Yeni hastanemiz

Yıllardır bitmesini beklediğimiz Ödemiş Devlet hastanesi, geçen hafta cumartesi günü Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın katılımıyla nihayet açıldı. Hasta kabulü, artık yeni hastanemizde yapılmaktadır. Çalışanlarına başarılar, hastalara acil şifalar dilerim.

Dış ve iç görünümü itibariyle beş yıldızlı bir otele benzeyen bu muhteşem yeni hastanemizin Ödemiş ve çevresine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Baştan itibaren söylem ve eylemleriyle emeği geçen herkesi kutluyorum. Dilerim bölgemizin önemli bir gereksinimini karşılar. Bölgemiz insanı başka yerlerde çare aramaz.

Yaşantım boyunca parti ayrımı gözetmeksizin abartılı, tantanalı, şaşalı, partizanca yapılan açılış törenlerine ısınamadım bir türlü. Yeni hastanemiz dedim. Çünkü bu hastane, hangi partiden olursak olalım hepimiz için yapıldı ve hepimize hizmet edecektir. Muhtaç olup kapısına vardığımızda hangi partiden olduğumuz sorulmadan sağlık hizmeti verilecektir. Modern tıbbın kurucusu Hipokrat’tan bu yana insanlar arasında din, dil, ırk ayrımı yapılmadan herkese sağlık hizmeti verildiğine göre parti ayrımı da yapılmayacaktır. Devlet hastaneleri, adından da belli olduğu gibi devlet tarafından yapılır. Vergi veren herkesin katkısı vardır bu hastanelerin yapımında. İktidar ya da muhalefet kimsenin bu hastanelerin yapımını kendine mal ederek oy devşirme çabalarına girmesi, kanaatimce doğru değildir. Bu ve buna benzer açılışlarda partiler, gövde gösterisi yapmamalıdır. Cumartesi günü Ödemiş’in her yanı AKP bayraklarıyla donatıldı. Sanırsın ki bu açılış, sadece AKP’liler için yapılıyordu. Oysa hastane hepimizin. Gönül isterdi ki o açılışta bütün partililer yer almalıydı. Açılış sevincine herkes katılmalıydı. Diyebilirsiniz ki başka partililere gelmeyin diyen mi var? Asla öyle diyen olmadı, olmaz da. Daha gelsin isterler. Hatta telefonlarla ya da bizzat evlere giderek katılımın fazla olmasını sağlama çalışmaları gözden kaçmamıştır. Birçok insanımız, çağrıldığı için kendini mecbur hissederek, işi gücü bırakıp açılışa katılmıştır. Katılımlar, gönüllü olduğu oranda değer kazanır.

Olur mu bilmem ama benim bir hayalim var. Devlet olanaklarıyla yapılan bütün yapıların açılışlarında parti amblemi bulunmamalı, her yer parti bayraklarıyla donatılmamalı, açılışlara herkes gönül rahatlığıyla katılabilmelidir. Bunu sağlamak için bütün partiler, gerekli çabayı göstermelidir. İnsanlarımız burada olsun partilere ayrıştırılmamalıdır.

Hepimiz yaşayarak görüyoruz; bugün insanlarımızın çoğu, partilerine fanatik bir şekilde bağlıdır. Kendi partisi ne derse desin doğrudur. Başka partiler ne söylerse söylesin yanlıştır. Her partili, kendi partisinin yalanına inanır. Kendi partisinin yanlışını görmez. Çoğunuz tanık olmuşsunuzdur; birçok insanımız, “Filan partiye oy verirsem bileklerim kopsun” gibi sözler söyleyebilmektedir. Bu, doğru bir davranış değildir ama ülkemizin gerçeği budur.

Aynı ülkenin eşit vatandaşları olarak birlik ve beraberliği sağlamak istiyorsak parti ayrımı gözetmeksizin birbirlerimizin görüşlerine saygı duymalıyız. Hedefimiz; imtiyazsız, sınıfsız bir toplum yaratmak olmalıdır. “Rabbena, hep bana” diyenlerden uzak durmalıyız.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.