Zamandan çıkma
Tik tak, tik tak, tik tak… zamanın ayak sesleriyim ben. duyuyor musun beni? duymuyorsan kaçırıyorsun demektir...
Tik tak, tik tak, tik tak…
zamanın ayak sesleriyim ben.
duyuyor musun beni?
duymuyorsan kaçırıyorsun demektir pek çok şeyi.
akan bir ırmağın su zerrecikleri gibi hızlı ve geri gelmemesiye gidiyorum.
Tik tak, tik tak, tik tak…
gelen zamana yol açıyorum
duymuyorsan çekil önümden
duramam zira
zannetme ki ben kurulu bir saatim
saatler bozulabilir, durabilir, geri kalabilir, hatta ileri gidebilir
şunu bil ki ben hiç durmam, duramam
durmam için de bir sebep yok zaten
sadece bazen ağırlaştırırım kendimi sizlerin duygularıyla
içinde bulunduğunuz ruh haline göre daha hızlı ya da yavaşmış gibi hissettiririm kendimi
oysa aynıyımdır hep…
aramızda kalsın paha biçilmezim bu arada
yenisi yapılamayan ne varsa zamanla antika hükmüne geçmiyor mu
yeni saniyeler, dakikalar, saatler oluşsa da onlar başka, bambaşka
içinde yaşanacaklar, algılanacaklar, yapılabilecekler farklı
zaman aşımı diye bir şey duydun mu? İşte geçti mi düyuna da kalmaz, yiter gide her ne varsa.
Tik tak, tik tak, tik tak…
duy sesimi
sana açtığı yolda, farkında olarak benimle beraber ilerle
kaçırma bir şeyleri
ne güzel yol alırız seninle farkında mısın?
yol arkadaşına kulak ver
tecrübeliyim ben güven
ne demişler;
“her şey zamanla telafi edilir de, geçip giden zaman, hiçbir şeyle telafi edilemez”
zaten telafi etmeye kalktığınla da yeni zamanı kullanıp oradakileri kaçırırsın bu defa
çok mu uzadı bu muhabbet ne
uzun sözün kısası
anda ol,
anı yaşa,
doyasıya yaşa,
farkında yaşa
sen çok yaşa…
Bakmadan Geçme





