Yaz geldi diyerek kilolarınızdan hızlı şekilde mi kurtulmak istiyorsunuz? Kilolarınızdan kurtulmak için sosyal medyada ya da internette gördüğünüz şok diyet başlıklı beslenme tarzından uzak durun. Şöyle bir düşünceye sahip olabilirsiniz: “100 kalorilik bir meyve veya 100 kalorilik bir çikolata… Madem ikisi aynı kaloride” diye düşünerek yanlış tercih yapabilirsiniz. O yüzden kalori değil, içerik önemli.
Yanlış beden algısına kapılmayın
Beden algısı, kişinin kendi bedenine karşı olumlu ya da olumsuz duygularının kendisi açısından değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde güzel görünmek, yaşlanmamak ve ideal bir vücut ölçüsüne sahip olmak için kişiler, söz konusu ideal vücut ölçüsü düşüncesine sürekli maruz kalmaktadırlar. Kişiler, kendilerini bu düşünceye göre değerlendirmeye başlamaktadır. İdealleştirilen bu ölçü ve görünümlere ulaşmaya çalışmak doğru beden algısının bozulmasına ve kişilerin sağlıksız beslenme davranışları geliştirmesine neden olmaktadır.
Hızlı kilo vaatli diyetlerden uzak durun
Hızlı şekilde kilo vermenin sizi nasıl bir tehlikeye soktuğunun farkında mısınız? Fazla kilolarıyla başı dertte olan kişilerin en büyük isteği kısa zamanda bu kilolarından kurtulmak ve ince bir vücuda sahip olmaktır ama bu kişiler, sahip oldukları kiloları bir anda almadıkları için aynı o şekilde vermeleri de mümkün değildir. Bu iş için en önemli olan sabırdır. Bu kilo verme isteği, yanında birçok sağlık sorunu beraberinde getirmektedir. Uzun süreli açlıkla birlikte kan şekeri de düşer bununla birlikte hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler, genel olarak karbonat açısından oldukça fakirdir.
Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine neden olur. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta bazen bunun dayanılamayacak duruma gelmesine ve bunun sonucunda kişinin sinirli olmasına halsiz ve yorgun hissetmesine neden olmaktadır. Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücut yetersiz besin ögesi alımından dolayı kas kaybetmeye başlamaktadır. Bununla birlikte beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız karaciğer ve böbrek fonksiyonları etkilenmeye başlamaktadır. Kalp kaslarını erimesi ve hatta kemik yoğunluğu, uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda oluşabilir. Kemik yoğunluğunun azalması; eklem ağrılarına, yorgun uyanmaya neden olurken kalp kasının erimesine, kalp krizlerine kadar ilerleyebilmektedir.
Metabolizma hızınızı yavaşlatmayın
Hızlı kilo vermenin sonucunda oluşan zararları birçok kişi üzerinde olumsuz olarak görebilmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerine göre sağlıklı bir beden ayda 4 kg vermelidir. Bu kilo kaybı; bazı kişilerde yaşa ve metabolizma hızına, sahip olduğu hastalıklara göre değişiklik gösterebilir ancak bundan da daha hızlı kilo vermeye çalışıldığında giden kilo yağ dokusundan olmayacağı için ciddi bir sağlık sorunu oluşturabilir. Hızlı kilo kaybı sürecinde uzun süreli düşük kalorili diyetler yapıldığında metabolizma yavaşlar ve vücut su kaybı yaşar. Ayrıca bunların dışında hızlı kilo vermenin zararlarına bakarsak safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri yanı sıra tansiyon dengesizlikleri de oluşmaktadır.
Su
Hızlı kilo vermeye başlayan kişiler, çok ciddi boyutlarda vücutlarına zarar vermektedirler. Örneğin bu tür kilo kayıtlarında yapılan en birinci hata, tek besinle beslenmeleridir. Bedene ihtiyacı olan ana besin ögeleri yetersiz alındığı zaman vücut direnci hızla düşmektedir. Bunun sonucunda oluşan rahatsızlıklardan biri de vücudun sıvı elektrolit dengesinin bozulmasıdır. Bu dengesizlik, kalp ritim bozukluklarına kadar ilerleyebilir. Özellikle artan hava sıcaklıklarıyla ve egzersiz yapıldığı durumlarda vücudun su ihtiyacı artmaktadır. Harcanan her 1 kalori için 1 ml suyu vücut kullanmaktadır. Susuzluğun giderilmesi ve dehidrasyonun önlenmesi için yeterli tüketim miktarına ulaşmak önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre temel ihtiyaçları karşılamak için günde en az 2.5 litreye ihtiyaç vardır. Vücut suyunun %2 kaybı bile fiziksel ve zihinsel durumu ve ısı düzenlemesini bozabilir.
Hızlı kilo vermek isterken saçlarınızdan olmayın
“Beslenme tarzı, kişinin saç kalitesini etkiler mi?” diye bir soru aklınıza gelebilir. Cevabımız ise evet. İhtiyacımız olan düzeyde beslendiğimiz zaman almamız gereken mineral ve vitamini de vücudumuza sağlamış oluruz. Özellikle çinko, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli alınmaması, saç sağlığını olumsuz etkilemektedir. Saç dökülmesi, her zaman yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir sorun değildir. Hızlı kilo verme arzusuyla yapılan ve kronik açlığa sürükleyen diyetlerde saç dökülmesi, bu diyetlerin olumsuz bir sonucu olabilir. Bu durum, vücudu hormonal bir strese sokabilir.
Sağlığınız bizim için önemli
Hızlı kilo vermek için yapılan diyetlerin ortak özelliklerinden biri; karbonhidrat ve proteinden fakir, kişinin ihtiyacı olan enerjiden yetersiz ve vitamin mineral açısından vücudun ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir beslenme programı olmasıdır. Kişi kiloyu bu şekilde verse bile uzun süreli bir yaşam tarzı olamayacağı için bıraktığı andan verdiği kiloyu daha fazla şekilde geri alması kaçınılmazdır. Dolayısıyla uygulaması en mantıklı olan yol; diyetisyen kontrolünde kişinin fizyolojik ihtiyaçlarının göz önüne alındığı, kilosuna, yaşına, sosyal hayatına göre özel bir beslenme programıdır.
Bu yazı gazetemizin 25 Haziran 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.
