Dinler bize neyi söylüyor?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhaba arkadaşlar, bugün dinlerin yapı taşına yönelik sizin için derlediğim ve yorumlarımla da zihinlerde bir ışık olmasını dilediğim bir konuyu kalem alacağım. Dinler tarihi, çok geniş bir içeriktir. Ama kısaca özetlemek gerekirse ilk peygamber Hz. Adem (a.s.), sonuncusu ise Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Bir rivayete göre bu peygamberlerin sayısı 124 bin, diğer rivayete göre de 224 bin kadardır. Bunlardan sadece 25 tanesinin ismi Kur’an’da geçmektedir. Bunlardan da çok azına kitap gönderildiğine inanılmaktadır.

Şu an günümüzde dört büyük kutsal kitap;

  • Tevrat: Musa (a.s.) | Yahudiler (Musevilere)
  • Zebur: Davut (a.s.) | Yahudiler (Musevilere)
  • İncil: İsa (a.s.) | Hıristiyanlar
  • Kur’an-ı Kerim: Muhammed (s.a.v.) | Müslümanlar (İslamiyet)

Edindiğim bilgilerle derlediğim bu kutsal kitapların dışında az sayıda ve az sayfalarla bazı peygamberlere de suhuflar gönderilmiştir. Ancak bu suhufların hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.

Dinlerin ortak amacı; birlik, düzen ve hoşgörüdür. Ama ne yazık ki insanoğlu, dinleri çıkarları uğruna kullanarak yüzyıllar boyu düzeni olumsuz yöne çekmiştir. Savaşlara, ayrımcılıklara işi taşımıştır. Oysa hepimiz dünyalıyız ve dünyalı olmanın kurallarını yerine getirmekle sorumluyuz. Dünyalı olmak; doğaya, hayvana, suya, taşa, toprağa olan sorumluluklarımızı yerine getirmenin temel şartıdır. Dinler de yüzyıllar boyunca belli aralıklarla bu düzeni oluşturulması için süregelmiş sistemlerdir.

Her dinin temelinde aslında aynı şeyler yatar: Hoşgörü, nezaket, ahlak değeri. Örnekle alıntılara bakacak olursak;

Tevrat’ta

Yarınla övünme, çünkü ne getireceğini bilemezsin. Seni kendi ağzın değil, başkaları övsün; kendi dudakların değil, yabancı övsün. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 27:1-2)

Zebur’da

HZ. DAVUT’UN (A.S.) BAZI ÖĞÜTLERİ

İnsanlardan bir şey bekleme. İşte bu, hakiki zenginliğin ta kendisidir.

Allah’ın sana vermeyip başkalarına verdiği nimetlere göz dikmek, senin için bir fakirliktir.

Özür dilemeyi icap ettirecek davranış ve sözlerden sakın!

Nefsini ve dilini doğruluğa alıştır!

Bugünün dünden daha hayırlı olmasına çalış!

Namazını, en son namazını kılan kimse gibi kıl!

Aşağı ve bayağı kimselerle ülfet etme!

Kızdığın zaman da bulunduğun yerden ayrıl!

Allah’ın rahmetinden ümitvar ol! Çünkü O’nun rahmeti, her şeyi kuşatmıştır. (Salebi, Arais, s. 323)

İncil’de

Ey gençler… Hepiniz, birbirinize karşı alçakgönüllülüğü kuşanın. Çünkü Allah, kibirlilere karşıdır ama alçakgönüllülere lütfeder. (Petrus’un 1. Mektubu, 5:5)

İslam’da

“Cehennemlikleri size haber vereyim mi? Onlar katı yürekli, malını yardımlaşmadan esirgeyen, kendini beğenmiş kimselerdir.” (Hz. Muhammed)

Görüyoruz ki her dinin amacı, temelde iyi niyet, birlik ve huzurdur. Bugünün dinsel yaklaşımlara bakıldığında İsviçreli psikolog C.G. Jung’un 1937’de yayınlanan Psikoloji ve Din adlı kitabında bulduğum en güzel kilit kapılardan birinin anahtarı da “Dinsel meseleleri anlamak için belki de bugün bize kalan tek şey, psikolojik yaklaşımlardır” cümlesi olmuştu.

Din, mezhep fark etmeksizin bugün biz insanoğluna yakışan, sabitlenmiş düşünce formlarını alıp yerine içimizde ki ahlaki, insani ve öz değerlerimizi bulmak ve hoşgörü ile yaşamaktır. Bu, işlenecek en güzel ve en büyük sevaptır.

İçinizdeki öz sevgiyle aşkın ve ilhamın olduğu yerde sevgi, saygı ve hoşgörüyle kalın.

Güneşin Kızı Gülşah

Diğer yazılarıma

kalemiminfisiltisi.blogspot.com

adresinden ulaşabilirsiniz.

www.instagram.com/gunesin_kizi_gulsah/

[email protected]

Dinler bize neyi söylüyor?