Tüm dünyayı tehdit eden korona virüsü, can yakmaya devam ediyor. Canını zor kurtaran bir hasat, “Nefes almakta zorlandığım günlerde 10 dakikalık rahat nefes için, tüm malımı vermeye hazırdım” diyor ama sağlığımıza kavuştuğumuzda yine eski tas eski hamam…
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yakın çevresindeki insanların da Koronavirüse yakalandığını belirterek, “Hasta insanlar ve yakınları bir şeyler danışmak, endişelerini paylaşmak için arıyor. Şunu bir kez daha anlıyorum ki hasta olmak kolay değil, hasta yakını olmak hiç kolay değil. Çember daralıyor ve kontrolsüz yaşamı sürdürdüğümüz takdirde bu illet hepimizi bulabilir” uyarısında bulunmuş.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Koronavirüs verileriyle il sağlık müdürlüğü paylaşımlarının çelişkili olduğunu söyleyen bölgemizin milletvekili Dr. Aytun Çıray da “25 Ağustos 2020’de Malatya’da 28 ölüm vakası varken, aynı gün Türkiye genelinde 18 ölüm vakası bildirilmiştir. Gerçeklerin gizlenmesi mümkün olmadığına göre bu şeffaflık dışı yöntem derhal terk edilmelidir” şeklinde konuşmuş.
**
Müze statüsünden çıkarılarak camiye dönüştürülen Ayasofya’da başörtüsüz, şortlu veya dekolteli olarak giriş yapılması yasaklanmış. Ayrıca girişlerde tulum ve başörtü dağıtımına başlanmış.
Temmuz ayında Danıştay’ın müze olması yönündeki 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından 86 yıl sonra müze statüsünden camiye dönüştürülen Ayasofya’da kıyafet düzenlemesi yapılmış.
Bundan sonra Ayasofya’ya başörtüsüz, şortlu, dekolteli olarak giriş yapılamayacakmış. Girişlerde tulum ve başörtü dağıtımı da başlamış.
**
Akdeniz’de sular ısınıyor. Türkiye ve Yunanistan iki komşu ülke. Yıllardan bu yana anlaşamıyorlar. Şimdi bu iki komşuya Mısır ve Libya da dahil oldu…
İş sıcak savaşa dönüşür mi bilemem…
**
ABD’de Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi’nin üçüncü gecesinde Başkan Donald Trump’ın da sık sık kullandığı “Hukuk ve düzen” söylemi öne çıkarılmış.
Hukuk ve Düzen’i genellikle mağdurlar ister…
Cumhuriyetçi Parti, ABD’nin merkez sağındaki parti…
**
Her işin başı eğitim diyoruz ya…
Geçen akşam ADD’nin Çamlık’taki parkında arkadaşlarla biraz oturduk. Saat 23.00’e doğru kalkıp ve doğru giderken Ulus Meydanı’nda oturan iki arkadaşa takıldım bir kar helvası içmelik. Az ötede orta ve lise çağında 5-10 kişilik bir grup vardı. Etraflarına aldırmadan yüksek sesle bağırıp şakalaşıyorlardı.
Biraz sonra biri cebinden çıkardığı patlayıcı maddeyi büyük bir gürültü ile patlattı. Etraftan bağıran çağıran oldu ama aldıran kim. Grup halinde Kız Meslek Lisesi önünden Saraçoğlu Caddesi’ne doğru ilerlediler. Ben de İmam Hatip’in yanındaki ara sokaktan Eski Hastane’nin bulunduğu Sağlık Caddesi’ne yöneldim. Gençler öbür caddede olmalarına rağmen seslerini duyuyordum. Her yüz metrede de birer patlama yaptılar. Yolumuz yine Sağlık Caddesi başındaki bankamatiklerde kesişti. En son patlamayı Saraçoğlu Caddesi ile Sağlık Caddesi’nin birleştiği köşede yaptılar.
Eve çıktım. Balkon kapısını araladım. Gençler hala aşağıda idiler ve bir patlama daha yapıp Salı Pazarı’na doğru yöneldiler.
Kimse bir şey demeye cesaret edemiyordu.
Salı Pazarı Kafeteryası’na doğru iki patlama daha yaptılar…
Patlamanın hemen ardından yüksek tonda gülüşerek olay yerinden kaçıyorlardı…
Virüs sadece minicik bir canlı değil…
Kötülük de büyük bir canavar halinde büyüyor…
Yazıyı burada bitirelim…
