Selim Şahan

Parklar kentlerin aynasıdır

Selim Şahan


‘İddialı başlıklarla yazıya başlamak yazıya ilgi çeker’ deriz öğrencilerimize yazı yazmanın inceliklerini anlatırken. Başlık, kimi zaman yazının bitmesinden sonra gelir. Ama yazının özü olduğu konusunda hemfikirlik vardır.
Parklarımızı yazıyorum arada sırada…
Soluklanacağımız, dinleneceğimiz ve göz zevkimizi doyuracağımız…
‘Parklar kentlerin aynasıdır’ derken de iddialı bir başlık olduğunu düşünmüyorum…
‘Kentleri gösteren parklardır’ diyebilir miyiz?
Parkların içine yerleştirilmiş küçük heykeller, ağaç altlarındaki banklar…
Ağaçların, bitkilerin bakımı; altlarının temizliği… 
Parklarımız bakım istiyor… 
Parklarımız ilgi bekliyor…
Parklarımız sevgi istiyor…
Daha önceki yazılarımdan birinde Ulus Meydanı’ndaki parkın Süs-Bir ile yapılacak protokol ile bir botanik parkına dönüştürülebileceğini, dışarıdan gelecek konukların burayı gezerken küçük bir bitki vitrini ile karşılaşabileceğini söylemiştim.
Ödemiş’in girişinin güzelleştirilmesi ve ilçeye yakışır bir giriş yapılması, her seçim döneminden önce adaylar tarafından verilen vaadlerin arasında yer alır. Ama seçimler geçtikten sonra kent girişlerimiz yine bildiğimiz gibidir.
Tamam; imar planı, görsel kirliliğin uzun zamandan bu yana oluşmuş olması girişlerdeki gelişigüzel görüntüyü düzeltmek için engel olabilir ama yapılabilecek basit işlerin de olabileceğine inanıyorum. 
Ticaret Odası karşısındaki yıkılmaya yüz tutmuş tarihi binanın durumu, ilerlerken efe heykelinin sanki yıkılacakmış gibi eğik olması, PTT önündeki kavşağa yerleştirilen saatin kaldırılmış olması ve boş kafes gibi duran mermer direkler… Yanındaki MOBESE kameralarının gelişigüzel yerleştirilmiş olması…
Gelelim Ödemiş’in yüzü olan Saraçoğlu Caddesi ortasındaki Çınaraltı mevkiindeki küçük parka…
Parkın işlevsiz ve görüntü kirliliği yaratan labirent yapısı ortada. Çevredeki esnafların günlük deposu durumunda. Yine yakındaki sakinlerin günlük çöp dökme alanı olarak işlev görüyor. Oysa o bölgeden günde ben dahil yüzlerce hatta binlerce insan gelip geçiyor. 
Özetle küçük bir ekip ve estetikten anlayan küçük bir el buraların görüntüsüne müdahale etse diyorum hani….
**
Bugün yine iş güç e tembellikten söz edip, yeni bir yazı ile karşınıza çıkamadığımı yazayım. Zaten dön dolaş dünya aynı değil mi! Yazıp çizip yine aynı konulara dönüyoruz. 
Bu yazıyı 2016 yılında yazmışım…

Yazarın Diğer Yazıları