Günlük hayatımızda en kolay yapabileceğimiz spor dalları yürüyüş ve koşudur. Sporda elbette pek çok alternatif branş söz konusu. İçinde bulunduğumuz kış aylarında en çok tercih edileni ise akşam ve sabah yürüyüşleri ya da koşu.
Bugünkü yazıda da ele alacağımız konu yürüyüş ile tempolu koşu. Yürüyüşte de tempolu yürüyüş başlı başına bir spor branşı. Uzmanların önerisi tempolu yürüyüşe de tempolu koşuya da hızlı başlanmaması yönünde. Özellikle futbol takımlarında antrenörler takımı çalıştırırken hafif koşu, düz koşu ve tempolu koşu ayrımları yaparlar. İster profesyonel, ister amatör olsun yürüyüş ve koşuda başlangıçta hızlı başlamamak işin özü.
Niye hızlı koşu ile başlamamalı?
Sporda niye ilk önce hızlı bir başlangıç yapmıyoruz? Bu tamamen vücudumuzun uyum sağlamasıyla ve alıştırılmasıyla ilgili, hızlı koşudan önce tempolu yürüyüşü tercih ederek ilk önce vücudumuzu alıştırmalıyız. Eğer ardından hızlı koşacak olursak, buna da çok dikkat ederek devam etmeliyiz. Çünkü vücut ısınmadan hızlı hareket edildiğinde, vücut kaslarının yoğun olduğu bacak bölgesinde beden sakatlıklara daha hazır ve duyarlıdır. Ayrıca ani hızlı hareket yüksek kan basıncıda da neden olduğundan kalp riskleri de artar. Örneğin maçlardan önce yine takım oyuncuları maç öncesi belli bir süre de ısınırlar. O ısınmanın ardından maçta hem daha dinamik olurlar, hem de maşa konsantrasyonu daha yüksek olur.
Hızlı hareket etmekten kaçınmalıyız, vücudun ısınmadan yüksek tempolu hareketlere kalkışılmaması hayatidir. Ama hareketsizlik de çağımızın hastalığı. Hareket herkes için gereklidir. Özellikle de vücut devinimine doğrudan etki eden kilo kontrolü için.
Hareket berekettir
Düzenli spor yapamıyorsak da hareketimizi gün içinde arttırmamız mümkün. Kısa mesafelere otobüs, dolmuş, otomobil kullanmak yerine yürümeyi tercih etmek hem vücut sağlığımızı, hem yaşadığımız yerle iletişimimizi güçlendirecektir. Binalarda elde yük taşımıyorsak asansör yerine merdiven kullanmak günlük yaşamımızda önemli fark yaratacaktır. Günlük yaşamda hem keyif hem de spor olarak bisiklet kullanmak sağlığımız ve çevre, hava kirliliği açısından çok olumlu bir girişim olacaktır.
Günümüzün en önemli hizmet tüketim merkezlerinden olan spor salonlarının artışı bu sağlıksızlığın önemli işaretlerindendir. Spor salonlarına bütçe ve zaman ayıramayanlar için yukarıda saydığımız değişimler çok daha ucuz, sağlıklı ve verimli sonuçlar üretecektir. Özellikle bisiklet tercihi bacak kaslarını, dengeyi sağlayarak öncelikle eklemlerde baş gösteren kireçlenme derdinde yol almayı da sağlayacaktır. Kilo özellikle diz eklemlerinde aşırı basınç yaratarak günlük yaşamı sıkıntılı hale getirir.
Günlük yaşama sporu dâhil etmek çok önemli bir yaşam tarzı kararıdır. Ofis işlerinin yaygınlaşması hepimizi günden güne daha hareketsiz kılmakta ve bizleri beton duvarlar içine hapsetmektedir. Sporu hayatımıza dahil etmek hem beden hem ruh sağlığı için çok önemli kazanç olacaktır. Amatörce de yapılsa veya öncelik kilo vermek de olsa hayata hareket katmak, daha çok binalar dışında açık alanlarda olmak, aniden hızlanmadan, vücudumuzu bu değişime alıştırarak bu işe girişmek faydalı olacaktır. Belki de yavaştan başladığınız bu değişim sizi başka spor dallarında profesyonelleşmeye bile götürür. Kim bilir…
Sağlıklı ve dinamik günlere erişmek elimizde. Herkes için spor ve hareket.
