Yol yordam
Kaldırımlar, yağmurlu havalarda daha mı kalabalık oluyor ne? Yahut şemsiyeler görüş açımızı kapattığından olsa gerek, gökyüzünü...
Kaldırımlar, yağmurlu havalarda daha mı kalabalık oluyor ne? Yahut şemsiyeler görüş açımızı kapattığından olsa gerek, gökyüzünü göremediğimizden ben öyle hissediyor olmalıyım.
Gök, o sonsuz mavi. Ve siyah kanatlı, beyaz kanatlı kuşlar. Çokluk içime özgürlük ışığı gönderirler demet demet.
Kaldırım demiştim az önce öyle değil mi? Kırk beş dakikalık öğle arasında neye başlasan yarım. O, bu, şu ya da diğeri. Yemek yesen lokmaları diri diri yutmak gerek. Sıcak bir çay içmek istesen ağzın yana yana.
Olmuyor, kısa bir zaman dilimine ne yazık ki istenilen şey sığdırılamayabiliyor. Ama herkes için geçerli değil bu. Pek çok insanın geniş, pek geniş zamanları var.
Bir Necatigil şikayet ediyor dar zamanlardan. Bakın ne diyor,
“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen
Tutuk
Saygılı
Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı.
…
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği
Hatırınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde çiçekler büyüttünüz
Gecelerde ve yalnız
Vermeye az buldunuz onları bize
Yahut vakit olmadı.”
“Yahut vakit olmadı”; mutsuz, keşkelerle, amalarla dolu bir öykünün son cümlesi de olabilir. Belki de öyküye sonradan ilave edilen bir cümledir bu kim bilir?
Evet, kaldırım diyordum. Hava yağmurlu. Çalışan insanların yemek saati. Öğrencilerin okula giriş ya da çıkış saati. Kaldırımlar dolu.
Kaynak işiyle uğraşan iki genç. Yaymışlar metal çubuklarını kaldırıma, ellerinde kaynak makineleri çalışıyorlar. Her ikisi de arı gibi. Kaynak makinesinin metal çubuklara değdiği yerden kıvılcımlar saçılıyor etrafa. Bazıları durup meraklı gözlerle çoktan seyre dalmışlar yağan yağmura aldırmadan.
Ne ellerinde eldiven ne yüzlerinde maske. Kendi sağlıklarını hiçe sayarak çalışıyorlar.
Biz bir şeyleri eksik mi yapıyoruz?
Kaybedilen şeyin bulunmasının kolay olmadığını öğrenmek için yaşamak mı gerekiyor?
Bu gençlere değil sadece sözüm. Her işin bir yolu yordamı var. Yaşamda herkesin amacı mutlu olmak. Her yanlışımız, biraz mutluluğumuzdan çalmıyor mu?
Sevgi, dostluk ve umutla.