İzmir/Ödemiş – Birgi Çakırağa Konağı (Bezemeli Ege Güzeli)

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yüksek Mimar MUALLA AKGÜN

 

Ekim ayının ilk haftası Konut Günü, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından Dünya Mimarlık Günü ilan edilmiş ve DÜNYA MİMARLIK GÜNÜ olarak kutlanmaktadır. Bu yıl için belirlenen “Sağlıklı Bir Dünya İçin Temiz Çevre” teması etrafında Dünya Mimarlık Günümüz kutlu olsun.

Ben de yüksek mimar olarak Türkiye’nin Kültür Mirası 100 MİMARİ ŞAHESER adlı eseri okurken İzmir ve çevresinde bu listeye Ödemiş, Selçuk ve Bergama’dan dört eser bulunduğu gördüm. Sizinle bunu paylaşmak istedim. Yöremizde Çakırağa Konağı olarak bilinen kültür mirasımı, bu kitapta Çakıroğlu Konağı adıyla anılmaktadır. Dikkatimi çeken, bana cazip gelen ise BEZEMELİ EGE GÜZELİ adının başlığa konmasıdır.

Özgün mimari üslubunu günümüze kadar korunuş ender sivil mimarlık yapılarından biri olan Birgi Çakırağa Konağı, Osmanlı gündelik yaşamını anlatan ahşap Türk evlerinin en güzel örneklerinden biridir. Duvar resimleri ve ahşap işçiliğiyle benzersiz yapının 1760’lı yılların başında zengin bir tüccar olan Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından inşa ettirildiği kabul ediliyor ama konağın zengin bezeme programındaki üslup özellikleri ve kullanılan canlı renkler, tezyinatın 19. yüzyıl başında yapıldığını düşündürüyor.

Üç katlı, dış sofalı, çift köşk odalı konağın zemin kat duvarları taş örgü, orta ve üst kat duvarları ise ahşap çatkı içine dolgu tekniği ile inşa edilmiş. Ege Bölgesi’ndeki diğer ahşap evlerin temel özelliklerine sahip yapı, plan olarak TÜRK EVİNİ yansıtıyor. Konak, yeşil bir bahçenin ucunda dışarıdan kendisini gizleyen taş duvarların ardında yükseliyor.

Bir iç bahçeye sahip olan konağa ahşaptan yapılma iki ayrı büyük kapıdan giriliyor. Taş plakalarla kaplı zemin katta hizmetli odasıyla ahır arasında bulunan ahşap sütunlar, Korint başlıklara sahip. Zemin kattan yukarıya tırabzanlı ahşap merdiven ile çıkılıyor. Diğer katlara göre alçak tavanlı, kışın kullanılan ara katta beş oda ve tuvalet yer alıyor. Orta kat salonunda yine ahşap iç merdivenle yazın kullanılan yüksek tavanlı üst kata çıkılıyor. İki sekili, iki çıkmalı, iki köşk odalı üst kat, ara katta olduğu gibi açık sofalı bir dikdörtgen plana sahip.

Üst katın tavan ve duvarları, zengin bitki ve meyve motiflerinin yanı sıra şehir panoramalarıyla süslü. Kışlık kullanım için öngörülen ikinci kat, daha korunaklı tutulmuş. Şömineyle ısıtılan bu katta yer alan odalar, geniş bir sofaya açılıyor. Misafir odalarında ayrı yıkanma bölümleri öngörülmüş. Salona bakan duvarlarında Küçük Menderes Havzası’nda yetişen bitki ve meyveleri betimleyen duvar ve tavan resimlerine rastlanan odaların pencereleri demir parmaklı ve ahşap kafesli ama salon pencereleri ahşap parmaklıklı tasarlanmış.

Yazlık olarak kullanılan üçüncü kata merdiven kapağı kaldırılarak çıkılmaktadır. İkinci katta da ustalıklı duvar ve tavan süslemeleri, kalem işleri daha zengin ve ahşap oymacılık dikkat çekiyorsa da aydınlık olan üçüncü kat, kalem işleri bakımından daha ilginç duvar resmi içeriyor. Bu eşsiz duvar resimleri, hem o dönem İzmir ve İstanbul’u yansıtarak birer belge niteliği taşıyor hem de üstün ustalık sergiliyor. Yapının pencereleri, vitraylarla bezeli.

1950 yılına kadar konut olarak kullanılmayı sürdürdükten sonra Kültür Bakanlığı’na devredilerek 1977 yılında restorasyonuna başlanan konağın çevresi, 1983’te kamulaştırıldı ve özgün mimari dokunun korunması sağlandı. 1993 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanan BİRGİ ÇAKIROĞLU KONAĞI, günümüzde müze olarak hizmet vererek meraklısına EGE GÜNDELİK yaşamını anlatıyor.

Kaynak: NTV yayınları (Meltem Cansever)

İzmir/Ödemiş – Birgi Çakırağa Konağı (Bezemeli Ege Güzeli)