Yöremin Öyküleri
Ayhan Dayan'ın 'Yöremin Öyküleri'ni dün ve bugün ikinci kez okudum. Öncekinden daha dikkatlice hem de! Yayımlandıktan...
Ayhan Dayan’ın “Yöremin Öyküleri”ni dün ve bugün ikinci kez okudum. Öncekinden daha dikkatlice hem de! Yayımlandıktan sonra 17 yıl geçmiş üzerinden. Kesindir, ileride yine okuyacağım. Kayaköy’ün özelinde yaşanmışlıklara döneceğim. “Son Söz”ü söyleyen Mehmet Özcan’ın çağrısı her yöre için geçerli:”Ayhan Dayan bu yapıtıyla, Türk aydınına ‘Her yörenin öyküsünü siz de yazabilirsiniz. Bu Anadolu toprağı eşelendikçe, insanlarımızı tanıdıkça ne zenginliklerle karşılaşacaksınız’ der gibi adeta.”
Dayan’ı tanıtmam gerekirse, kozasını ören bir ipekböceğine benzetirim kendisini. Yazmak tutku olmuş. Türü hiç önemli değil! Şiir, deneme, öykü, haber, söyleşi… daha neler aklınıza gelirse. Habire üretir durur. Ben başkentten olanakların ölçüsünde izler dururum. Başarılarıyla kıvanır, mutlu olurum. Hiç yüz yüze gelmedik. Fırsat olmadı belki. Ama bu hiç engel değil, olmamalı da…
“Yöremin Öyküleri”, baştan sona Kayaköy’ü anlatıyor. Kayaköy Belediyesi ve arka kapağın iç-dış yüzlerine reklâm veren 14 esnafımızın katkısı ile basılmış. Bu onurlu ve soylu davranışlarından dolayı kutlar ve teşekkür ederim öncelikle. Kapak, Kayaköylü ressam Hüseyin Savran’a ait. Naif çizgileri ve renkleriyle “Harman Yeri”ni, dönemini anlatmış. Sarının sıcaklığı sinmiş kapağa.
Toplam sekiz öykü yer alıyor. İlk ve yedinci öyküler ödüllü. “Nereden Nereye”, bir yörük öğretmenin Adıyaman’ın bir köyünde ilk göreve başlayışını anlatıyor. Başkentten İzmir’e doğru gelirken, Salihli’ye vardığımızda memleketimin kokusunu-dokusunu-cızgısını-yemişini-üzümünü…yaşarım hep. Burada tersi yaşanıyor. Kürtçe ile ilk karşılaşması da ilginç! Hep güzel rastlantılar yaşamış. “Çocukluğuma Yolculuk”, aynı yörenin insanı olarak beni de çocukluğuma götürdü. “Hayatın aşağıdan yukarıya seyrettiği yıllar” çocukluğumun sıcacık yıllarıydı! Gerçi çalışmaktan hiç tatil fırsatım olmadı! Ama ailelerimiz hep fedakârdı. “Macuncu Arap”, ender denk gelebileceğimiz bir hayat hikâyesi. İnişleri-çıkışları, acı-tatlı günleri ile “Hayatım roman” denilen bir örnek! Bir film şeridi gibi geçip gidiyor yaşanılanlar… “Çamlıca’ya Düşen Ateş”, yirmi yıldır orada görev yapan bir müdürün önderliğinde köyün/köylünün/kırsal kesimin nasıl kalkınabileceğine eğilmiş bence. O güzelim doğa parçasında dinlenme tesisleri kurup işletmek ve tüm köylünün ortak olduğu kooperatifle tarımsal ürünleri değerinde satmak, emeğini sömürtmemek, korumak bugün bile özlenen, beklenen gelişmeler. Ama paranın doğru kullanımını bilemeyen minibüsçü Hilmi’yi de değerlendirmek gerek! Kötü alışkanlıkların onca emeği yok edişi de cabası oluyor. Tüm köylerin, köylünün kurtuluşu gösterilmiş şöyle perde aralığından… Keşke az daha genişletebilseydi Dayan! “Köydeki Yabancı”, Anadolu kültürünün/insanının derin hoşgörüsünü, insancıllığını, evrenselliğini anlatıyor. Çocukluğumda mahallemizdeki Yahudi komşuları anımsadım birden. İç içe huzur içinde bir aradalığı hiç unutmadım. Gün gelir yazarım o yıllarımı! “Köyümüze Televizyon Geldi”, Yılmaz Erdoğan’ın “Vizontele”sinin küçük ve farklı bir örneği. İki zıt yaşantı, aynı evde… Seyir toplumuna giden yolda ilk basamakları halkımızın.
Son iki öykü, Kayaköy’de Çanakkale Savaşı ile Kurtuluş Savaşı yıllarındaki yaşanmışlıkları birebir hikâye ediyor. İsimler, yerler, olaylar hep gerçek. Emperyalist İngilizlerin maşası olmuş Yunanlıların yöredeki davranışları, insanımıza çektirdiği acılar, ölümler, kıyımlar… Bunlar sadece Kayaköy’de yaşatılanlar, yaşananlar. Ya diğer köylerimiz, beldelerimiz, cephelerimiz? Daha yazılacak o kadar çok yaşanmışlık var ki! Yunus Nadi’nin dediği gibi “Biz bu vatanı yolda bulmadık!” Her karışına kanımızı akıtarak koruduk, kurtardık… Bazı “çalı kakıcıları” taaa o zamandan yargılayabilseydik, yok edebilseydik bugünlerimiz başka olurdu kanımca…
Eline, yüreğine, Kuvayi Milliye bilincine sağlık Ayhan Dayan öğretmenim…
İyi ki, yazmışsın…
________________
* Yöremin Öyküleri, Ayhan Dayan, Kayaköy Belediyesi’nin Katkılarıyla, Birinci Baskı:Nisan-2007, Arkant Ofset, Ödemiş, 160 Sayfa.
Bakmadan Geçme





