Belli yaşa gelip geriye dönüp baktığımızda hayat yolunun ne kadar inişli çıkışlı olduğunu görüyoruz. 1960’lı yıllarda fabrika teknolojisinin fazla gelişmediği, paketli kraker ve yiyeceklerin pek tanınmadığı o dönemde ilkokul öğrencisiyim. Dar gelirli bir aileyiz. Annemin evde hazırladığı şeker, kırımtartar, renklendiriciyle hazırladığı elma şekeri, ceviz ve fıstık helvasını, büyük bir tepsiye düzgün bir şekilde sıraladığı ayvaları mahallemizdeki Şişko Mehmet dediğimiz Mehmet Amca’nın fırınına götürür, orada pişirir ve okul önlerinde, çocukların oyun oynadıkları yerlerde 10-15 kuruşa satardım. Karpuz çekirdeklerini annem evde kavurur, fişeklere koyar, fişekleri 10 kuruşa satardım.
1968 yılına geldiğimizde artık delikanlıydım. Pazarlara gitmeye başladım. Tire, Torbalı ve Bayındır pazarlarına kömürle çalışan kompartımanlı trenle gidiyordum. Tren parasını bedavaya getirmek için rengarenk jelatinler alıyor, bunları fişek yapıp içine nane şekeri koyarak trende kompartımanları dolaşıp satıyordum. Pazara gittiğimde de bel lastiği ve yorgan ipliği satıyordum.
Babam pazarcıydı. Pazarlarda kebap ekmek, dondurma, limonata ve kar helvası satıyordu. Ben de babamla birlikte bunları satmaya başladım. 1972 yılında Anadol kamyonet aldım. Pazarlara gidip gelmek çok rahat olmuştu.
Babamla bu işleri yaparken baharatçılık yapmak istedim. Pazarlarda baharat, kuru kahve ve şifalı bitkiler satmaya başladım. Uzun yıllar bu işi yaptıktan sonra oğlum Alpay askerden gelmiş, esnaflık yapmak istiyordu. Ben, baharat işini oğluma devrettim. Oğlum, bu baharatçılık işinde başarılı oldu. Ödemiş’te AS Baharat adıyla dükkanını açtı.
Ben, bir arkadaşımın vasıtasıyla Genev yolunda odun kömür satış dükkanı açtım. On seneden fazla bu işi yaparken iş yerimin müteahhide verilip inşaat olacağının bildirilmesiyle dükkanı boşalttım. Baba mesleğim olan yazın kar helvası, kışın sucuk satmaya başladım.
Yıllar ne çabuk geçiyor sevgili dostlarım. Bugün 70 yaşının üstündeyim. Hayattan şunu öğrendim: Ne iş yaparsak yapalım yaptığımız işi severek yapmalıyız. Yaptığımız işten utanmamalıyız. Ufak bir simit tezgahının başında büyük bir iş adamı havasıyla durmalıyız. Dürüstlüğümüzden taviz vermemeliyiz. Hayatta başarılı olmanın şifresi; dürüstlük, çalışkanlık ve işini severek yapmaktan geçer.
Kalın sağlıcakla…
