Gazeteciliğe ilk adım

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

34 yılı aşkın bir süre Ödemiş Vergi Dairesi’nde görev yaptıktan sonra 2007 yılı Ekim ayında emekli oldum. Çalıştığım süre içinde mesai bitiminde Cephe Gazetesi’nin sahibi Mehmet Bozoğlu’nun yanına uğrayıp eğleşirdik. Bozoğlu da bana, “Emekli ol da bize haber yap” derdi. Gazetenin mürekkep kokusundan mı yoksa içten gelen bir dürtü mü bilemediğim bir his, beni bu işe itti. İyi ve güzel bir işti.

Emekli olduğum gün ilk habere gittim. O gün gevrek (simit) fiyatları zamlanmıştı. Gevrek fırını işleten Mehmet Ay’ın fırınına giderek ilk haberimi gerçekleştirdim. Bu, benim ilk haberim oldu. Daha sonra giderek ustalaştık. Yüzlerce habere imza attım. Daha sonraları köşe yazıları ve spor haberlerine el attım ve bunları da yazmaya başladım. Başarılı olduğum kanaatindeyim.

Cephe Gazetesi el değiştirene kadar çalışmamı sürdürdüm. Gazetenin satışı sonrası yeni sahibine de haber ve köşe yazarlığını sürdürdüm. Tüm bu işleri ücret almaksızın yerine getirdim. Bazı sorunlar nedeniyle bu gazeteyi bıraktım. Kısa bir müddet dinlendikten sonra bedavaya çalıştığımı bilen Kent Gazetesi, benden haber yapmamı istedi. Ben de kabul ettim çünkü bu hastalığa dur diyemiyorsun. Bu gazeteye de uzun müddet her türlü haber ve köşe yazarlığı yaptım. Baktım ki piyasada “Gazeteciyim” diye geçinenler maaş alıyor, ben de “Aç ayı oynamaz” diyerek işi nihayetlendirdim. Bir müddet sonra bana ücret ödeyeceklerini belirterek yazmaya devam etmemi istediler. Bu işte bazı konular yine devreye girdi, bırakmak zorunda kaldım. Sırtımdan para kazanma modasına uymadım.

Ödemiş’te yeni kurulan Nokta Haber Gazetesi’nden gelen teklif ile bu gazetede görev yapmaya başladım. Bu gazetemiz, haftada iki gün yayımlanıyordu. Burada çalışmalarımı sürdürdüğüm sırada Küçük Menderes Gazetesi’nin satışı gerçekleşti ve Nokta’nın kurucusu İsmail Atahan Keçeci bu gazeteyi aldı. Böylece yayın hayatını Küçük Menderes olarak sürdürdük. Uzun müddet köşe yazarlığı dahil her türlü haberin altına imza attım. Bir süre kafamı dinlemek için ara verdim. Bu süre içinde TGRT Haber’e haberler gönderdim. Kendi kurduğum sitemde 1600’e yakın üyeme günlük haberler yapıp okumalarını sağladım.

Pandemi sonrası tekrar Küçük Menderes’te kaldığım yerden köşe yazarlığı ve haber yapma geleneğimi sürdürüyorum.

*

Ekmek üzerine

Dilenciler, dilenirken bir ekmek parası ister.

İşten atılanlar, “Ekmeğim ile oynadılar” der.

Kimileri, ekmek ve Kuran üzerine yemin eder.

Kimileri ekmeğini taştan çıkarır.

Ekmek parası için kavgalara sahne oluruz.

“Evde çoluk çocuk ekmek bekliyor.”

“İşsizim, eve ekmek götüremiyorum.”

“Ekmeğime göz diktiler.”

“Ekmek ile karın doyuruyoruz.”

“Ekmek elden, su gölden.”

“Ekmeğimi sevdiğim ile bölüşürüm.”

Buna benzer sözler çoktur. Bu kadar önem verdiğimiz ekmeği uzmanlar yasaklıyor. “Ekmek değil, meyve sebze tüketin” diyorlar.

GEL DE ÇIK İŞİN İÇİNDEN…

Gazeteciliğe ilk adım