Yemeklik mi? Satmaklık mı?
Yazın birkaç kez 'Türkiye'nin Sakin Şehir Başkentti' Seferihisar'daki 'Köy Pazarı'na gideriz. Yanımızda da konuklarımız olur çoğunlukla....
Yazın birkaç kez “Türkiye’nin Sakin Şehir Başkentti” Seferihisar’daki “Köy Pazarı”na gideriz. Yanımızda da konuklarımız olur çoğunlukla. Girey günü, Kaleiçi’nde kurulur. Hemen her çeşit sebze-meyve satılır. Köylü kendi bahçesinden toplayıp getirir. Satarken öyle bağırmaz. Sakin sakin bekler. Beğenirsen, Pazar tezgâhına yaklaşırsan ve sorarsan anlatır. Ev ürünü pastalar, börekler, Girit tatlıları….bulunur. Kaleiçi’nin dasdaracık sokakları rengarenktir. Küçücük masalar açılmıştır. Tertemiz ürünler sıralanmıştır. Puşili, mor fistanlı gerçek köylüler altlarına bir sandalye çekmiş, otururlar sergilerinin başında. Çoğu yaşlıdır. Yüzlerindeki her bir alın çizgisi derin anlamlar ifade eder. Buruş buruş olmuştur. Tam bir şenliktir “Köy Pazarı”.
Kocaman bir karpuzu daha yeni arabaya taşımıştım. Bizimkilerle sözleştiğimiz meydanda buluştuk. Eski bir hamam restoranımsı bir yere dönüştürülmüştü. Önünde her türden –patatesli, peynirli, otlu, maydanozlu…- sac pidesi pişiriliyor, sıcak sıcak müşteriye sunuluyordu.
Bizim kafile bir turşucu teyzenin önünde durmuştu. Yanlarına seğirttim. Sanki kendileri kuramazmış gibi, turşu almaya kalkışmışlardı. Teyzeyle konuşmaya başladım:
__ Hayırlı işler teyze.
__ Sağ ol yavrum!
__ Turşuların ev yapımı mı?
__ Evet oğlum!
__ Kendi yemeklik turşun gibi değil mi?
__ Evet oğlum. Evdeki yemeklik turşum nasılsa, bu da öyledir! Niye sordun oğlum?
__ Teyzecim kimileri iki tür mal üretiyor.
__ Nasıl oluyor oğlum?
__ Evde kendi yiyeceğini özene bezene yapıyor. Pazara getireceğini öyle özene bezene yapmıyor. Ne de olsa, “Satmaklık” diye bakıyor.
__ Ondan mı sordun? Bunları “Satmaklık” mı sanmıştın?
__ Evet teyzecim…
__ Güzel oğlum, ben yıllardır burada kapımın önünde turşu satarım. Kendim TARİŞ’ten emekli oldum. Orda ne öğrendiysem aynını burada yapıyorum. Ben de iki tür “Yemeklik”, “Satmaklık” turşu olmaz… Bunların hepsi “Yemeklik” oğlum, “Yemeklik”…
O “Yemeklik” turşumuzu daha bitiremedik. Kapağını ne zaman açsam, sofraya eşim ne zaman koysa, köylü teyzemle konuşmamız aklıma gelir. Kendi kendime “Yemeklik mi?, Satmaklık mı?” diye alçak sesle seslenirim. Sanki karşımda köylü teyze varmış gibi…
Bakmadan Geçme





