Yılbaşı

Yılbaşı yaklaşırken yine tartışmalar başladı. Bir grup, “Yılbaşı, Hıristiyanların bayramıdır, kutlanmaz, günah” derken diğerleri, “Bunun dini...

Yılbaşı yaklaşırken yine tartışmalar başladı. Bir grup, “Yılbaşı, Hıristiyanların bayramıdır, kutlanmaz, günah” derken diğerleri, “Bunun dini bir yönü yoktur. Hıristiyanların bayramı Noel’dir, o da 24 Aralık’ta kutlanır” demektedir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da toplum, ne yazık ki kutuplaştırılmıştır.

İnternette kısa bir araştırma yaptım. Noel’in “Hıristiyan inancına göre Hz. İsa’nın doğum gününü kutlamak amacıyla 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan gece yapılan ayinler olduğu; yeni yılın ise yeni gelen yılı karşılamak amacıyla yapılan kutlamalar olduğu, dini bir amacının bulunmadığı, Türkiye dahil olmak üzere çok sayıda ülke tarafından kutlandığı” belirtilmektedir. Ayrıca Türklerin İslam’ı kabulünden önce Orta Asya’da yaşarken en uzun gece olan 21 Aralık gününü “aydınlığın karanlığı yendiği, aydınlığın dünyaya hakim olduğu bir gün olarak” kabul edip bir çam ağacı altında toplanarak yemek yiyerek kutladıkları, Nardugan (doğan güneş) Bayramı olarak anılan bu kutlamaların sonradan yapılan göçlerle Avrupa’ya geldiği de söylenmektedir. Bu bilgi; tarihçi Muazzez İlmiye Çığ, araştırmacı Haluk Tarcan ve İlber Ortaylı tarafından da doğrulanmaktadır. Ben de yeni yılı insanların hayatında açılan beyaz bir sayfa, yeni bir umut olarak bakarım. Herkesin kendi anlayışına ve isteğine göre yaşadığı yılbaşı eğlencelerinin de bir yılın yorgunluğunu atma amacıyla yapıldığına inanır ve saygı duyarım.

2020 yılı, dünyada ve ülkemizde zor bir yıl oldu. Çin’den dünyaya yayılan ve çok sayıda insanın ölümüne neden olan Covid-19 virüsü, hala can almaya devam ediyor. Ülkemizde verilen resmi rakamlara göre her gün yaklaşık 250 kişi yaşamını yitiriyor. Ülkemiz için bu, her gün bir felaket demek. Dünyada ise ölenlerin sayısı, iki milyona yaklaştı. Ayrıca 2020 yılında depremler, dünyada ve ülkemizde tehlike yaratmaya devam etti. Uçak kazalarında çok sayıda insanımız yaşamını yitirdi. Bunca felaketlere rağmen insanlar, birebirini öldürmeye devam etti. Dünyada kalıcı bir barışın önü açılmadı.

Ülkemizde ise siyasi kutuplaşma devam etti. Anayasamıza göre tarafsız olması, zor günlerde partiler arası uzlaşmayı sağlaması gereken Cumhurbaşkanlığı makamı, ne yazık ki bu görevini yerine getirmedi. İnsan hak ve özgürlükleri, bir türlü Batılı ülkelerde olduğu düzeye kavuşturulamadı.  Siyasi ve sosyolojik baskılar devam etti.  Yargımız, bağımsızlığına kavuşamadığı gibi siyasallaşarak iktidar tarafından baskı unsuru olarak kullanılmaya devam edildi.

Çiftçiler; tarım girdi fiyatlarının pahalı oluşundan dolayı üretemez, ürettiğini satamaz duruma düştüler. İthalat, arttıkça arttı. Arpadan buğdaya, samandan tohuma kadar ülkemiz, her alanda dışa bağımlı hale geldi. Dış borçlarımız rekor derecede arttı, ülke bağımsızlığını tehdit eder duruma geldi. Yazılı-sözlü medyanın yüzde doksanı, iktidara bağımlı hale geldi. Diğer medya çalışanları üzerindeki ekonomik ve siyasal baskılar arttı. Düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde yatan gazeteci sayısı, tarihinde görülmemiş oranda çoğaldı. İşçilerin ve emeği ile geçinen diğer kesimlerin geçimleri zorlaştı. Ulusal gelirden hak ettikleri ücreti alamaz, insanca yaşama koşullarından uzak duruma geldiler.

Tüm bu olanları 2020 yılı ile birlikte geride bırakıp 2021 yılına umutla bakmak istiyor insanlarımız. İstiyor ve diliyorum ki 2021 yılı; öncelikle Covid-19 salgınının sona erdiği, herkesin sağlıklı ve özgür biçimde yaşadığı bir yıl olsun. 2021’de tüm dünyada ve ülkemizde insanlar; barış içinde, bir arada, kardeşçe yaşasınlar. Savaşlar sona ersin, anlaşmazlıklar görüşmeler yoluyla çözülsün. Savaşlarda çocuklar dahil kimse ölmesin.

Ülkemizde birlik beraberlik olsun. Herkes; ülke çıkarları ve demokrasi-doğruluk yolunda birleşsin, ülkemizin hızla kalkınması, çağdaş medeni ülkeler seviyesine ulaşması için elbirliği ile çalışsın. Çiftçilerimiz, köylümüz, işçilerimiz emeğinin karşılığını alsın, gençlerimize iş alanları açılsın, işsiz insanımız kalmasın, herkes evine akşamları mutlu bir şekilde dönsün. Ülkemiz; yeniden her alanda tam bağımsız, sözü dinlenir bir ülke olsun. Terör denen insanlık dışı davranışlar sona ersin. Askerimiz, polisimiz ölmesin, şehit haberleri gelmesin. Bir hiç uğruna kadınlarımız, kızlarımız katledilmesin.

Bunlar hayal değil. Normal eğitimli ve iyi işleyen bir demokrasiye sahip olan ülkelerde olması gereken şeyler.  Yeter ki isteyelim ve bu yolda emek harcayalım.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm halkımızın yeni yılını kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

 

Bakmadan Geçme