Lozan…Lozan…Lozan…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Lozan Barış Antlaşmasının İmzalanması ve Sonrası

  • Tarih 24 Temmuz 1923
  • Yer Lozan Üniversitesi Rumini Sarayı
  • Saat 15.00-15.45
  • İlk imzayı İsmet Paşa attı (143 madde 1 önsöz 4 bölüm ekler protokol ve bildiriler.)
  • Ardından Hasan ve Rızanur Beyler, sonra İngiliz, Fransız, İtalyan, Japon ve Yunan delegeleri imzaladı.
  • Diğer delegeler (Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, Yugoslavya) yalnızca kendilerini ilgilendiren belgeleri imzaladılar.
  • Kapanış: İsviçre konfederasyonu başkanı Scheurer bir konuşma yaparak konferansı kapattı. Akşam, barış antlaşması şerefine verilen ziyafet sonrası İsmet Paşa, TBMM başkanı ve başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın şu kutlama telgrafını aldı: “Millet ve hükümetin yüksek şahıslarına verdiği görevi başarı ile yaptınız. Ülkede bir dizi yararlı hizmetlerle dolu olan yaşamınızı bu defa da tarihi bir başarı ile süslediniz. Uzun mücadelelerden sonra, vatanımızın barış ve bağımsızlığa kavuştuğu bu günde parlak hizmetiniz dolayısıyla yüksek varlığınızı sayın arkadaşlarımız Rızanur ve Hazan Beyleri ve çalışmalarınızda size yardım eden bütün delege heyetini teşekkürle kutlarım.”

24 Temmuz 1923 günü Türkiye’nin tüm kentlerinde 101 pare top atımıyla Lozan Barış zaferi kutlandı.

Musul, Boğazlar ve Hatay sorunları tam anlamıyla çözülememişti. Eleştiriler genelde bunlar üzerinden yapılıyordu. Musul sorununu M. Kemal Paşa çözmek üzere iken İngilizlerin çıkardığı Şeyh Sait ayaklanması ile çözülemedi.

Boğazlardaki askercil bölge 1936 yılında Montrö sözleşmesi ile lehimize çözümlendi. Hayat sorunu ise Gazinin Ölümünü çabuklaştırmak pahasına üstün çabaları ile Hatay’ın önce bağımsız, sonra anavatana katılımı ile lehimize çözümlendi. Bağımsızlık mücadelemizi zor koşullarda yürüten TBMM önünde ana görevi olan devrimleri gerçekleştirebilmek beceri ve yeteneğini yitirme durumuna girmişti.

Bir ayağı Emevi dini gericiliğinde öteki ayağı gerici bölücülük, ırkçılıkta olan tefeci bezirganlık sinmişti ama emperyalizmin gizli destek, kışkırtma ve işbirliği ile hem meclis içinde hem de dışında her türlü tam bağımsızlık ve devrim karşıtlığını yapıyordu. Lozan’ın en sorunlu, birlik ve beraberliğe en ihtiyaç duyulduğu ilk evresinde, TBMM’deki bu gerici muhalefet bir yandan İsmet Paşa’yı başarısız kılmak için her şeyi yapıyor, öte yandan M. Kemal Paşa’ya akla hayale gelmeyecek tuzakları kurmaya çabalıyordu.

2 Aralık 1922 tarihinde; “BMM’ne üye seçilebilmek için Türkiye’nin bugünkü sınırları içindeki yerler halkından olmak veya seçim bölgesi içinde yerleşmiş bulunmak şarttır. Göç ederek gelenler, yerleştikleri tarihten itibaren 5 yıl geçmişse seçilebilirler önergesini doğrudan M. Kemal Paşa’yı hedef alarak 3 imza ile verebiliyorlardı.

  1. Kemal Paşa’nın kararlı, devrimci tutumu olmasa, O’nu ve tam bağımsızlığımızı hedef alan çalışmaları gerçekleşebilirdi. Görünüyordu ki 1. Dönem BMM artık ülkenin önündeki ağır sorunları çözebilecek, devrimleri gerçekleştirebilecek Lozan’da sağlanan tam bağımsızlığı koruyup geliştirebilecek yeteneğini yitirmişti. BMM, 1 Nisan 1923 teki görüşmesinde 120 vekilin kabul oylarıyla seçimlerin yenilenmesini kararlaştırdı 11 Ağustos 1923 tarihinde seçimler yenilendi. M. Kemal Paşa meclis başkanlığına Fethi Bey başbakanlığa seçildi. 23 Ağustos 1923 te meclis Lozan antlaşmasını onayladı, 6 Ekim 1923 te işgalcilerin son askerleri İstanbul’u terk etti. 13 Ekim 1923 te Ankara başkent oldu ve 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet ilan edildi.

Not: Yazının devamı haftaya

Turgut ÜNLÜ

Eğitimci

Lozan…Lozan…Lozan…