Serdar Şimşek

Bayramları İleride Sanal ya da Online Olarak mı Kutlayacağız?

Serdar Şimşek


Bayram denince aklımıza ne gelir? Büyükannelerin özenle hazırladığı baklavalar, kapıda biriken mahalle çocuklarının "Bayramınız mübarek olsun" sesleri, akraba ziyaretlerinde içilen koyu sohbetli çaylar… Peki ya teknolojinin hız kesmeden ilerlediği bu çağda, bayramlar da dijital bir dönüşüm yaşar mı? İleride torunlarımız, "Hadi VR gözlüklerini tak, dedeyle sanal bayramlaşalım" mı diyecek? Gelin, bu soruya biraz kafa yoralım.
Öncelikle, teknolojinin hayatımıza nasıl sızdığını düşünelim. Pandemi döneminde, fiziksel mesafeler yüzünden bayramlaşmalar Zoom ekranlarına taşındı. Teyzemizin "Kamera açsana, yüzünü göreyim" ısrarıyla başlayan görüntülü aramalar, birçoğumuz için "yeni normal" oldu. Hatta bazıları, "Trafikte vakit kaybetmektense böyle daha pratik" bile dedi. Bu, sanal bayramların ilk provasıydı belki de. Ama kabul edelim, ekrandan el öpmekle, dedenin elini gerçekten öpüp harçlık almak arasında dağlar kadar fark var.
Şimdi bir adım öteye gidelim: Metaverse gibi sanal gerçeklik platformları. Diyelim ki 2050 yılındayız. Ailenle bayramlaşmak için sanal bir salona ışınlanıyorsun. Büyükannenin avatarı, tıpkı gerçekteki gibi sana "Yemek yedin mi?" diye soruyor. Masada dijital baklava tabağı, yanında sanal çay… Kulağa eğlenceli geliyor, değil mi? Japonya’da Hologram teknolojisiyle sevdiklerini "geri getiren" uygulamalar şimdiden deneniyor. Belki bir gün, kaybettiğimiz yakınlarımızla bile sanal bayramlar kutlarız. Ama bu, içimizi gerçekten ısıtır mı? Sanal bir sarılma, gerçek bir kucaklaşmanın yerini tutar mı?
Tabii, her şey bu kadar romantik değil. Teknoloji pratiklik sunsa da, bayramların ruhunu taşıyan o küçük detayları kaybetme riskimiz var. Mesela, komşunun kapıyı çalıp "Bir tabak börek getirdim" demesi, sanal dünyada nasıl olacak? Veya bayram namazı sonrası cami avlusunda yapılan o samimi sohbetler… Bunlar, bir ekranın ya da VR gözlüğün bize veremeyeceği anlar.
Bir de işin kültürel boyutu var. Bayramlar, bizi bir arada tutan geleneklerin aynası. Türkiye’de bayram demek, sadece tatil değil; dayanışma, hatırlama, bir olma demek. Sanal dünya bu bağı koparır mı, yoksa yeni bir şekilde güçlendirir mi? Belki de hibrit bir gelecek bizi bekliyor: Sabah aileyle fiziksel bir kahvaltı, öğleden sonra uzak akrabalarla sanal bir buluşma.
Sonuç olarak, teknoloji bayramları değiştirebilir ama onların özünü tamamen ele geçiremez. Çünkü bayram, bir yazılım değil, bir histir. Yine de torunlarımıza "Biz gençken bayramda kapı kapı gezerdik" diye anlatırken, onların "Sanal alemde de çok eğlendik ama" demesi ihtimali yüksek. Siz ne dersiniz? Sanal baklava mı, yoksa fırından yeni çıkmış gerçek bir tepsi mi?

Kalın sağlıcakla.
Serdar ŞİMŞEK
Twitter / X :BorsaMuhendisi
 

Yazarın Diğer Yazıları