FARKLI BAKIŞ
MELEK GÖZTEPE
[email protected]
Yol yolcusuyla güzeldir ve anlamlıdır.Üzerinde yürünmüyorsa ne anlamı var, “var” oluşunun!Üzerinde yürünmüyorsa kısa zamanda kaybolup gideceği de muhakkak.Üzerinde yüründükçe işlevselleşir. Yollar yürünmekle aşınmaz ama aşılır.
Her yolcunun da kendi yolu ayrı. Kendine özgü. Yürüyüşünde herkesin yetkinliği farklı. Hayat suyunu taşıdığı kovalara ve diktiği tohumlara göre yolun güzelliği de farklı. Yani bilgisine, becerisine, algısına ve tutumuna göre yolunu güzelleştirir ya da çoraklaştırır.
Herkesin rotası da farklı. Dünya yol ağlarıyla sarılmış. Birey sayısı kadar yol. Örümcek ağı gibi sarmış dünyayı.
Her yılın rotası ve getirdikleriyle açtığı yol da farklı. Zamanın değişmesiyle yenileri hayatımıza taşımasıyla yolumuzun çevresi de şekilleniyor. Çerçeveyi çizerken yol gösterici biraz da. Zira her daim kendi isteklerimiz ve yaptıklarımızla yol alamıyoruz. Zamanın bize sağladığı, getirdiği şeyler ve oluşturduğu alt yapı bizim yapabilme gücümüzü belirliyor. Zira tek bir birey olarak hareket edebilecek bir potansiyelimiz yok. Çevreden ve çevrenin sunduğu imkanlardan etkilenmeden yol alamıyoruz. Sosyal varlıklarız…
Yol bir noktada bitiyor haliyle. Ve yarım kalmışlıkları ile gidiyor insan, vaktinden önce gitmiş gibi. Yolun biteceğini hiç hesaba katmamış gibi. Duvarda asılı kalıyor paltosu, kapıda ayakkabısı.Belkitabakta yediği yemeği, sehpada okuduğu kitabı, koltukta işlediği işi… Hepsi yarım kalıyor. Paylaştıklarını, paylaşamadıklarını hepsini geride bırakıp gidiyor insan. Yani ne kadar paylaşırsa paylaşsın dünya varını, yine sonunda payına düşen içine uzanacağı toprak. Ne kadar doldurursa doldursun cebini sonunda götürebileceği sadece bedeni...
Yılın son yazısında yola ve sona dair yazmak varmış . Ne diyelim her son bir başlangıç aynı zamanda.
bir adım
bir adım daha
bin adım
bir yıl
bir yıl daha
bin yıl
bir düş
bir düş daha
düşlerle gülüş
Yeni yılın güzelliklerle hayatımıza gelmesi dileğiyle…
