mezhepsel problemlerin kaşınarak birkaç yıl sonraki hamleye hazırlıktır.

Irak’ın kuzeyinde bulunan Barzani’nin sözde Kürdistan Özerk Bölgesi Bağımsızlık Seçimleri, geleceğe dönük hamledir.

Unutulan durum, oradaki birkaç aşiret reisinin ABD ve bazı devletlerin emrinde hareket etmesi, gelecekte arkasında duranları ne zaman arkasından çekilecekleri bilmemektedirler.

Suriye’de Esad yönetiminin önümüzdeki süreçte devrilmesi imkansızdır.

Nüfus politikası ve tarihi bağlar nedeniyle 2020 çok şeye gebe. Bu öngörümü saklı tutmak kaydıyla Musul ve Kerkük’e fiili ve askeri müdahalenin kapıda olduğunu ve Türk Devleti’nin bu konuda hem Osmanlı döneminden kalan sınır anlaşmaları ve tarihsel bağlar nedeniyle hem de Lozan’a dayanarak Musul ve Kerkük’ün Türkiye’ye katılma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

SON KULLANMA TARİHİ