TARİHİ NECİPPAŞA KÜTÜPHANESİ

Tire’nin tarihine ışık tutan araştırmaları sonucu yayınladığı eserleriyle tanınan, Tireli Araştırmacı Yazar Yılmaz Göçmen Necippaşa Kütüphanesi’ni anlattı.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

“Mehmet Necip Paşa, Bağdat valisidir. Bağdat’a tayin olunca, oraya giderken, sarayda gözden düşen devlet adamlarını genellikle Tire’ye gönderirlerdi. Tire’ye gelen bu devlet adamları burada çeşitli görevlerde bulunurlardı. Necip Paşa’da gözden düşüp Tire’ye gönderilen arkadaşlarını ziyarete gelmiş. Tire’de sabah kalkınca bakar ki, çarşıda herkes dükkanlarının önünde ellerinde bir şeyler okumaktadır. Burası okumaya meraklı diyerek, şu an bu kütüphanenin olduğu araziyi kendi parasıyla satın alır, masrafını yaparak buraya kütüphane yapar ve kendi cebinden satın aldığı el yazması bire bir kopya kitapları kütüphaneye hediye eder. Ayrıca Necip Paşa, Kayseri’de, Sivas’ta, Konya’da araziler satın alarak Necippaşa’nın geleceğini koruma adına oraya vakıflar yapar.

Dünyanın önemli el yazmalarının bulunduğu bir kütüphanedir burası. En büyük özelliği, etrafları, sarı, kırmızı ve yeşil altınlarla süslü el yazması eserleridir. Orada çalışanlar, kütüphaneyi sevmişler, üzerine düşüp korumuşlardır. Yunanlılar Tire’yi işgal ettiğinde, kitapların önemli olanlarını, kasalarla belli bir yere kaldırılmıştır ve Yunanlılar eserlere zarar verememişlerdir. O kitaplara hep sahip çıkılmıştır. Her hangi birinin 3-4 sayfasını satsalar, yedi ceddi zengin olur.

İbn Melek Hazretlerinin 6 cilt eseri var felsefe üzerine, yazarların önemli eserleri burada vardır. Dünyanın her yerinden öğretim üyeleri, bilim adamları gelerek bu kitapları inceliyorlar. Büyük bir hazinedir bu kütüphane”.

Necippaşa Kütüphanesi’nin Tarihi

Necippaşa Kütüphanesi 19. yy’ da II. Mahmut döneminde, Osmanlı devlet adamı olan Mehmet Necip Paşa tarafından yaptırılmış müstakil kütüphanelerden biridir. Kütüphanenin inşa tarihini, kütüphane binasının sağ alt köşesinde yer alan kitabeden öğreniyoruz. Bu kitabeye göre 1826-1827 tarihlerinde binanın inşasına başlanmıştır. Kütüphanenin kitabesinde binanın kim tarafından yaptırıldığı yazılmış ancak mimarının kim olduğu ile ilgili bir bilgiye yer verilmemiştir.

  1. Mahmut devrinde askeri reformların yanında idari sahada da düzenlemeler yapılmıştır. İdari alanda yapılan düzenlemelerde özelikle vakıfları ilgilendiren konularda köklü değişiklikler yapılmıştır. Vakıf müessesi olan kütüphaneler de doğal olarak bu değişikliklerden etkilenmiştir. II. Mahmut döneminde kurulan kütüphaneler ve kitap vakıflarının devlet tarafından düzenlenme ve kontrol çalışmaları yapılmıştır.

Kütüphaneyi yaptıran Mehmet Necip Paşa bin Abdulmucip, Gürcü bir ailenin oğlu olarak H.1200 (M.1785) yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Necip Paşa’nın babası Abdulmucip Efendi, İstanbul’un tanınmış alimlerindendi. Necip Paşa, döneminin önemli devlet adamlarından biriydi ve farklı devlet kademelerinde görev almıştır. Paşa, Vüzera Kapı Kethüdası olarak çalışmış ve sonra askeri pozisyonlara yükselmiştir. Önce Piyade Mukabelecisi, sonra Baruthane Nâzırı olmuştur. Şam Valisi Necip Mehmed Paşa Baruthane Nazırı iken kendi adı ile vakıf kurmuştur. Daha sonra Mora Ordusu’na ve Tatarpazarcığı’na memur olarak atanmış ve Ağa Hüseyin Paşa komutası altındaki orduya defterdar olmuştur. Ancak daha sonra Baruthane’den azledilmiş ve farklı görevlerde yer almıştır. Sonunda Mühimmat-1 Harbiye Nazırı, Şam Valisi ve Bağdat Valisi olmuş ancak nihayetinde azledilmiş ve 1851 yılında İstanbul’da vefat ederek Eyüp Mezarlığı’na defnedilmiştir. Oğulları Sadrazam Mahmud Nedim Paşa, Ahmed Şükrü Bey ve Mehmed Cemil Bey, damadı Rauf Paşa ve onun oğlu Şûrâ-yı Devlet azasından İbrahim Beyefendi’dir.

Necippaşa Kütüphanesi’nin Vakfı

Vakıf; bir hizmetin gelecekte de yapılması ve bu hizmetin sürekliliğini sağlamak için vakfiyelerde belirlenen şartlarla ve resmi bir süreçle yürütülen bir sosyal hizmettir. Vakfiye (vakıfnâme), vakfedilen menkul ya da gayrimenkul malvarlıklarının hangi hayır işlerinde kullanılacağını ve hangi şartlara göre yönetileceğini gösteren senetlere denir. Vakfiyeler hâkimin vakfa dair hükümlerini mahkeme siciline geçirir (tescil kaydı), asılları ise sahiplerine verilirdi. Böylelikle kesinleşmiş olan vakfiye şartları kati surette ve hiç kimse tarafından değiştirilemezdi. Vakfiyelerin başında bulunan tescil kaydından başka, vakfiyelerin sonlarında da şahitlerin isimleri ve mühürleri bulunurdu.

Necip Paşa da vakıf kurarken bu kurduğu vakfın amaçlarını bir vakfiye ile resmileştirmiştir. Bu vakfiye, Necippaşa kitap koleksiyonunda bulunmaktadır. Günümüzde bu vakfın hangi amaçla kurulduğunu bağışladığı akarlar ve vakıf ile ilgili diğer bilgileri bu belgelerden öğrenmekteyiz. Vakfiyede, Necip Paşanın Tire’de bulunan medreselerin öğrencilerinin kitap ihtiyaçlarını karşılamak için bir kütüphane yaptırmaya karar vermiştir. Paşa ilçeye kıymetli bir kütüphane kazandırmakla yetinmemiş kütüphanenin bitişiğinde 1840-1841 yıllarında sebze bahçesini de alarak buraya Necip Paşa adıyla anılan bir Nakşibendi Zaviyesi, bir medrese ve bir mescit yaptırmıştır. Kütüphane görevlisinin yaşayabilmesi için civardaki bir evi tamir ettirerek görevliye tahsis etmiştir. Ayrıca kütüphanenin karşısına bir aşevi yaptırmıştır. Aşevinde; zâviyede yapılan dini törene katılan dervişlere, dergâhta ikamet eden hizmetlilere, gelen giden yolculara ve ihtiyaç sahipleri için günlük yemek sağlanmasını da vakfiye şartlarına eklemiştir.

 

 

Haber Merkezi

TARİHİ NECİPPAŞA KÜTÜPHANESİ

Yorumlar kapalı.