Eline, beline, diline sahip olmak

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hacı Bektaş-ı Veli’ye ait bu söz, ülkemizde yaygın olarak şöyle anlaşılır.

Eline sahip ol, hırsızlık yapma.

Diline sahip ol, kötü söz söyleme.

Beline sahip ol, zina yapma.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin bu sözleri, günümüzde kullanıldığı anlama geliyor olsa da aslında başka bir derinlik içeriyor. Anadolu Türkmenlerine o dönem şartlarını göz önüne aldığımızda bir başka mesaj veriyordu.

Şöyle ki Hacı Bektaş Veli’nin dönemi; Anadolu’nun Moğol istilası ile yanıp kavrulduğu, ihanetin kol gezdiği bir dönemdi. Konya’daki Selçuklu sarayı, istilacı Moğolların kuklası haline gelmişti. Moğol istilasına direnen ve örgütlenen Türkmenler, devlet eliyle katledilir olmuştu.

Bunun en bilinen örneği, Karamanoğlu Mehmet Bey’dir. Karamanoğlu Mehmet Bey, Selçuklu sarayının Farsçayı resmi dil yapmasına karşılık “Bugünden sonra divanda, dergahta ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır” diye ferman yayınlamış; yıllarca Moğol istilasına, işgalci Moğolların kuklası olan Selçuklu sarayına ve devletin resmi dilinin Farsça olmasında büyük rolü olan Mevlana ve çevresine karşı mücadele etmiş ve şehit olmuştur.

Moğol-Selçuklu-Mevlana üçlüsüne karşı bayrak açan sembol isimlerden biri de Ahi Evran’dır.

Ahi Evran da tıpkı Mehmet Bey gibi Türk ve Türkmen düşmanı bu şer ittifakıyla mücadele etmiş ve şehit düşmüştür. İşte Hacı Bektaş Veli’nin bu sözlerinin altında bir ulusun kavgası, bir milletin mücadelesi yatar.

“Eline sahip çık” ifadesindeki “el”, “il”dir. Yani yurt, vatandır. “İline, vatanına sahip çık” demiştir.

“Beline sahip çık” ifadesindeki “bel” ise topraktır. Toprak, Türk milleti için kutsaldır. Toprak bellenirse yani işlenirse ürün verir. “İşini, toprağını boş bırakma. Toprağını işle, toprağına sahip çık” demiştir.

Hacı Bektaş Veli’nin “Diline sahip çık” ifadesindeki “dil” de ağzımızın içindeki dil değil, konuştuğumuz dildir, lisandır. “Güzel Türkçemize sahip çıkın ki Farsçanın resmi dil olması karşısında dilimiz, lisanımız kaybolmasın” demiştir.

Hacı Bektaş Veli ne de güzel söylemiş lakin manasını kavrayan çok az kişi olmuştur. İşte Hacı Bektaş Veli’nin bu sözlerini anlayanlardan biri de vatanına, toprağına, lisanına sahip çıkmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan ve Milli Mücadele’yi başlatan Ulu Önder Atatürk’tür.

Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerinde vatanın düşman işgalinden kurtarılması için çalışmaları başlatan ve örgütlenmeyi sağlayan ulu önder, işte bu sözün manasını kavradığı için Ankara’ya gelişinden önce 22 ve 23 Aralık 1919 tarihlerinde Hacı Bektaş’a uğramış, dergahta iki gün kalmıştır.

O zaman;

Ahi Evran gibi ol, beline (toprağına) sahip çık…

Karamanoğlu Mehmet Bey gibi ol, diline (lisanına) sahip çık…

Mustafa Kemal gibi ol, eline (yurduna) sahip çık…

Eline, beline, diline sahip çık Türk milleti…

Not: Sevdiğim bir öğretmen arkadaşımım sosyal medya paylaşımından alınmıştır.

Bu yazı gazetemizin 14 Ekim 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Eline, beline, diline sahip olmak